BİZE ULAŞIN
84 milyon nüfusa ulaşan Türkiye'de kişi başına düşen temiz su miktarı ortalama 1.520 metreküp olarak ifade ediliyor. Bu yeterli bir su varlığı gibi görünse de öyle değil. Çünkü kişi başına düşen temiz su miktarı 2.000 metreküpten az olan ülkeler "su azlığı yaşayan" ülke statüsüne giriyor. Üstelik, Türkiye nüfusunun 2030 yılında 100 milyona yaklaşacağı tahmin ediliyor. Bu durumda kişi başına düşen temiz su miktarının ise 1.100 metreküpe düşeceği ifade ediliyor. Yılda kişi başına düşen temiz su miktarı 1.000 metreküpten az olan ülkeler "su fakiri" sınıfına giriyor. Bu ifadeden durumun ne kadar tehlikeli olduğunu anlayabiliriz; Türkiye su fakiri olma yolunda hızla ilerliyor.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Profesör Doktor Recep Akdur’a göre; şebeke suları kesildiği zaman, şebeke hattında negatif basınç oluşur ve su borularının çevresindeki kirli sular şebekenin içine akar. Bu kirli sular, başta bakteri ve mikroplar olmak üzere her türlü tehlikeyi içerir. Sonuç olarak içme suyumuza karışan bu mikroplar musluğumuzdan bardağımıza akıyor ve sağlığımızı tehlikeye atıyor.
Klor doymuş tuz çözeltisinden veya erimiş sodyum klorürden üretilir. Mikrop öldürücü temizlik malzemelerinin yapımında kullanılan klorlu suyun insan sağlığına pek de yararlı olduğunu söyleyemeyiz. Şehirlerdeki içme suyu şebekelerinin temizlenmesi amacıyla kullanıldığı için sağlığımızı doğrudan etkileyen bir durumdur. Şayet musluk suyu tüketiyorsanız klorlu suya çok fazla maruz kalıyor olabilirsiniz. Bu da bazı sağlık sorunlarına yol açabilir. Boğazda yanma hissi, mide bulantısı, istifra, göz tahrişi, burun kanaması, şiddetli öksürük, göğüs ağrıları, solunum güçlüğü ve akciğerlerde sıvı birikimi, çok fazla klorlu suya maruz kalınması sonucu oluşabilecek sağlık problemlerinden bazılarıdır.
Fazlaca klorlu su tüketimine maruz kalan ve yüzme havuzlarında çok vakit geçiren bireyler üzerinde yapılan bilimsel araştırmalar sonucunda, bu bireylerin kansere yakalanma ihtimallerinde önemli ölçüde artış gözlenmiştir.
Sular kesildikten sonra klorlanan şebeke sistemi sudaki klor miktarını arttırır. Bu nedenle bulunduğunuz bölgede sular kesilirse, sular geldikten sonra hemen musluğa koşmayın. Birkaç gün boyunca hazır su tüketin ve musluk suyundan uzak durun.
Özellikle klor seviyesi yüksek olan şehir şebekelerinin suyunu kullanan insanların dişlerinde siyah lekeler, çürükler ve buna benzer diş problemleri yaşandığı tespit edilmiştir. Diş hekimleri bu problemlerin kaynağı olarak musluklarımızdan akan klorlu suları işaret ediyor.
Yukarıda klorlu suyun kısa vadede neden olabileceği sorunlara değinmiştik. Peki ya uzun vadede neler olabilir? Sürekli olarak klorlu su tüketen bir bireyi uzun vadede bekleyen daha ciddi sorunlar var. Uzun süre klorlu su tüketirseniz astım ve bronşit gibi hastalıklara yakalanabilirsiniz. Zaten bu hastalıklara sahipseniz ve klorlu su tüketirseniz hastalığın ilerlemesi kaçınılmaz olur.
