BRÜKSEL (İHA) - Terörist Fehriye Erdal'ın kaçmasını sağladığı iddia edilen Musa Asaoğlu, Brugge Mahkemesi tarafından 6 yıl hapis ve 2 bin 750 Euro para cezasına çarptırıldı. Asaoğlu'nun avukatı Jan Fermon, olayın kaçırma olmadığını ifade etti.
Belçika ve Türkiye arasındaki ilişkilerin gerilmesine neden olan Fehriye Erdal davasının kilit isimlerinden olan Musa Asaoğlu, tutuklanarak hapse mahkum edildi. Asaoğlu, çıkarıldığı mahkemece 6 yıl hapis ve 2 bin 750 Euro para cezasına çarptırıldı. Brugge Hapishanesi'ne konulan Asaoğlu'nun avukatı Jan Fermon, olayın kaçırma olmadığını söyledi. İHA muhabirinin sorularını yanıtlayan Fermon, "Her şeyden önce Fehriye Erdal'ın yerini bilmiyorum, bilseydim de söylemezdim. Olayı kaçırma olarak nitelemiyorum. Fehriye Erdal emniyetli bir yere götürülmüştür. Kaçırılmak istenen kişi ön kapıdan çıkarılmazdı. Müvekkilim ön kapıdan Fehriye Erdal ile birlikte dışarı çıktığında, 4 araç Brüksel'de onları takip etti. Paniğe kapılan müvekkilim, sonunda o araçlardan kurtularak, Erdal'ı güvenli bir yere götürdü. Fehriye Erdal'ın yerini bilmiyorum ve bilseydim de söylemezdim. Kaçma planı olmuş olsaydı Erdal, 1999 yılında 6 ay tutuklu kalmıştı, o zamandan bu yana çok zamanı var, isteydi kaçardı" ifadelerini kullandı. 4 yıl hüküm giyen Erdal'ın Brüksel'deki suçlarından dolayı yalnızca 10 ay yatacağının hatırlatılması üzerine Fermon, "Bu dava diğer terör örgütleri için bir gözdağıydı. Ben şuna inanıyorum ki, 2 ülke arasında anlaşma yapıldı (Türkiye-Belçika). Erdal'ın Türkiye'ye iadesi söz konusu olacaktı, ancak şimdi ise, çok rahatlıkla Belçika işin içinden, 'Fehriye Erdal kaçtı' diyerek sıyrılabilecek" dedi.
Fehriye Erdal ve beraberindeki diğer örgüt üyelerinin temyiz istemesine rağmen, Musa Asaoğlu'nun temyize gitmemesini değerlendiren Fermon, "Asaoğlu terör elebaşı olarak ilan edildi, yapılacak çok da fazla bir şey yoktu. Bu nedenle temyize gitmedik" diye konuştu. Bu arada, Türkiye'nin avukatlığını yürüten Kris Vince de davanın temyizini talep etmişti.
Terörist Fehriye Erdal'ın nerede bulunduğunu Belçika mahkemesinin sorgulama hakkının bulunmadığını vurgulayan avukat, "Müvekkilimi kimse zorla konuşturamaz ve müvekkilim cevap verme durumunda değil" şeklinde konuşarak, Türkiye'nin baştan hata yaptığını ve hazırladığı iade dosyalarında kendi kendini zora soktuğunu öne sürdü. Fermon, "Türkiye, gönderdiği dosyalarla akıllıca bir şey yapmadı. Türkiye kendi eliyle Fehriye Erdal davasını siyasi hale çevirdi. 'Türkiye'nin anayasal düzenini bozarak, silah zoruyla marksist düzeni getirmek' ile Erdal ve arkadaşları suçlandı. Bu dosyanın formülü bu yönde olunca, kendi elinle davayı siyasileştiriyorsun. Siyasi olunca da iadesi zorlaşıyor. Bunu daha önce ETA'da da görmüştük. Şayet, 'adi bir suç işlemiştir' şeklinde, 3 kişinin faili olarak gönderilseydi, çok rahatlıkla Erdal iade edilirdi" dedi.