Şu anda eski Kahire denilen bölgede yer alan kalenin kuşatılması hicri 19’uncu yılda ramazan ayının ilk gününde başladı. 7 ay süren kuşatmanın ardından kalenin düşmesiyle birlikte Mısır’ın güney bölgeleri kısmen Müslümanların eline geçti.
Her şey Babil Kalesi’nin fethi ile değişti
Konuyla ilgili açıklama yapan Mısırlı tarihçi Muhammed Ebubekr, Babil Kalesi’nin Müslümanların eline geçmesiyle birlikte Mısır’ın güneyinin zamanın başkenti olan İskenderiye’den koptuğunu söyledi.
Babil Kalesi’nin fethinin ardından Roma İmparatorluğu’nun Mısır’daki otoritesinin sarsılmaya başladığına dikkati çeken Ebubekr, sonraki süreçlerde Müslümanların Mısır’da kontrolü ele geçirdiğini ve Mısır halkının da zamanla Müslüman olarak Arapça konuşmaya başladığını kaydetti.
BABİL KALESİ'NİN DÜŞÜŞÜ VE MISIR'IN FETHİ
Mısır’ın fethedilmesi fikri Amr bin As tarafından Halife Ömer bin Hattab’a önerildi. Filistin ve Şam bölgelerini ele geçiren Müslümanların, devletin istikrarı ve ordunun güvenliği için Mısır’ın fethedilmesi gerektiğini düşünen Amr bin As, Hazreti Ömer’i ikna ederek Mısır seferine başladı.
Ordusunun başında Şam’dan Mısır’a doğru sefere çıkan Bin As, Sina çölünü geçti ve Kahire’ye gelene kadar ciddi bir mukavemet ile karşılaşmadı. Babil Kalesi’ne yaklaştığında Roma askerleri ile çatışan Müslümanlar galip gelerek kaleyi kuşattı.
Kuşatmadan bir ay sonra kale komutanı barış istedi. Ancak Roma imparatorunun reddetmesi üzerine iki taraf arasındaki görüşmeler kesildi ve Müslümanlar kuşatmayı devam ettirdi.