Galatasaray’ın file bekçisi Fernando Muslera, UEFA’ya açıklamalarda bulundu. Galatasaray ile ilk çıktığı Şampiyonlar Ligi maçı olan Manchester United karşılaşmasını unutamadığını belirten Fernando Muslera, “2011-12'de Galatasaray'a gelmiştim ve her şey kusursuz gitti. Ligi kazandık ve Şampiyonlar Ligi biletini aldık. Takımımla ilk Şampiyonlar Ligi sezonumdu. Daha önce Lazio'yla bir tecrübem olmuştu ama Galatasaray'la Şampiyonlar Ligi'ndeki ilk fırsatımı buldum. Burada sahaya çıkacaktım, Lazio'da ise kenarda kalmıştım. Old Trafford'daki ilk maçım harika geçti. Böyle büyük bir takıma karşı oynamak benim için rüyanın gerçek olmasıydı. Hatırladığım kadarıyla ki şu an üstünden çok zaman geçti, benim için çok güzel bir akşam olmuştu. 1-0 kaybettik ama ben gayet iyi oynamış ve Nani'nin penaltısını kurtarmıştım. Unutulmaz bir maçtı” şeklinde konuştu.
“REAL MADRID MAÇINDAKİ ATMOSFER MÜTHİŞTİ”
2012-13 yılı Şampiyonlar Ligi çeyrek final rövanş maçındaki atmosferin müthiş olduğunu ifade eden Muslera, “Evet Real'e karşı özel bir maçtı. Çünkü ilk maçı 2-0 ya da 3-0 kaybetmiştik. O skoru çevirmek çok zor olacaktı çünkü Madrid'e 4 gol bulmak her zaman zordur. Ve öne geçtiler, hem de unutmuyorum ofsayttan bir golle öne geçtiler ama tabi şimdi itiraz edecek halim yok. Ama ikinci yarı gerçekten harika geçti. Çok iyi oynadık, atmosfer ve taraftarlarımız müthişti. Sonuçta Real'i konuk ediyorduk ama bizde de büyük isimli oyuncular vardı ve harika bir oyun oynamıştık. 3-1 öne geçtik, sonra son dakikada ya da son 3 dakikanın içinde Ronaldo skoru 3-2 yaptı. Bu da tüm ümitlerimizi bitirdi. Çünkü 4'üncü gol bile artık yetmiyordu. Ama biz onu da attık. Sneijder'in ayağından bulduğumuz dördüncü gol ofsayttan iptal edildi. O akşamki atmosfer ve coşku müthişti. O sezonki Şampiyonlar Ligi maceramız bizi çok mutlu etmişti” diye konuştu.
“REAL MADRID İLE OYNAYACAĞIMIZ İKİ MAÇ MÜTHİŞ OLACAK”
Sarı-kırmızılıların Şampiyonlar Ligi A Grubu’nda üst üstte oynayacağı iki Real Madrid maçının da müthiş olacağını söyleyen deneyimli kaleci, “Evet gerçek şu ki bugünün futbolunda öngörülerde bulunmak imkansız. Gerçekten büyük takımlarla karşılaşıyoruz, onlara saygı duyuyoruz, büyük tarihleri ve şampiyonlukları var. Zor rakipler olacaklarını biliyoruz. Ama bugünün futbolunda her şey olabilir. Geçmişe bakarak öngörülerde bulunamazsınız. Bütün takımlar gruptan çıkmak için mücadele ediyor. Grubun şu anki gidişatında Real'in de bizim de eleme turuna gitmek için puana ihtiyacı var. Gerçekten iki müthiş maç olacağına şüphe yok” dedi.
“GALATASARAY’DA KAPTAN OLDUĞUM İÇİN ÇOK GURURLUYUM”
Galatasaray’da kaptanlık yaptığı için çok iyi hissettiğini ifade eden Muslera, “Dürüst olmak gerekirse çok iyi hissediyorum. Kulübüm ve takım arkadaşlarım beni ikinci kaptan seçtiği için çok gururluyum. Kaptanımız Selçuk İnan ama o oynamadığı zaman ben kaptanlık bandını takıyorum. İkimiz de 2011'de Galatasaray'a geldik, birbirimiz iyi tanıyoruz. Elbette takım kaptanlığı birçok şeyi de beraberinde getiriyor ama dürüst olayım hem kulüp hem de takım arkadaşlarım benim için işleri kolaylaştırıyor. Bu kolaylıkların yanında bir yabancı oyuncu olarak takımının kaptanı olmak da tamamen, farklı kültürden biri olarak beni fazlasıyla gururlandırıyor” açıklamasında bulundu.
“LUGANO VE GODIN İDOLÜM”
Uruguay Milli Takımı’nda beraber oynadığı Lugano ve Godin hakkında övgü dolu sözler sarfeden Fernando Muslera, “Büyük yıldızlarla beraber oynama şansım olduğu için minnettarım. Onlardan çok şey öğrendim. Kaptanım olsunlar ya da olmasınlar. Ama en çok beraber vakit geçirdiğim oyuncular milli takımdan Diego Lugano ve Diego Godin oldu. Onlardan çok şey öğrendim. Milli takımdaki genç oyuncu olarak benim idölüm, ülkedeki futbol anlayışını değiştiren oyunculardı. Herhalde idol belirleyecek olsam bu iki ismi söylerim” diye konuştu.
“BENİM İÇİN KULÜBÜM YUVAM GİBİ”
8 yıldır Galatasaray’da olduğunu ve bu nedenden dolayı çok mutlu olduğunu belirten Muslera, “Benim için kulübüm yuvam gibi. Sekiz yıldır buradayım ve dürüst olayım burada çok rahatım. Birçok farklı deneyim elde ettim, buraya çok alıştım ve hala tam olarak öğrenemediğim bir dile adapte oldum. Kişisel nedenlerden Türkçe öğrenemedim ama burada evimde gibi hissediyorum. İnsanlar da gerçekten müthiş. Lazio - Roma derbisini oynama şansını yakaladım ve buradaki büyük derbiyle kıyaslanamaz bile. Türkiye'deki insanlar için futbolun anlamı, oyunun kendisi, atmosferi, statlardaki atmosfer gerçekten büyük, üzerinizde baskı hissediyorsunuz. Ne zaman evimizde oynasak sahada bir kişi fazla gibi hissettiğimizi hep söylerim. Bu bir gerçek” şeklinde konuştu.
“ÇOK FAZLA KAZANDIĞIMIZ İÇİN İNSANLAR ZAFERE DOYAMIYOR”
Türkiye’de son yıllarda çok başarılı olduklarını söyleyen Fernando Muslera, “Elbette şüphesiz formayı giydiğimiz her maçta en iyi oyunumuzu oynamamız gerektiğini biliyoruz. Çünkü neredeyse ülkenin yarısı kazanmamızı istiyor ve bizi destekliyor. Son yıllarda Türkiye'de çok başarılıyız. 14 kupa kazandık ki çok önemli ve bence insanlar buna biraz alıştılar ve çok fazla kazandığımızda zaferlere doyamıyorlar. Bu nedenle iki üç maç ortalama sonuçlar alsak baskıyı hissediyoruz. Ama her büyük takımda, büyük kulüpte bu baskı var. Her zaman kazanmanız gerekiyor” dedi.
33 yaşındaki file bekçisi, Galatasaray’a geldiği ilk yılların zor olduğunu da belirterek, “İlk yıllar zordu. Birbirimize takım olarak çok destek vermiştik. Felipe Melo, Albet Riera, Ujfaulisi, Elmander ve Baros gibi oyuncularla beraber oynadığım için minnettarım. Keza Eboue de.. Hiç kimseyi atlamak istemem. Ama biz o dönem hep birbirimize destek olduk ve beraber vakit geçirdik. Çünkü başka ülkeden, kültürden geldiğin zaman başlangıçta işler gerçekten zor oluyor. Zamanla çevreni tanıdıkça ve futbol dışından insanlarla tanıştıkça her şey kolaylaşıyor. Ailenle birlikte her şey değişiyor ama buradaki ilk yıllarım gerçekten zordu” ifadelerini kullandı.