Türkiye Gazetesi Ekonomi Müdürü İbrahim Kahveci’nin konuğu olduğu Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Konya Şubesi Cuma Toplantılarında bu hafta “Finansal Terör” konuşuldu.Programın açılış konuşmasını yapan MÜSİAD Konya Şubesi Başkan Vekili Mehmet Ali Korkmaz, “Kritik bir dönemden geçiyoruz. 2000’li yıllarda ülkenin ekonomik olarak sıkıntılı olduğu dönemde Dışişleri Bakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu Sanayi Odasında yaptığı konferansta bize ciddi moral vermişti. Ancak, Anadolu Anadolu olalı hiç bu kadar sermayeye sahip olmamıştır ve yine Anadolu Anadolu olalı hiçbir zaman bu kadar entelektüel birikime sahip olmadı. Lütfen bunun değerini iyi bilin. Burada oluşan potansiyeli birbirinizle uğraşmakla harcamamaya gayret sarf edin’ diye öğütte bulunmuştu. Söyledikleri bugün gibi hafızamda yine çalkantılı, yine enerjimizi birbirimize harcadığımız bir dönemdeyiz. Değişmeyecek bir gerçek var en büyük darbeyi yiyecek olan sanayici ve tüccarlar” dedi.“SİLAHLA KONTROL SİSTEMİNDEN PARAYLA KONTROL SİSTEMİNE GEÇİLDİ”Açılış konuşmasının ardından Türkiye Gazetesi Ekonomi Müdürü İbrahim Kahveci’nin konuşmacı olarak katıldığı konferansa geçildi. Dünya’da, 2. Dünya savaşından sonra ülkelerin gelişmişlik düzeyiyle beraber silahla kontrol sisteminden parayla kontrol sistemine geçildiğini belirten İbrahim Kahveci, “Artık silahlı güçler vasıtasıyla kontrol mekanizması yerine finansal güçler mekanizması ile çıkarlar korunmaya başlandı. Akdeniz çanağındaki İtalya, Yunanistan, İspanya, Portekiz gibi ülkelerde gladyonun sistemlerini tasfiye etmeleri 1990’ların başlarına dayanır. Ama aynı ülkelerin aynı dönemlerin ardından finansal olarak sürekli borçla, finansal kurumlarının ele geçirilmesiyle parasal kıskaç içerisine alındığını görüyoruz. Daha sonra ne oldu Yunanistan, İtalya gibi ülkelerde finansal istikrar adına siyasal iktidar bile tasfiye edildi. Bu açıdan baktığınız zaman Türkiye’nin de gelişmesinde ekonomik yapının oluşması çok önemli. Hiçbir iktidarı milletin gönlünden zorla indiremiyorsunuz ama ekonomiyle çok rahat silebilirsiniz” diye konuştu.“HER TARAFIMIZ FAİZ OLDU”2012 yılının ortalarında Türkiye ekonomisine birinin elinin değdiğini kaydeden Kahveci, “Bizim ekonomimizde ne bozuktu devletin kasası boştu, bankalar zayıftı ve kurduğumuz model devletin kasasını dolduran, bankalarında kesesini dolduran bir modeldi. Kaynaklarımızın büyük bir kısmı devlete vergi olarak gitti ve bankalara kar olarak gitti. 2002-2012 döneminde Türkiye’nin reel büyüme oranı yüzde 62 civarlarında, sanayi sektörünün büyümesi yüzde 75, bankaların büyüme oranı yüzde 150. 2001 krizinde yüzde 7 bine çıkan faizlerde ekonomi yüzde 6.1 daraldı. 2008-2009 ortasındaki krizde reel sektörün bozulma oranı yüzde 12.5, 2001 krizinin daha yukarısında. Oysa 2001 krizinde faiz yüzde 7 bine çıktı 2008 krizinde faiz yüzde 25’e çıktı. 1 trilyon 70 milyar liralık faiz piyasası oluştu. Her tarafımız faiz oldu. Bir iktisatçı olarak söylüyorum faiz yüksekken alt gelir grubu dahil birçok insan faiz aldı. Ama faiz yüzde 5’e düştüğü zaman herkes faiz öder oldu. Ucuz kredi buldum diye ev aldı, araba aldı. Finansal oranların Akdeniz çanağındaki ülkeler gibi bizim ekonomimizi de derinden etkileyecek noktalara geldiğini görüyoruz” şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz