YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Mustafa Selçuk: Suriye'deki Süreci 28 Şubat'ta Yaşadık

İhlas Yayın Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Gazeteci-Yazar Mustafa Selçuk, Suriye devletinin medya üzerinde...

İhlas Yayın Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Gazeteci-Yazar Mustafa Selçuk, Suriye devletinin medya üzerinde kurduğu baskıyı Türkiye'nin 28 Şubat döneminde yaşadığını belirterek, "Emreryalizmin oyunun düşüncesinden kurtulmalıyız. O dönemde Türk medyası üzerinde de benzer bir baskı vardı. O dönemlerde yaşananların nasıl benzerlik arz ettiğini görebiliriz" dedi,

Nahda Network ve Bursa Genç Siviller grubu tarafından düzenlenen 'sıradan kahramanların sıra dışı öyküleri' konulu sempozyum, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde (AKKM) devam ediyor. Programın ikinci gününde 'Türk kamuoyu ve Suriye Devrimi' konulu panelde Suriye'de yaşanan olaylar tartışıldı. Panelin moderatörlüğünü Abdurrahim Boynukalın yaptı. Panele konuşmacı olarak katılan İhlas Yayın Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Gazeteci Yazar Mustafa Selçuk, Suriye'deki olaylarda benzer süreçlerin silahlı olmasa da 28 Şubat sürecinde de Türkiye'de yaşandığını söyledi. Suriye'deki resmi haber ajansı ve televizyonların halkın Başer Esad'a destek verdiğini gösteren yayınları kamuoyuna duyurduğunu söyleyen Selçuk, "Rejimin ve kendi halkı üzerinde ne tür yöntemlerle baskı kurduğunu çok iyi anlamalıyız. 28 Şubat döneminde de silahlı olmasa da Türkiye'de de baskı ortamı oluşmuştu. Benim yaşım 44. 28 Şubatı herkes hatırlarlar. O dönemde Türk medyası üzerinde de benzer bir baskı vardı. O dönemlerde yaşananların nasıl benzerlik arz ettiğini görebiliriz" şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE ARTIK BATININ AYAK İZLERİNE BASMIYOR"

Türkiye'nin Arap aleminde ve kendi bölgesinde daha ön almaya, daha insiyatif kullanmaya çalışan bir devlet olarak görüldüğünü kaydeden Selçuk, "Artık batı diplomasisinin ayak izine basarak değil, kendi yönünü kendi iradesiyle karar veriyor. Bu da sınırdaş olmanın ötesinde kendi coğrafyamızda olan biten hadiselere çok yakından ilgilenmemizi gösteriyor. Türkiye daha önceden Suriye noktasında Esad rejimiyle bir anlamda demokratik 'düzene çekme' adına, mihmandarlık yapma konusunda politika izledi. Bu kadar insiyatif alınmış bir durumda Suriye'nin demokratik dönüşümünü hiçbir şekilde öne çıkartmayacak olması Türkiye'yi aldatılmış duygusuyla konunun ortasında bıraktı" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin 2003 yılında teskere krizi yaşadığını kaydeden Selçuk, "Teskere krizi sürpriz bir şekilde reddedildi. Hayırlı bir netice oldu. Türkiye Irak bataklığına o an saplanmamış oldu. Türkiye, bunun faydalarını daha sonra gördü. ABD'nin işgaline taşıyıcılık yapmamış olmamanın faydaları görüldü. Bölgede Türkiye'nin ağırlığı arttı. Türkiye'de algılar hiçbir zaman tek olmaz. Birçok farklı yanlış kanaatler oluşturacak kamuoyu oluşabiliyor. Türkiye'nin bu konuda hassas bir yapısı olduğunu düşünüyorum"

dedi.

"EMPERYALİZMİN OYUNUDUR ANLAYIŞINA SON VERMELİYİZ"

Türkiye kamuoyunda Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde başlayan 'Arap baharı' hareketini 'ABD'nin ve emperyalizmin' oyunu olarak yaklaşımda bulunmaması gerektiğini dile getiren Selçuk, şöyle devam etti:

"Arap baharı bu emperyalizmin oyunudur' dediler. Bu düşünceden kurtulmalıyız. Orada bir şeyler dönüyor, bakmayın, etmeyin, demek bana akli olarak doğru gelmiyor. Bu kadar stebil bir yaklaşım doğru değil. Özünde hükümetin bu konuda insiyatif alması dikkate alınması gereken bir durum. İnsan hayatları birer birer sönerken, insan olan ve vicdan taşıyan herkesin insan duygusuyla ayağa kalkması gerek. Bu durumun arkasında birilerini aramak sağlıklı bir düşünce gelmiyor bana" şeklinde konuştu.

"GAZA GELMİYORUZ, VİCDANIMIZ AYAĞA KALKIYOR"

Türkiye'nin gaza getirildiğine yönelik söylemlerin yanlışlığını eleştiren Selçuk, "Siz evinizde oturup görüntüleri izlediğinizde, kayıp gazetecileri gördüğünüz zaman onların korkularını hissettiğini düşündüğünüzde gaza gelmek olmaz. Bu insanın içinde olan vicdanın ayağa kalkmasıdır. Benim birey olarak verebileceğim duygusal tepkileri Türkiye diplomasi olarak veremez. Ama neticede bunu gaza gelmek gibi okumak vicdanımı rahatsız ediyor. Türkiye'ni gaza geldiği yok. 2-3 sene önce Suriye ile birlikte olan Türkiye'nin 'sen de demokratik dönüşümünü yap' tavsiyesinde bulunmuştu. Bu yönde tavır aldı. Türkiye'ye sözler verilmişti. Değişen Suriye'nin talepleri oldu. Bunda 'gaza gelme' aramak sağlıklı bir düşünce değil" dedi.

Toplantının ilk gününde yaşanan bayrak krizini değerlendiren Selçuk, "Burada bir bayrak krizi yaşandı. Onların kendi bayraklarını buraya getirmeleri kadar doğal bir yol yok. O tür kalıplaşmış ve klişeleşmiş düşüncelerden kurtulmalıyız" yorumunda bulundu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler