MÜSİAD: Anayasa resmi ideoloji görüntüsünden arınmalı

Müstakil Sanayi ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) hazırladığı anayasa çalışmasında, “Anayasa resmi ideoloji görüntüsünden arındırılmalı, tüm toplumu kucaklamalı" önerisinde bulunuldu.
Askeri Yargı ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi uygulamasına son verilmesi de önerilen anayasa çalışmasında, anadilde eğitim ve öğretim hakkının tanınması gerektiği vurgulandı. Milli Güvenlik Kurulu ve Yüksek Askeri Şura'nın Anayasal kuruluş olmaktan çıkarılması önerilen çalışmada, "Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları arasından Milli Savunma Bakanlığı’nın önerisi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından atanmalı, yasama dokunulmazlığının istisnaları azaltılmalı, dokunulmazlık kapsamında yargılama çıkarılmalı” önerileri yer aldı. Çalışmada yeni anayasanın “Benim ya da ötekinin değil, bizim anayasamız olmalıdır.” sözüne vurgu yapıldı.
MÜSİAD tarafından hazırlanan Anayasa çalışması, düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna açıklandı. 3 kısımdan oluşan 78 maddelik bir anayasa önerisi raporunu MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan açıkladı. Toplantıya Genel Başkan Yardımcıları ve anayasa önerisini hazırlayanlardan Doç. Dr. Abdurrahman Eren de katıldı. Anayasa önerisinin içeriğine dair açıklamayı yapan Ömer Cihad Vardan, “Yeni anayasa benim ya da ötekinin değil, bizim anayasamız olmalıdır.” sözüne vurgu yaptı. Anayasanın resmi ideolojiden arınması gerektiğini söyleyen Vardan, “Yeni anayasanın anlaşılır ve sade bir sistematiğe sahip olması gereği geniş çevrelerce paylaşılan bir kanıdır. Resim ideoloji görüntüsünden arınmış, tüm toplumu kucaklayan, devletin temel niteliklerini koruyan, özgürlükleri evrensel normlar seviyesine çıkartan, tam demokratik kurumsallaşmayı sağlayan ve siyasal takılım kanallarını açan bir içerik yeni anayasaya ilişkin ortak bir beklentidir.” dedi.
Açıklamasının ardından soruları yanıtlayan Vardan, “Öneriniz ilk ve orta öğretimde başörtüsünü kaldırıyor mu?” sorusu üzerine “Kılık kıyafet, yada dini semboller eğitim öğretim hakkından yararlanmayı engelleyecek şekilde yasaklanamaz.” karşılığını verdi.
“Önerinizde başkanlık sistemi var mı?” yönündeki soru üzerine Vardan, böyle bir önerileri olmadığını parlamenter sistemi önerdiklerini söyledi.
MÜSİAD'ın Anayasa çalışması raporunda kamuoyunun değerlendirme ve tartışmalarına açık olan konuları da 30 başlık altında sıralandı.
Çalışmada, çerçeve anayasa anlayışı tercih edildi. Karmaşık değil, basit bir sistematik; sade ve anlaşılır bir dil kullanıldı.

ANAYASANIN BAŞLANGICI
Raporda, anayasa’ya, eşit vatandaşlık temelinde, insan onuruna dayanan, tam demokratik devleti esas alan bir “başlangıç” önerildi. Anayasa’nın başlangıç kısmı ise, Anayasa metnine dahil edilmedi.

DEĞİŞTİRİLEMEYEN MADDELER
Müsiad'ın raporunda 1982 Anayasası ile 'değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek' ilk üç madde de ele alındı. Buna göre devletin şekli ve nitelikleri korunurken, bu ilkelerin değişmesi Meclisin ve seçmenlerin üçte iki çoğunluğunun iradesine bırakıldı.

DİN VE VİCDAN ÖZGÜRLÜĞÜ
Raporda, kamuoyu tarafından tartışılan 'Din ve vicdan özgürlüğü' konusu da ele alındı. Çalışmada, 'Din ve vicdan özgürlüğü, kişilerin inançlarını şiddet içermemek kaydıyla dilediğince yerine getirebilecekleri tarzda düzenlenmiştir.' açıklaması yer aldı.
Çalışmada çocuklarına kendi dini inançları yönünde eğitim verme hakkını ebeveynlerin inisiyatifine bırakırken, "Dini hoşgörü ve inançlara saygı çerçevesinde, din kültürü ve ahlak dersinin zorunlu dersler arasında sayılması, ancak her ailenin ve kişinin kendi isteği doğrultusunda ilk ve orta öğretim okullarında seçmeli din dersi istemesi kabul edilmiştir." denildi.

EĞİTİM HAKKI VE ANADİLDE EĞİTİM
Çalışmada son yılların tartışma konusu 'Ana dilde eğitim' konusu da yer aldı. MÜSİAD'ın Anayasa önerisinde anadilde eğitim konusu, "Eğitim hakkı kapsamında, eğitimin amaçları yeniden belirlenmiş, kılık kıyafet ve dini sembollerin eğitim hakkının özüne zarar verecek şekilde bir sınırlama nedeni olamayacağı hükme bağlanmıştır. Zorunlu eğitim kapsamına orta öğretim de dahil edilmiş, aşamalı geçişlere imkan sağlanmıştır. Özel okulların devletin gözetim ve denetiminde belli bir din ya da dilin eğitimini verebileceği kabul edilmiştir. Eğitim ve öğretim dilinin Türkçe olduğu kabul edilmiş, ancak anadilde eğitim ve öğretim hakkı tanınmıştır." şeklinde yer aldı.

MGK, YAŞ VE GENELKURMAY BAŞKANI
Anayasa çalışmasında Milli Güvenlik Kurulu ve Yüksek Askeri Şura'nın yapısının değiştirilmesi de teklif edildi. MGK ve YAŞ'ın Anayasal kuruluş olmaktan çıkarılması istenen Anayasa çalışmasında, Genelkurmay Başkanının, kuvvet komutanları arasından, Milli Savunma Bakanının önerisi üzerine, Bakanlar Kurulu tarafından atanması önerildi. Çalışmada, Genelkurmay Başkanı, Milli Savunma Bakanına karşı sorumlu kılındı.
Çalışmada ayrıca, Askeri yargı tümden kaldırılması Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi uygulamasına son verilmesi istendi.