İSTANBUL (İHA) - Ekonomistler Platformu tarafından hazırlanan raporda Türkiye'nin insan kaynakları, eğitim düzeyi, stratejik konumu ve müteşebbis ruhunun gelişmiş olmasının, doğu bloku ülkeleriyle en büyük farklılıkları olduğu belirtilerek, yabancı sermayede paradigma değişikliğinin gerekliliğine dikkat çekildi.
Bankacılık ve Para Politikaları Grubu Direktörü Burak Karapınar'ın hazırladığı analizde, Romanya ve Polonya gibi doğu bloku ülkelerinin Türkiye ile kıyaslanamayacağı ifade edilirken, en büyük hata Türkiye'de konuyla ilgili aktörlerin farkı ortaya koyacak çalışmaları yürütmemesi olarak gösterildi.
Raporda konuyla ilgili gerekli altyapı çalışmalarının; reformların yapılmasında gerekli çalışmaların ve projelerin üretilmesi, AR-GE yatırımları, eğitim sisteminin sürekli gelişimi, yol ve enerji yatırımları, sistemin denetlenebilmesi için gerekli çalışmalar, dış politikada gerekli çalışmaların fonlanması ve sosyal güvenlik sisteminin güçlendirilmesi olarak belirlendiği kaydedildi.
"MÜTEŞEBBİS DEVLETE GEÇİLMELİ" Raporda, demokratik devletten müteşebbis devlete ve topluma geçişi sağlamak gerektiği belirtilirken yabancı sermayenin gelişini garanti altına almanın ve sürekliliğini sağlamanın yaklaşım değişikliği ile yakalanacağı savunuldu. Raporda yapılması gerekenler şöyle sıralandı:
"Güveni sağlayacak karşılıklı anlaşmalar yapılmalıdır (unutmamak gerekir ki krizler her ülkede çıkabilir). Büyüme potansiyeli olan yeni alanlar tespit edilmelidir. İleriye dönük umut vaat eden şirketler ve sektörler ortaya çıkarılmalıdır (olgunluk safhasına gelmiş şirketlerin yabancı ortak bulması oldukça zordur). Parlak fikirler ve projelerin güçlü biçimde tanıtımı yapılmalı ve yabancı sermayenin bu projelere destek vermesi sağlanmalıdır. Yurtiçinde üretilen yaratıcı fikirleri destekleyecek yapılar oluşturulmalıdır ve bu fikirler ücretsiz yurtdışı platformlara taşınmalıdır. Türkiye'de gelecekle ilgili fırsatlar sık sık yabancılarla paylaşılmalı ve kamunun şeffaflığı en üst seviyede sağlanmalıdır."
Raporda ayrıca, verginin doğru kullanıldığında o ülkenin geleceğine yapılan en önemli yatırım ve o ülkenin en büyük gücü olacağı, güçlü bir devletin ancak güçlü bir ekonomi sayesinde tesis edilebileceği, yine verginin makul bir düzeyde olması ve ülkenin geleceğini şekillendirmekte kullanılmasının ekonomik büyüme için gerekli altyapıların oluşturulmasındaki en büyük kaynak olduğuna dikkat çekildi.
"POZİSYON NARSİSTLİĞİ" Ekonomistler Platformu Başkanı Tuna Bekleviç de raporu değerlendirirken ilgili aktörlerin lobi çalışmaları dışında hiç bir şey yapmadıklarını, hatta Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu'nun da bir türlü toplanamadığına işaret etti. Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun (ÖYK) doğru zamanlarda toplanamamasının Türkiye'ye maliyetinin en az 8 milyar USD olduğunu belirten Tuna Bekleviç, devlette karar aşamalarındaki "pozisyon narsistliği" giderilmediği sürece vatandaşın bu faturayı ödemek zorunda kalacağına işaret etti.