HABER

Musa Orhan cinsel saldırı davasında 10 yıl hapis cezası aldı, adli kontrol kararı sonrası cezaevine girmeyecek

18 yaşındaki İpek Er'e cinsel saldırıda bulunmakla suçlanan eski uzman çavuş Musa Orhan, tutuksuz yargılandığı davada 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Orhan, adli kontrol hükümleri gereği cezaevine girmeyecek, 15 günde bir karakola giderek imza verecek ve bu durumda tutuklanmayacak. Er ailesinin avukatı karar itiraz edeceğini açıkladı.

Musa Orhan cinsel saldırı davasında 10 yıl hapis cezası aldı, adli kontrol kararı sonrası cezaevine girmeyecek

18 yaşındaki İpek Er'e cinsel saldırıda bulunmakla suçlanan eski uzman çavuş Musa Orhan, tutuksuz yargılandığı davada 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Orhan, adli kontrol kararı gereği cezaevine girmeyecek, 15 günde bir karakola giderek imza verecek ve bu durumda tutuklanmayacak. Orhan, İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu'nun verdiği "devlet memurluğundan çıkarma" kararının ardından, 31 Ağustos tarihinde Jandarma Genel Komutanlığı'ndan da ihraç edilmişti.

Hakkında 18 Ağustos'ta yakalama kararı çıkarılan Musa Orhan aynı gün teslim olmuş, mahkemeye çıkarıldıktan sonra tutuklanmış, avukatının itirazı üzerine bir hafta sonra serbest bırakılmıştı.

Orhan, Siirt 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada duruşmalara SEGBİS üzerinden katılıyordu.

Mahkeme bugün oy çokluğu ile Orhan'a "Nitelikli cinsel saldırı suçundan en alt sınırdan" 10 yıl hapis cezası verdi.

Kararda, sanığın bugüne kadar tüm duruşmalara devam etmesi neticesinde kaçacağına dair somut delilin bulunmadığına kanaat getirdi.

Kararda şu ifadelere yer verildi:

''Adli kontrol tedbiriyle de beklenen amaca ulaşabilecek olması sebebiyle sanık hakkında daha önce uygulanan 5721 sayılı CMK'nın 109/ 3-a maddesindeki YURT DIŞINA ÇIKMA YASAĞININ AYNEN DEVAMINA ve aynı maddenin 3-b maddesi gereğince ikamet ettiği en yakın karakola giderek her ayın 1 ve 15'inde imza vermek suretiyle ADLİ KONTROL TEDBİRİNİN HÜKMEDİLMESİNE, adli kontrol tedbirini uygulamaması halinde hakkında yeniden tutuklama kararı verilecek.'

Üç kişilik mahkeme heyetinin iki üyesi, Orhan'ın cezalandırmasını isterken bir üye beraati yönünde muhalefet şerhi koydu:

''Mağdur İpek Er'in mektubunda yer alan isnatların, önceki beyanlarından farklılık göstermesi, olayın intikal biçimi ve tüm dosyanın göz önünde bulundurulması ile sanık ve mağdur arasında gerçekleşen ilişkinin zorla olduğu hususunda şüphede kalması ve şüphenin de sanık lehine değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden atılı suçtan beraat kararı verilmesi yerine mahkumiyet hükmü kurulması nedeniyle sayı çoğunluğunun görüşüne iştirak etmiyorum.''

İpek Er, cinsel saldırıya uğradığını anlatan bir mektup bıraktıktan sonra Batman'da intihar girişiminde bulunmuştu.

Er, 1 ay yoğun bakımda kaldıktan sonra, 18 Ağustos 2020'de tedavi gördüğü Batman Bölge Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybetmişti.

Er ailesi karara itiraz edecek

BBC Türkçe'ye konuşan Er ailesinin avukatı İlyas Tarım, Musa Orhan'ın dosyayı ve duruşmayı takip etmesinin indirime gerekçe gösterildiğini belirterek karara itiraz edeceklerini söyledi.

İlyas Tarım, ''Netice itibariyle İpek'in intihara sürüklenmesi düşünüldüğünde cezada indirim uygulanması hakkaniyete uygun olmamıştır" dedi.

Tarım, "Karardan sonra İpek Er'in annesi fenalık geçirdi ve hastaneye kaldırıldı" diye konuştu.

Tarım, "Kamu görevlisi olduğu sırada, kamu gücünü kullanarak böyle bir şey yaptı" dediği Musa Orhan'ın, İpek Er'e alkol vererek onun direncini kırdığı ve kendisini savunmayacak duruma soktuğunu ve cinsel saldırıda bulunduğu için ceza arttırıcı sebepler uygulanması taleplerinin de reddedildiğini söyledi.

HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir: Karar korkunç

Davayı izleyen HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir ise kararı "korkunç" olarak nitelendirdi.

Nuran İmir, Musa Orhan'ın korunduğunu iddia etti. kararın kadınlarda büyük bir öfke birikimine neden olacağını öne sürdü.

İmir, ''Bugüne kadar tutuklanmamış olması onu kollayan bir güç olduğunu gösteriyor. Musa Orhan, hem de devleti yöneten mekanizmaların başında olanlar tarafından kollanıyor.''

İmir'e göre mahkemede savunma makamının savunma yapma koşulu ortadan kaldırıldı, SEBGİS kayıtları alınmadı, duruşma sırasında sinyal kesicilerle dünya ile iletişimleri kesildi.

''Bu dosyada aslında kadınlar cezalandırıldı. Yargı, iktidarın isteklerine doğru kararlar alan bir mekanizmaya dönüştü" diyen İmir, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu karar Musa Orhan gibileri cesaretlendiriyor. Yaşam hakkını, kadın haklarını savunan kurum ve kuruluşlar her gün cezalar alırken, devlet kurumunda görevli kişi bir kadına cinsel saldırıda bulunuyor ve onu ölüme sürüklüyor, buna rağmen ceza almıyor.''

''Kamuoyunun vicdanın rahatlaması için bu cezasızlık politikası son bulmalı, mahkeme bu duruma artık 'Dur' diyebilmeliydi. Tarihi bir duruşma olabilirdi ama yargı birilerinin talimatıyla karar veriyor.''

En Çok Aranan Haberler