MÜSİAD Başkanı farklı düşünceler şiddet içermeden ifade edilmeli dedi

Müstakil İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak, Taksim Gezi Parkı olaylarını değerlendirirken, “Farklı düşüncelerin şiddet içermeden, şiddetle karşılaşmadan ifade edilebildiği bir ortama acilen ihtiyacımız var” dedi.

Zonguldak’ın Ereğli İlçesi’nde 17′ncisi düzenlenen ‘MÜSİAD Eğitim Başarı Ödülleri’ töreninde konuşan Nail Olpak, Taksim Gezi Parkı olaylarında gelinen noktada ülkenin geleceği adına kaygı duyduğunu söyledi. Olpak, başlangıçta çok masum görünen, ama geldiği noktada ağaçların sökülmesini protesto edenlere bile acı veren bir durumla karşı karşıya olunduğunu kaydetti. Olpak, şöyle dedi:

“Son derece hassas ve dikkatli davranmaya ihtiyacımız var. Bir baba olarak bir vatandaş olarak hem kendi çocuklarımın hem de ülkemin geleceği adına kaygı duyuyorum. Çocuklarımızın ayaklarına batacak dikenler ya ektiklerimizdir ya da sökemediklerimizdir. Farklı düşüncelerin şiddet içermeden, şiddetle karşılaşmadan ifade edilebildiği bir ortama acilen ihtiyacımız var demiştik. Bunu sağlayabilmek, olası daha üzücü olayların önüne geçebilmek, ülkemizin itibarını korumak adına hepimizin boynunun borcu. Geleceğimize hep beraber sahip çıkarken, ötekileştiren duygusal tavırlardan uzaklaşmayı ve sağduyulu davranmayı istemiştik. Bugün gelinen noktada ülkemiz, inşallah sağduyulu şekilde bu sorunun üstesinden gelecektir diye düşünüyorum.”

EKONOMİ İYİ NOKTALARA GİDİYOR

Ekonominin iyi noktalara gittiğini, 2013 yılının ilk çeyreğinde de beklentileri aşarak yüzde 3 büyüdüğünü hatırlatan Olpak, “Büyüme hızını arttırarak devam ediyor. Huzur, istikrar ve güven noktasındaki algısını perçinlemiştir. Türkiye kazanmayı öğrenmiştir ve bundan da asla vazgeçmek niyetinde değildir” sözleri ile konuştu.

“RİSKLERİ SIRTLAMALILAR”

Bankacılık sektörünün yeni düzenleme yapması gerektiğini ve özel sektör gibi ticari riskleri sırtlanmasını isteyen Olpak, “27 Nisan’da gerçekleştirdiğimiz genel kurulumuzda Türkiye’nin bankacılık sistemi ile ilgili bir uyarımız olmuştur. Bankalar, posta memurluğundan çıkmalı, sadece teminata kredi veren sistemden, makul teminatlara, projeye kredi veren sisteme geçilmeli derken, faizi değil yatırımı teşvik eden bir finansal mimarinin ne kadar ihtiyacımız olduğunu ifade etmiştim. Elbetteki hiçbirimiz bankaların kar etmesine karşı değiliz. Bankaların da bu ülkenin ticareti kurumları olarak bizler gibi özel sektör gibi ticari hayatının risklerini sırtlanmaları gerektiğine inanıyoruz. Bizim üzerimize düşen bir görev var ise özel sektör olarak onu yerine getirelim. Bankacılığın yasal düz enlemeye ihtiyacı varsa talep edelim ama bankacılığın da gerçek hayatın içerisinde yer almasını sağlayalım. Aksi takdirde her devirde olduğu gibi gerilim ve kargaşadan beslenen lobiler ve bunların fırsatçıları ellerine koz geçirecektir. Unutmayalım ki spekülatörlerin en sevdiği ortam bugünlerde oluşturulmaya çalışan kargaşa ortamıdır ama amaçlarına ulaşamayacaklardır” dedi.