Galatasaray'da Başkan Mustafa Cengiz, gündeme dair açıklamalarda bulunuyor. GS TV''de yayınlanan "Gündem Özel" programında katılan Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. İşte Cengiz'in sözleri;
"Boş kaldığımda dinlenmeye geçiyorum. Galatasaray maçına ben daha çok takımımın maçını izlerim. Diğer takımları genel olarak izlemem. Başkan olduğumdan beri onları da izliyorum. Bizim maç cumaydı. Cumartesi ve pazar günleri izlediğim maçları yarıda bıraktım. Tiyatro bu. Kurgu bu. Tiyatro bir eserdir, emek verilir. Toplumsal bir hiciv, mesaj verilir. Maalesef bu tiyatro bile değil komedi. Aşmış onu artık. Önceden yazılmış ama sanki bir yere doğru yazılmış. Büyük takım, diğer takım karşısında gol atınca sonucu tahmin ediyorum ve sonucunda yanılmıyorum. Sıkıntıyı önce beynimde sonra görsel olarak yaşamak rahatsız ediyor. Rakiplerime saygısızlık etmem. Hepsi bir cemaattir, cemaat topluluk anlamında yanlış anlamayın."
"Renk aşkıyla oluşan camialara saygı duymak gerekir. Renk için aşığız bir Türkiye'de. İtalya'da şehir devletlerinden gelişir. Ne bileyim Almanya'ya gitseniz Prusya'dan sonradır, yenidir. Şehir devletinden ya da İskoçya'da, İngiltere'de olduğu tarikat veya dini inanışlar kökeninden temellidir takım tutmak. Türkiye'de bu yok. Baba bir takımı, çocuğu bir takımı, eşi başka takımı tutar Benim çok yakın arkadaşlarım, kardeşim gibi sevdiğim başka takımı tutanlar var. Onlara düşmanlık duymadım, duymam da. Bir yöneticinin yaptığı hata, maç bağlama, oyundan pul çalan bir karakter, oyuna hile sokan bir karakteri ben arkadaşıma, camialara yüklemem.
"Türkiye'de son 1-2 aydır iki oluşum var hakemlerde. Kendi içinde gruplar var. Bu her zaman vardı zaten. Şimdi de başka bir grup oluştu. VAR hakemleri, sahadaki hakemler. Herkes nasıl yan hakemini belirliyor. VAR hakemleriyle orta hakemler tesanüd içinde oluyor. Bildiklerim var. Çok tehlikeli bu gelişme, çok tehlikeli."
Görüntü: Kerem Aktürkoğlu'nun Karagümrük maçında yerde kalması ve penaltı ile kırmızı kart kararlarının VAR ile iptal edilmesi
"Hakem Ali Palabıyık çok kararlı. Ben görüştüm yetkili insanlarla. Çok kararlı hakem. Hakem 'Ben net olarak penaltı ve kırmızı gördüm' diyor. Kurala aykırı olarak penaltı iptal edildi. Bir 100 gramlık ters bir rüzgar bile, havacılıkta buna ölüm rüzgarı derler, uçağı devirir, hafifçe dokunması bile sizi uçurur. Ayakla da temas var. Ali Palabıyık, 'Müdahaleyi net gördüm' dedi. Kerem hızlı, çok hızlı bir çocuk. O dokunma onu uçurur. Kendimizi Suat Arslanboğa'nın yerine koyalım. GÜzel kardeşim. Sen bunu nasıl böyle yorumlarsın. Zemin mi kötü. Bu zemin Türkiye'nin en güzel zeminlerinden bir tanesi. Kerem üçkağıtçı biri de değil, var böyle atanlar. Takımımızda olanları şiddetle reddederiz. Kendini toparlamaya çalışıyor tam tersi. Palabıyık'a kızamam. Çok net, çok yakın, görüyor, karar veriyor. Enteresan olan kendini asıl hakem Suat Arslanboğa arkadaşımız. 'Gel bak, kendisi düştü' diyor."
Hiçbir Karagümrüklü oyuncu itiraz etmiyor. Bana kırmızı verme diyor o oyuncu. Ben burada Ali Palabıyık'a kızmam. Kurallara aykırı bir şekilde Suat Arslanboğa, militan bir hakem. 'Gel bak kariyerin biter' falan gibi sert sözler söylemiş. Babel'in koltuk altı dokunuşunu da sordum. Onu da anlatacağım. Suat Arslanboğa'yla ilgili açıklama yaparsalar, rica ediyorum tüm konuşmaları açıklasınlar. Küfür hakaret var diye yayınlayamayız diyorlarsa bilemem. Biz milyonlar harcıyoruz. Kişisel düşmanlığın da olabilir, bana ve takımıma. Bir takıma büyük sevgin de olabilir. Sen toplumsal gerginliğe neden olamazsın. Sen dürüst, şövalye, sipahi olacaksın.
"Hakemlere söylüyorum. VAR'ın esiri olmayın. Bu toplum kovidden, oturmaktan, maddi durumlardan rahatsız ve gergin. Bu gerginliği artırmayın. Bu toplumu düşünün. Haksız bir kararı lehimize de vermeyin. Öbür camiayı ayağa kaldıracaksınız çünkü. Allah aşkına şunu yapmayın. Biz Uilenberg'e kızdık. Demeç veriyordu şöyle böyle. Bunu yapamayacağını biliyordu. Bunu yapmasın dedik. Uilenberg mentördür, hakemlerin yaşam koçudur. Destek olmak için orada. Yargıda bulunmak için orada. FIFA'nın yeni kurallarını anlatmakla vazifeli. Kişisel antipatimiz yok. Türk futbolu için elinden geleni yaptığına inanıyoruz. Uilenberg, şu an FIFA'da hakem danışma gibi bir konumda. VAR müdahale etmesin diyor ama ediyor. Ya bu adamı cinler mi uçurdu. Koşan adama bak, kaleciye bak. Aynen öyle."
"Lens'in hareketinin devamında Yedlin ayağını uzatıyor dediler. Profesyonel bir futbolcunun gözleri radar gibidir. Vuruyor ve Yedlin'in ayağını görüyor. Şut atıyor ama bakmıyor mu, belki ayağı çukura gidiyor. VAR ve hakem heyeti, duayen hakem heyetinin kararı doğal bir hareket, yer çekimi."
Görüntü: Galatasaray - Sivas maçı Onyekuru - Ziya pozisyonu
"Bu da hayatın doğal akışı evet. Ali Şansalan, geçerken vurdu diyor. Kusura bakmayın diyor. Pandomim yapıyor. VAR'da da Ali Palabıyık var. Bu nasıl kansızlık ya. (Hakemler için)"
*Görüntü: Fenerbahçe - Gaziantep maçı İrfan Can Kahveci'nin rakibinin ayağına basması
Mustafa Cengiz: "Yan hakem güzel bakmış aslında. Allah tarafından bir perde iniyor. Olabilir. Bir şey demiyorum."
Mustafa Cengiz: "Özetin özeti olarak diyorum ki, bundan sonra orta hakemlere değil VAR'a bakın. Duyduklarımı söylerim, hoş olmaz. VAR odasına Telefon giriyor mu, telefon sokan, kısa mesaj atan var mı? Merak ediyorum. Neler oluyor."
*Görüntü: Luyindama'nın Alanya maçında kafasına aldığı darbe/tekme, hakem Zorbay Küçük
Mustafa Cengiz: "Diagne, Beşiktaş maçında ayağını çekiyor. Diagne sola vuruyor, Montero kafasının sağını tutuyor. Vurulan ile tutulan yer farklı. Luyindama'ya gelen farkı, ben bir Galatasaraylı olarak biliyorum. Çok ağır konuşurum. Güzel ağır laflar ederim. Etmek istemiyorum. Anlayana..."
Görüntü: N'Sakala ve Gökhan Töre'nin Göztepe maçında ayağa basıp kırmızı kart görmemesi
Mustafa Cengiz: "Beni anlayan hakem yorumcuları da olacaktır. Yeni bir organ oluşuyor. TFF, Tahkim, PFDK, MHK var. MHK'nın içinde bir VAR organı oluştu. Artık maçların neticesini orta hakemden ziyade VAR hakemleri belirlemeye başladı. Bu sona doğru daha da artacak. Ben bu tartışmalara girmek istemezdim. İş o da raddeye gidiyor ki, giderek gemi azıya alacaklar. VAR hakemliği, yardımcısı ve teknik heyeti dahil 3 kişi, bazen 2 teknikle 4 kişi. VAR'dakiler, çimdekilerden daha etkin hale geliyor. Başka ülkelerde yanlışı düzeltmek için kurulan bu düzen, TFF'yi suçlamıyorum, yönetimin çoğunu, başkanı tanıyorum. İyi niyetle çalışıyorlar. MHK çok ayrı bir kurum. MHK'nın ben sürekli Galatasaray'ı kollamasını istemem. Bir VAR organı oluşuyor. Tahkim gibi VAR kurulu oluşuyor, giderek kemikleşiyor. Hakem yorumcularının buna dikkat etmesini istirham ediyorum."
"Suat Arslanboğa'yı bir de hakemlikten aldılar sanırım. Beşiktaş lehine bir hata yapmış. O pozisyon VAR'da izletilmemiş. İzletmesi lazım. Geri alındıysa..."
"O kadar çok şey var ki... Sinirim bozulsun istemiyorum. Futbol bir şölen insanı sıkıntılarından atması gereken. Bazen üzen, sinirlendiren bir şov, bir gönül işi. Bunu sıkıntı işi yaparsanız adamı kanser edersiniz, sıkıntı olur."
*16 puan, hatalı kırmızı kartlar yüzünden (GS TV)
Mustafa Cengiz: Bu yeni mi? Kendimi bildim bileli böyle. Adamlar o kadar rahat ki. Vay ne diyorlar, vay niye şampiyon olamadılar. İddaa oynayanlar bile bize kızıyor, niye kaybettik diye. 50 lira, 100 lira kaybettiler diye. Hakemler de biliyor ki, önce bize küfrediyorlar. O yüzden çok rahat kırmızı, sarı kart çıkarıyorlar. Yıllardır böyle. Bizimkiler bu konuda çok özgür ve fütursuzlar. Sizin yaptığınız olumlu hareketi alkışlamıyorlar. Bana bir başkan bunu dedi. Siz de divan oluyor, 20 kişi çıkıyor 19'u sana ağzına geleni söylüyor, 1 kişi ortaya sıcak konuşuyor. Ben de dedim ki, 20 kişi çıkıyor, 20'si de seni duyuyor. Ben eleştirileri duyuyorum. Haklı ise dikkate alıyorum.
"Uilenberg, son yayıncı kuruluşta bir programa katıldı. İzledim. Özellikle dedi ki, 'FIFA, VAR kuralını değiştirdi' dedi bu pozisyonlarla ilgili. Babel'in omuz hizası olan bana göre, Cenk Tosun pozisyonları için. Çarpan pozisyon birbirinin aynısı. Uilenberg dedi ki, 'Arm pit' dedi. Koltuk altı demek. Koltuk altı uzantısı penaltı değil dedi. Tshirtlü birini düşün, tshirtün geldiği yer el değil. Dirsekten itibaren kol. Bunu diyeli 1 ay oldu. Arm pit denilen bölgeye geldi Babel'in pozisyonu. Durdular tabii. TV'de açıklayan kendileri. Cenk'i de görmemiştim o anda. Dediler ki, 'arm pit'ten biraz aşağıydı. Hangi cetvelle ölçtünüz ya. Allah aşkına. Bunu iptal ettiler. Malum hakem ve VAR girdi devreye, Suat Arslanboğa. Verilmiş golü iptal ettirdi Sevgili Suat. Bana uyarı geldi sevgili diyorum ya. Benim TFF ve MHK'yla problemim yok. MHK görevini yapmıyor. Bundan bana ceza verilecekse versinler. Serdar ile ilgili, rakip takımın taraftarı, hastası. Bunu biliyorum. Olabilir. Fanatik de olabilir. Hiç problem yok. Kararlarını, duygularını etkiliyorsa bir hakem pozisyonunda yazıklar olsun derim."
"Tatlı'nın hakemleri doğruya sevk edebileceğine inanmıyorum. VAR'a telefon geliyor mu? Evet, hayır mesajları geliyor mu? Kerem'in pozisyonunda çağırıp ne dediler? Babel'in pozisyonunda ne dediler?"
"Beşiktaş'ın pozisyonuna karışamam ama emsal gösteririm. Aynı değil. Emsali var. Galatasaray'a karşı hep aleyhte. Niye bunu yapıyorsun güzel kardeşim. Şimdi MHK maalesef fonksiyonunu yitirmiş. Yazık Serdar Tatlı'ya, bir an evvel ayrılsın. 5 haftadır üst üste bizim aleyhimize, rakiplerimiz lehine hatalar yapılmaz. Bu kötü niyet. Açık ve net konuşayım. Bizim maçta Falcao'yu attılar. Açık arıyorlar. Muhammed de şaşırdı, Mısır'da yok. Avrupa'da yok bu. Bu Türklere özgü bir takım kırmızılara yarattık. MHK düşünsün. Bir takım olunca mı Suat Arslanboğa'yı iptal ediyor. Bizimkinde niye iptal ettirmiyor? MHK fonksiyonunu kaybetmiştir."
"5 maçtır bize karşı aleyhte hata yapıyorlar ya hakemler de insandır derler. Kulüpler Birliği açıklaması gibi, 10 takımın imzaladığı."
"Bizimkinin adı Kulüpler Birliği, 'union'. Birlik mi değil. Birlik olması mümkün mü? Değil. Bu vakıf ama yönetim kurulu var. Nereden çıktı? Mütevelli heyet vardır, o da yok. Ben anlamıyorum. Beni niye katıyorsun kardeşim. Yönetim kuruluysa bana imzaya getir. Getirmiyor. İç hukuk yollarını tüket, sonra FIFA'ya git. Gitmiyor. Tersini yapıyorlar. Başkanlık seçimi diye bir şey de yok. Seçim olmadı. Bunlar yanlış işler. Türk futbolunu birliğe değil aykırılığa, ayrılığa götürür. Çebi sağolsun çalışıyor ama ben onaylamıyorum bazı sözlerini."
"Şu anda bence MHK'nin içindeki hizipler, MHK'yi peşinden sürüklüyor. Onun için MHK'nın istifa etmesi gerekir. Şu anda kontrolü kaybetmiştir. MHK yönetimi kontrolü kaybetti. Nihat Özdemir'in kişisel suçu yok. Başkan oturup MHK toplantısına mı katılacak. Şunu ata, bunu ata mı diyecek. Diyorsa onun da derhal ayrılması gerek."
"Bana 3 hafta, 21 gün ceza verdiler. 2'si deplasmandı. Karagümrük maçı evdeydi. 50 bin TL'ye izledim ben bu maçı. Böyle bir şey olur mu? Tahkim 21 gün cezayı kaldırıyor, 50 bin koyuyor. Tahkim yapıyor bunu. Aynı bürodalar Tahkim ile Disiplin Kurulları. Böyle bir şey olur mu ya? Birbirlerine... Böyle bir şey olur mu? Şıracı ile bozacı gibiler. Tahkim ile Disiplin Kurullarının kararlarına saygı duymuyorum maalesef."
"Adam benim 21 gün cezayı kaldırıyor, iyilik zannedersin, 50 bin koyuyor. Ben teşekkür ediyorum, demek Galatasaray maçları bu kadar değerli. 3 maç, tanesi 16 bin gibi."
"Erzurum maçının geç saate alınmasını istedim. Almadılar. Yayıncı kuruluş dediler. Yayıncı kuruluşun Körfez kökenli yönetisi geldi, ligin saatini alamayız, 2-3 milyon dolarımız gider dedi. Güzel dedim. Bizim her maçımız 2-3 milyon dolar, aşağı yukarı. 2 milyon dolardan yapsanız, 40 maçta 80 milyon dolar. Ben 160 milyon TL alıyorum. Galatasaray başta, Fenerbahçe ikinci, Beşiktaş üçüncü, Trabzonspor dördüncü. Özellikle Galatasaray ve Fenerbahçe bu havuzu dolduruyor. Anadolu takımları doldurmuyor. Ben niye isteyemiyorum daha fazla para. En fazla ben alıyorum. 170 milyon aldım, 18-20 milyon euro para. Benim yarattığım hasıla 80 milyon dolar. Böyle bir şey olur mu. Benden alıp oraya veriyorsun. Anadolu kulüpleri farkında. Fenerbahçe ve Galatasaray olarak derim ki, ayrı bir yayın sözleşmesi yapmalıyız. Fenerbahçe'nin öyle bir cesareti var mı bilemem. Hakkım gidiyor. Ben daha büyük transfer isterim. Benim taraftarım daha fazla, daha büyük beklentiler içinde. Fenerbahçe'nin öyle beklentisi yoksa, bir şey demem. Bizim 100 milyonlarca dolar giderlerimiz var. Bizim hakkımız verilmeli. Bunu kim savunup anlatacak, ben anlatacağım. Federasyon bunu demez, tekme atan Ziya demez."
"Ne onduruyor, ne olduruyorlar. Bizim önümüzde 7 maç var, 21 puan eder. Onlar istediği kadar bazılarını yarışta tutmaya devam etsinler. İp Galatasaray'ın elinde. Biz oynamalıyız, terimizin son damlasına kadar mücadele etmeliyiz. Yedlin sakatlığında 10 futbolcumuz orada olmalıydı. Golümüz iptal edince 10 futbolcu itiraz etmeli, sahanın altını üstüne getirmeli. Kalecimiz kaptan geliyor, kart görüyor.
Futbolcuların haysiyet şereflerini hatırlasınlar. Kendilerine oynamıyorlar. Türkiye'nin en büyük camiasındalar. Ölümüne oynamalılar. Bunu neden yapmıyor futbolcularımız. İpinde değil adamın, profesyonelce bakıyor. 2. maç oynamazsa prim alamıyor. Onu da hesaplayabilir. Türk futbolcular nerede o zaman? Ben çıldırıyorum izlerken."
"Adana'da kulübün borçları üstüne alıp intihar eden bir başkan vardı. 3 günde unuttular. Ben kendime de düşünüyorum. Sen kendini Galatasaray, Fenerbahçe için öldür. 3 gün sonra unuturlar. Bir garip bencileyin, bir musalla taşında olursun. Çıkarın mı var derler. Bunu da diyorum ben. Pandemi, çekilemiyorum. Kayyum gelecek. Seçim yapamıyoruz. Şunu bilin ki, ölümüne mücadele eden biri olarak mücadele ederim. Yeter ki seçimler açılsın. Benim siyasi, ticari ufacık bir çıkarım olduğumu kanıtlasınlar. Beni doğru söylemekten kimse men edemez, kimse."