Akaydın “Türel o koltuğa oturursa çok ayıplı bir belediye başkanı olacak. Benim belediyede arka odamda büyük çoğunluğu 60 aylık belediye meclis gündemlerinin fotokopileri, proje teklifleri, kitap, broşür gibi lüzumsuz evraklarla doluydu. Türel’e temiz bırakalım diye biz bu evrakların temizlenmesini istedik. Arkadaşlarımız da bunların yakılarak imha edilmesini istemiş. Benim haberim bile yoktu yakılacağından. En iyi imha yöntemi yakma demişler ve bu olay gerçekleşmiş” dedi.
Yakılan evrakların arasında önem taşıyan hiçbir belgenin olmadığını savunan Akaydın, “Duydum Menderes oradaymış. Kendisi hepsini incelesin, ayıplı tek bir belge bulamaz. Üstelik burası resmi bir kurum, bütün evrak kayıt altına alınıyor. En ufak bir evrak eksiği varsa, belediyede oturur koltuğa inceler. Evrak eksiğini açıklayamayan memura da soruşturma açar” diye konuştu.
Türel’in, “Amerika’ya kızının yanına kaçacak” iddiasına çok sert yanıt veren Akaydın şöyle dedi: “Bunlar ayıp şeyler. Utanmazlık, hazımsızlık yapmasın. Ben buradayım, belediyeyi alacaksa delikanlı gibi alsın. Böyle çamur atarak olmaz bu işler. ‘Kâğıtlarda ıslak imza var’ demiş. Islak imza olması yolsuzluk belgesi anlamına mı gelir? Ayrıca ben salak mıyım yolsuzluk evraklarını neden onlarca işçinin olduğu bir yerde yakayım? Böyle bir şey olsa kır evim var, götürürüm oraya başında da durur yakarım. Yolsuzluk belgesi işçiye verilip 'al yak' denir mi? Benim yolsuzluğum yok ki belgesi olsun. Beni yolsuzlukla suçlayanın alnını karışlarım.”
Antalya’daki yerel seçim sonuçlarına itiraz için Antalya İl Seçim Kurulu’na gelen CHP’li Mustafa Akaydın gazetecilere açıklamalarda bulundu. Makam odasının basıldığını, bunların hepsinin video kaydının olduğunu söyleyen Akaydın “Bu ağır bir suçtur. Fen işleri dairemde çöp kovalarını ters çevirmişler. Orada bir kampus kursalar, montaj belgeyi koydukları zaman ben kendimi nasıl savunacağım” dedi.
Akaydın’ın yaptığı açıklama şöyle:
Belediyeyi de basmışlardır. Personelim tartaklanmıştır. Makamım basıldı. Bunların hepsi tespitlerde var. Bunu yürüten bizzat Menderes Türel’dir. Bu bir devlet saldırısıdır.. Üç saat valiye emniyet müdürüne ulaşamadım. Bir tek emniyet müdürü muavini aradı.
Benim belediyede bir odam vardır. Orada da arşiv değeri olmayan belgeler vardır. Bu her zaman belediye tesisinde yakılır. Her ay 15-20 cm kalınlıktaki belediye meclis gündemini 60 klasörü gönderdim. Ben yolsuzluk belgesi yok edecek olsam, böyle bir şey yaktırır mıyım?
Evrak yakılıyor diye basıyorlar tesisi. Bu son derece ağır bir suçtur. Yani devletin polisiyle bir partinin militanları belediyeyi basmışlardır. Mahkeme kararı yoktur. Emniyet müdürü suçludur. Eğer validen açıklama gelmezse suç duyurusunda bulunacağım. Belediyeyi basan araçlar içerisinde Türel’in seçim kampanyası araçları vardır.
Her Çarşamba günü bilgi işlem merkezinden geri dönüşüm araçlarına yüklenen evrakı sanki yok ediyormuşuz. Bunlar adı üstünde geri dönüşüm.
Fen işleri dairemde içindeki çöpler boşaltılmıştır. Eğer kampus montaj belgeyi oraya bastıkları koydukları zaman ben kendimi nasıl savunacağım arkadaşlar? Böyle bir rezalet nerede görülmüştür? Bunların hepsinin video kayıtları var.
Ben neden kaçayım? Ben buradayım. Bu iddialar 5 yıl önce de oldu. Menderes Türel’e de delikanlı gibi gelsin belediyeyi teslim alsın. İki saat öncesine kadar devir yapacaktım. Belediyede can güvenliği kalmadığı için ben devir teslime katılmayacağım. Belediye başkanının makamı basılabilir mi?
Bütün o yakılan evrakın hepsi belediyenin arşivinde aslıyla var. Halka açık toplantılarının görüşme gündemleri. Menderes Türel’in marifet gibi elinde çevirdiği. Hepsi fotokopi hepsi gündem klasörleri. Ben delikanlıyım Antalya çocuğuyum diye sakın gezinmesin. Bu bir siyasi vandalizmdir. Şimdi suçlarının da farkındalar. Son derece de suçlular. Savcıları göreve davet ediyorum. ellerinde etekleri ne varsa döksünler ortaya. Her türlü bilgi belediye arşivlerinde mevcutturlar.