Ali Bayramoğlu yaptığı açıklamada, enflasyonun düşmesini engelleyen Serdengeçti'nin bugün sıkı sıkıya sarıldığı ve bankacılık sistemindeki yanlış uygulamalardan başka bir şey olmadığını ileri sürdü. Bayramoğlu, "MÜSİAD, enflasyonla mücadelenin bırakılmasını değil, tam tersine enflasyonu azaltıp, büyümeyi canlandıracak kapsamlı bir ekonomik programı öneriyor" diye konuştu.
Serdengeçti'nin, 20 Kasım'da MÜSİAD olarak kamuoyuna açıklanan ve ekonomide yeniden yapılanma ve büyümeyi öneren Acil Eylem Programı'nı tam olarak incelemeden basındaki yansımalarına dayanarak talihsiz bir değerlendirme yaptığını ifade eden Bayramoğlu, "Sayın Serdengeçti haddini bilsin. Kendisi hesap sorma değil, hesap verme makamıdır. Türkiye ekonomisinin son üç yılda içine düşürüldüğü bunalımın hesabını önceki siyasi iktidar 3 Kasım seçimlerinde ödedi. Sayın Serdengeçti kendini bu hesaptan bağımsız kılamaz" diye konuştu.
Bayramoğlu, açıklamasında şunları söyledi:
"19 - 21 Şubat 2001 tarihleri arasında MB -develüasyon geliyorum- dediği halde 5.5 milyar doları eski kurdan (650 bin TL) kimlere sattığını açıklamak zorundadır. MB Başkanı bile TL tasarrufunu devalüasyondan 1 - 2 gün önce dövize çevirmişti. Bunun hesabını mahkemede vermekle meşgul. Kasım 2000 krizinin müsebbibi de, o zaman Toprakbank ve Demirbank sıkıştırıldığı zaman, olayı seyredip müdahale etmeyen ve önce faizlerin yüzde 2500'lere tırmanmasına, ardından IMF ile yeni bir niyet mektubunun imzalanmasına ve 3 ay sonra da devalüasyonla neticelenen büyük felaketin gelmesine yol açan MB'nın yönetiminde sayın Serdengeçti vardı."
Enflasyondan en büyük zararı sermayesi eriyen sanayi ve işadamlarının gördüğünü belirten Bayramoğlu, "Sayın Serdengeçti, monolog şeklinde bir fakültede konferans vererek pozisyon almak yerine, bizim gibi iş dünyası kuruluşları ile bir yuvarlak masada tartışarak, uyguladıkları programın Türkiye'ye hangi sonuçları getirttiğini tartışma cesaretini gösterebilir mi? Ülkede ekonomik politikaların uygulanmasından siyasi iktidar sorumlu olup, MB Başkanı kendi başına ayrı bir program uygulayamaz. Yapılan bu açıklamalar hükümetle uyum içerisindeki ortak bir kanaati mi yoksa şahsi görüşlere dayanan ve hükümete yapılan bir dikteyi mi yansıtmaktadır? Sayın Serdengeçti piyasaların çok nazik olduğu bir ortamda hükümete ekonomik program dikte etme arayışında mı kendini görüyor? Bugün MB Başkanı olarak TL'nin dünyanın en değersiz parası olmasında kendisinin de sorumluluk payı yok mudur? Bugün enflasyonu kim istiyor ? Enflasyonu indirmekle mükellef MB 25 yıldır bunu niye başaramadı. Enflasyonun düşmesini önleyen, MB Başkanı'nın sıkı sıkıya sarıldığı bugünkü ekonomik programın ta kendisidir" dedi.
MÜSİAD'ın önerileri hakkında basında yeralan bazı haber ve değerlendirmelerde bir çok yanlış bulunduğunu, belirten Bayramoğlu, MÜSİAD olarak, bugüne kadar hiç kimsenin gündeme getirmediği kadar alternatif kaynak içeren, "Ekonomide Yeniden Yapılanma ve Büyüme Programı Önerileri" adlı çalışmanın, toplam 350 somut öneriden oluştuğunu dile getirerek, "Burada para politikası tedbirleri yanında; uzun süreli bir çalışma sonucunda hazırlanmış kapsamlı bir program önerisinde bulunduk. Merkez Bankası'nın, ekonominin bu kadar kritik olduğu dönemde sessiz kalması, spekülatif gelişmelere gözyumması kabul edilemez. Çalışmayı sadece para basma ve Hazine'nin Merkez Bankasından avans kullanması konusunda eksik bilgiler ihtiva eden birkaç gazete haberine bakarak yanlış yorum yapılmamasını beklerdik" şeklinde konuştu.
MÜSİAD önerilerinde vurgulanan esas noktanın, gazete haberlerinde yer aldığı gibi enflasyonla mücadelenin bir süre için bırakılması değil, tam tersine enflasyonun düşmesini önleyen yüzde 25 - 30 gibi dünyada eşi görülmemiş reel faizlerin aşağıya çekilebilmesi için Hazine'ye bir imkan sunmak, bu konuda rantiyecilerin kaynaklarını kesmek olduğunu ifade eden Bayramoğlu, "Hazine'nin bu kısa vadeli avans kredi kullanımı da 3'er aylık dönemler içerisinde kapatılmak kaydıyla bu öneri yapılmaktadır. Burada kaybedecek olan, sadece yüzde 25-30 oranlarındaki reel faizlerle yıllardan bu yana beslenen rantiye ve faiz lobisidir. Bu nedenle bizim de sizin yorumunuza katılmamız mümkün değildir. MÜSİAD, enflasyonla mücadelenin bırakılmasını değil, tam tersine öncelikli meselemizin enflasyonu oluşturan ana amilleri ortadan kaldırmak suretiyle, ekonomimizi borçlanma ve yüksek faiz baskısından kurtarıp, enflasyonu azaltıp, büyümeyi yeniden canlandıracak kapsamlı bir ekonomik programı önermektedir" dedi.
Bayramoğlu yaptığı açıklamada daha sonra şunları söyledi:
"Merkez Bankası'nın mutlak bir bağımsızlığı yoktur. Merkez Bankası'nın gerektiğinde Para politikalarını hükümetin maliye politikasına uyumlu hale getirmesi (Accomdation Policy) dünyada gelişmiş ülkelerde gözlenen bir durumdur. Son tahlilde Milli İrade Parlemento ve hükümet kanalı ile tecelli edeceğinden bütün ekonomik politika otoritelerininde bu çerçeveye uygun hareket etmesi demokrasinin gereğidir. Ekonomi teorisinde zamanlar ve zeminler üssü tek bir evrensel gerçeklik olduğunu iddia etmek safdillik olur. Enflasyonun sebeplerine ilişkin de çeşitli ekollerin farklılaşan görüşleri vardır. Yine para politikasının etkinliği de tartışılan konulardan biridir. Bizzat Merkez Bankası'nın yapmış olduğu ve 2001 yılında O dönemin başkanı Gazi Erçel The Economist dergisinin Türkiye Özel sayısı münasebetiyle İstanbul'da düzenlenen bir toplantıda açıkladığı araştırma sonuçlarının gösterdiği gibi parasal genişleme Türkiye'de enflasyonun temel belirleyicisi değildir. Sanki tek bir iktisat bilimi gerçekliği varmış ve bunun Dünya Merkez Bankaları ona göre hareket ediyormuş gibi bir tavır çizerek 'Mutlak ve Tam Bağımsızlık' savunması yapması ne ölçüde gerçekçidir."
MÜSİAD'ın enflasyonun Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri olduğuna ve toplumun her katmanını sömüren bir boyutu olduğuna inandığını belirten Bayramoğlu, "Merkez Bankası Başkanı spekülatif gündemler oluşturarak veya kendince bir yerlere mesajlar göndererek kurumlar arasında koordinasyonu engelleyecek tavırlara bürüneceğine özellikle seçimden bu yana ekonomimize faturasının çok ağır olacağına inandığımız döviz kur politikasındaki tutarsızlığa dikkat etsin. Dolayısıyla MB Başkanı sorumluluğu olan para piyasalarındaki dengesizliği çözmeye yönelik çalışması aktif görevidir" ifadelerini kullandı.