Ergenekon davasının tutuklu sanığı eski Yarbay Mustafa Dönmez, trafik kazasında ölen oğlu ile ilgili, "Bir dönem bunu polislerin yapmış olabileceğini düşündüm." dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasının duruşmasında tutuklu sanık Mustafa Levent Göktaş, savunmasına devam etti. Ankara'daki ofisinde 7 Ocak 2009'da ele geçirildiği iddia edilen ve içinde üst düzey bürokratların özel hayatlarına ilişkin görüntüler olduğu belirtilen 51 no'lu DVD'nin kendisine ait olmadığını iddia etti.
DVD'ye ilişkin şahsına yöneltilen suçlamaları reddeden Göktaş, "Hukuka Aykırı Delil niteliği taşıyacağı aşikârdır" dedi. 51 nolu DVD'nin varlığından daha haberdar olmadığını öne süren Göktaş, "Bu DVD’nin, avukat meslektaşınızın odasında, masası üzerinde duran bir mahkeme dosyası içinden çıktığı iddiasıyla karşılaşıyorsunuz. Aleyhimde tek delil olan bu DVD için Savcıya, 'Lütfen bu DVD’yi getirin, bakalım, inceleyelim inceletelim, bizim böyle bir DVD’miz yok diyorsunuz' ama sizi kimse dinlemiyor. Cumhuriyet savcıları, kanunen görevleri olmasına rağmen böyle bir DVD gerçekten var mı yok mu diye merak bile edip bakmadan, görmeden, sizi, tutuklanmanız talebiyle mahkemeye sevk ediyor." dedi.
Sanık Göktaş, "51 Numaralı Orijinal DVD kasten kırılmış ve üzerindeki parmak izleri kasten silinmiş. Soruşturma, Duruşma savcıları ve Mahkeme Başkanı ile Mahkeme üyelerinin görmesine, incelemesine fırsat verilmeden yok edilmiştir." iddiasında bulundu.
Mustafa Dönmez esas hakkındaki mütalaa hakkında savunmasını yüksek ses tonuyla yapınca mahkeme tarafından sık sık uyarıldı. Dönmez, Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, “Yüksek sesle bağıra çağıra savunma yapmayın. Kulağımız sağır değil. Normal sesle konuşun” şeklinde uyarıldı. Dönmez sahte delillerle suçlandığını, soruşturma aşamasında polis, savcı ve hakimler tarafından kendisine komplo kurulduğunu öne sürünce Başkan Özese, "Hakimleri töhmet altında bırakacak. Şeref ve haysiyetlerini zedeleyecek sözler sarf etmeyin. Mahkeme buna izin vermez." şeklinde uyarıda bulundu.
'ZİR VADİSİ MÜHİMMATLARI BANA AİT DEĞİL'
Zir Vadisin'nde yapılan kazılarda ele geçen mühimmatın kendisi ile irtibatlandırıldığını belirten Dönmez, "Çıkartılan mühimmat, ben Mamak Cezaevi'nde tutuklu bulunurken, 2 gün öncesine ait gazete kağıtlarına sarılı olarak toprak altından çıkarıldı. Dolayısıyla aylar öncesinden benim tarafımdan gömüldüğü şeklindeki iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Kaldı ki oradan ele geçirilen sis bombaları boştur." dedi.
'OĞLUMUN POLİSLER TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜĞÜNÜ DÜŞÜNDÜM'
Sapanca'daki evinde ele geçirildiği iddia edilen krokileri de polislerin koyduğunun ortaya çıktığını öne süren Dönmez, "İnsaf diyorum. Ancak gerçeklerle ilgili olarak görüntüleri namuslu bir polis oğluma iletti. Bu görüntülerin eline ulaşmasının ardından da oğlum trafik kazası geçirerek öldü. Bir dönem bunu polislerin yapmış olabileceğini da düşündüm." dedi.
Babasından kalma çiftlik evinde yapılan aramalarla ilgili olarak da Dönmez, "Aramaya gelen görevliler, eve girerken 8 kangal köpeğimi vurmuşlar. Sadece bir tanesini yaralı olarak kurtarabildik." dedi.
Çiftlik evinde yapılan aramaların hukuka ayrıkı olduğunu belirten Dönmez, "Gece saat 22.00'de oturmaya gelir gibi kapıları da kırarak içeri girmişler. Antika değeri taşıyan eşyalarım polis tarafından çalındı. Bunun adı hırsızlıktır. Bu konuyla ilgili olarak da herhangi hukuki bir işlem de yapılmadı." iddiasında bulundu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz