MÜSİAD: Anadolu’nun Ihracattaki Payı Artıyor

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Yurtiçi Teşkilatlanma Komisyonu Başkanı Eyüp Uğur, Anadolu’nun 2002 yılında Türkiye ihracatından aldığı pay yüzde 41,8'ken bugün 55,7’ye yükseldiğini söyledi. MÜSİAD Denizli Şubesi, bölgesel iş görüşme toplantısına evsahipliği yaparak, Ege ve Akdeniz bölgelerinden 170 işadamını ağırladı. Toplantıya Antalya, İzmir, Muğla, Aydın, Manisa, Afyonkarahisar, Uşak, Isparta ve MÜSİAD Genel Merkez üyeleri katıldı.

‘GÜÇ MERKEZİ DOĞUYA KAYIYOR’

Açılış konuşmasını yapan Komisyon Başkanı Uğur, amaçlarının üyelerinin ticaret kapasitesinin arttırılması olduğunu söyledi. Küresel dengelerin değişim içinde olduğunu belirterek, “2002 yılında yaptığımız toplam ihracat 36 milyar dolardır. Bunun 21 milyar dolarlık kısmı, yani yüzde 58,2’si yalnızca İstanbul’dan yapılmıştır. 2012 yılında ise bu oran yüzde 44,3’e kadar gerilemiştir. Rakamlara diğer taraftan baktığımızda ise Anadolu’nun 2002 yılında Türkiye ihracatından aldığı pay yüzde 41,8'ken bugün yüzde 55,7 olmuştur. Aynı yıl ihracatı 1 milyar doların üzerinde olan dört Anadolu kentimiz söz konusuyken bugün aralarında Denizli’nin de bulunduğu 16 kentimiz, 1 milyar doların üzerinde ihracat yapmaktadır. Allah nasip ederse bu sayılar inşallah daha yukarılara çıkacaktır, zira küresel dengeler hızla değişmektedir. Güç merkezi, genç nüfusa sahip doğu ve güneye kaymaktadır. Önümüzdeki 10-15 sene içinde gelişmekte olan ülkelerdeki 400-500 kentin harcama hızı muazzam değişiklikler gösterecektir.” dedi.

'BAŞARI İÇİN DOĞRU EKİP KURULMALI'

Gelecek 10 yılda Çin, Asya, Afrika ve Latin Amerika’da 400-500 yeni müşteri şehir ortaya çıkacağını öne süren Uğur, “Bunların alım gücü, son 10 senede 10 kattan fazla arttı. Yatırımlar arttı, ücretler yükseldi, tüketim alışkanlıkları değişti. Büyük bir hızla yenilikçi ve katma değerli ürünler, gelişmekte olan ülkelerde de rağbet görür oldu. Şirketler olarak biz de ufkumuzu geniş tutmalıyız. Başarı hiçbir zaman tek başına elde edilmiyor. Beraber çalıştığınız ekibin yetkin ve güçlü olması gerekiyor. Bunun için de doğru ekip kurabilmek çok önemli. Müşteri segmentini belirledikten sonra bir pazara girilmesi gerekiyor. En iyi müşterinin komşu pazarlarda olduğu düşünülüyor, oysa en iyi pazar, kendi ürün ve hizmetlerimizi cazip bulacak müşteri segmentinin yer aldığı pazardır.” şeklinde konuştu.

Üyelerin birebir veya küçük gruplar halinde biraraya gelerek birbirlerini tanımasına vesile olup yeni ortaklık ve işbirliği kapılarının açılmasını sağlamanın önemine işaret eden Eyüp Uğur, şunları söyledi: “Buraya resmî protokol davet edilmiyor. Vaktimizi uzun konuşmalarla harcamayı da düşünmüyoruz. Burada ticaret ya da yatırım bağlamında bir ortaklık, bir işbirliği fırsatı doğar mı şeklinde yaklaşım gösteriyoruz, çünkü çoğu üyemiz iş hayatının koşuşturması içinde birbirini tanıma fırsatı bulamıyor. Bölgesel iş geliştirme toplantılarında bu paylaşımı sağlamış oluyoruz.”

Konuşmaların ardından basım-yayın, ambalaj, reklam, bilgi teknolojileri, dayanıklı tüketim ve mobilya, enerji ve çevre, gıda ve tarım, hizmet, inşaat, kimya-metal ve maden, lojistik, makine, otomotiv, sağlık, tekstil ve deri sektör kurulları olmak üzere 13 masada iş görüşmeleri yapıldı.