MÜSİAD Gençlik Kurulu'nun Genişletilmiş İstişare Toplantısı

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, "Biz Standard&Poor's'un düzeltmesini sürpriz olarak karşılamadık. Daha yapması gereken önemli değişiklikler var" dedi.

Çağlayan, HiltonSA Oteli'nde Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Gençlik Kurulu'nun 8'inci Genişletilmiş İstişare Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinde önemli gelişmelerin yaşandığını ifade etti.

Tüm dünyanın Türkiye'yi konuştuğunu anlatan Çağlayan, şöyle devam etti:

"Kendimizle ne kadar iftihar etsek azdır. AB şu anda perişan vaziyette. Geride kalan 4 yılda AB'nin en büyük kaybı 4 milyon kişinin işsiz kalmasıdır. Buna karşılık Türkiye istihdamını tam 5 milyon artırmış bir ülke. İhracatını da dünyada en hızlı arttıran ülke. Türkiye ihracatla büyüyor. Bugün 241 gümrük bölgesine mal satıyoruz. Yaptığımız ihracatın yüzde 90'ından fazlası sanayi ürünlerinden oluşuyor. Biz sanayide rekabet ediyoruz. Bunları semeresini de birlikte topluyoruz. Ülkemize her gün yabancı heyetler geliyor. Çünkü Türkiye, dünyada ekonomik başarısı olan bir ülke haline geldi."

-"Gaza basma zamanı"-

Tüm dünyanın Türk ekonomisinde elde edilen başarıları konuştuğunu belirten Çağlayan, "Türkiye rakiplerinden kopma zamanının geldiği bir dönemi yaşıyor. Avrupa yerinde sayıyor. Avro bölgesinde 17 ülkenin 7'si kendini toparlamış. 10 tanesinin 2008 öncesi döneme dönmesi için 5-10 fırın ekmek yemesi gerekiyor. Yani en az 5-10 yıla ihtiyaçları var. Türkiye böyle bir ortamda ekonomisi büyüyen, cari açığı azalan, ihracatı artan bir ülke. Gaza basma zamanı bu zaman. Çünkü rakipler ya yerinde sayıyor ya da geriye gitmeye başladılar" diye konuştu.

Bakan Çağlayan, 1 Nisan'da büyüme rekorları açıklandığında Türkiye'nin, Hollanda'yı geçerek dünyanın 17'nci büyük ekonomisi olacağı öngörüsünde bulundu. Çağlayan, şöyle devam etti:

"Yaş ortalamasının 45 olduğu Avrupa'nın kendisini kurtaracak tek alanı Türkiye'dir. AB Komisyonu raporu Avrupa'da birçok şirketin kapanacağını söylüyor. Çünkü işin devredileceği genç nüfus yok. 2013-2002 arasında geçen yıllarda ihracatı 4'e, 5'e katladık. Türkiye'nin 10 yıl önceki milli geliri kadar ihracat yapan bir ülke olduk. Şimdi 2023'e giderken bazı değişimlere ihtiyacımız var. İş yapma esaslarını değiştirmemiz gerekiyor. Bu noktada 'Yeni Teşvik Sistemi'ni hazırladık. Artık ülkemize gelen yatırımlara kendimiz karar veriyoruz. Hedeflerimize nitelikli eleman, Ar-Ge ve inovasyonla ulaşacağız."

-Çözüm süreci-

Çözüm sürecine de değinen Çağlayan, şunları kaydetti:

"Türkiye'ye karşı son derece haksız, cimri, iki yüzlü olan derecelendirme kuruluşları bu süreci gerekçe göstererek notlarımızı artırıyorlar. Artırdığı notu, bir bağış olarak yapmıyor. Biz Standard&Poor's'un düzeltmesini sürpriz olarak karşılamadık. Daha yapması gereken önemli değişiklikler var. Türkiye'yi hak ettiği nota getirecek önemli çalışmalar yapmaları gerekiyor. Standard&Poor's gibi kuruluşlar batan ülkelere yüksek not verirken Türkiye'ye düşük not verdiler. Biz onların akıllarının arkasında ne yattığını biliyoruz. Allah'tan kimse onları dikkate almıyor. Çünkü Türkiye'yi herkes görüyor. Biz çözüm sürecini gerçekleştirirsek Türkiye'yi tutana aşk olsun."

AB üyeliğinin Türkiye'nin hakkı olduğunu belirten Çağlayan, "AB bugün bir Hristiyan Kulübü olma özelliğine sahip olmuştur. Bu özellikten sıyrılmak istiyorlarsa, otururlar Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ni gerekçe göstererek bizim 14 müzakere faslımızın önüne taş koymazlar" dedi.

-MÜSİAD Genel Başkanı Olpak-

MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak ise dış ticaretinin yoğun olduğu Mersin'de tecrübeli iş gücüne ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

Türkiye'nin önemli bir süreçten geçtiğini ifade eden Olpak, "Geride kalan 10 yıllık süreç içerisinde Türkiye birçok alanda Cumhuriyet tarihinin en önemli reformlarını gerçekleştirdi. Buna katkı koyan herkese teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Daha sonra "Dış Ticarete Nitelikli Personel Yetiştirilmesi Eğitimi"ni tamamlayanlara sertifikaları dağıtıldı.

Muhabir: Mustafa Çiftçi / Kerem Kocalar