Eğer mutfağa girdiğiniz anda yüzünüzde bir gülümseme beliriyorsa, siz de o özel insanlardan birisiniz! Hadi gelin o özelliklere birlikte bakalım!
1. Mutfağın efendisi olmak onların doğasında var.
Mutfağa adım attıkları anda sanki şef kepi kafalarında beliriverir. Her tencere, tava onların en yakın dostudur. Tarif okumak mı? Asla gerek yok! Ölçü göz kararı, lezzet ise damaklarına kodlanmış gibidir. Onlar için mutfakta olmak adeta bir terapi gibidir.
2. Her yemeğe bir hikaye yazarlar.
Sadece yemek yapmazlar, her yemeğin bir ruhu olduğuna inanırlar. "Bu çorba çocukluğumdaki gibi olsun" deyip anılar arasında gezinirler. Mutfakta geçen dakikalar onlar için geçmişle buluşma anıdır. Mis gibi kokular yükselirken, yemeklerin içine sevgi de eklerler. Bu yüzden yaptıkları yemekler herkesin hem ruhunu hem midesini doyurur.
3. Dolapta ne varsa mucizeler yaratırlar.
Dolabı açtıklarında "Aaa, yemek yok!" demek onlara ters. Ellerindeki malzemelerle gurme seviyesinde yemek yapabilme yetenekleri vardır. Biraz yaratıcılık, biraz da ilham ile sanki profesyonel mutfaktan çıkmış gibi sofralar hazırlarlar. “Bu yemek nasıl oldu böyle?” sorusuna sadece gülümseyerek cevap verirler.
4. Mutfak onlar için bir sanat atölyesidir.
Yemek yapmayı bir sanat dalı olarak görürler. Tabak süslemeleri ve renk uyumları onlar için çok önemlidir. Servis tabakları, bir tablo gibi özenle hazırlanır. Yaptıkları yemeği yerken gözlerinizi kapatıp başka bir diyara gitmiş gibi hissedersiniz. Çünkü estetik onlar için bir tutkudur.
5. Mutfağın kokusu onları çok mutlu eder.
Kimisi kahve kokusunda huzur bulur, kimisi taze pişmiş ekmek kokusunda. Onlar için mutfakta yayılan her koku bir mutluluk kaynağıdır. Mutfağa girdiklerinde önce derin bir nefes alıp o güzel kokuları içlerine çekerler. Mis gibi bir şeyler yapılıyor düşüncesi bile yüzlerini güldürmeye yeter.
6. Lezzeti anında tadarak hissederler.
Sadece yemek yapmayı değil, tadına bakmayı da çok severler. Kaşıklarını karışıma daldırdıklarında “Tamam, işte bu!” dedikleri o anı yaşarlar. Damak zevkleri o kadar gelişmiştir ki hangi malzemenin eksik olduğunu tek bir ısırıkta anlarlar. Tattıkları her yemek onları gastronomik bir yolculuğa çıkarır.
7. İlk denemede harikalar yaratırlar.
Yeni bir tarif denemekten asla korkmazlar. Hatta bakalım ne olacak diyerek mutfağa dalarlar. İlk denemeleri bile sanki yıllardır bu yemeği yapıyorlarmış gibi enfes olur. Başkaları için karmaşık olan tarifler onların gözünde çocuk oyuncağıdır. Mutfakta risk almak onların ruhunda var.
8. Mutfakları da her zaman bal dök yaladır.
Mutfakta yaratıcı bir kaos oluştursalar bile iş bitince her şeyi pırıl pırıl yaparlar. Çünkü düzenli bir mutfağın onların yaratıcılık enerjisini artırdığını bilirler. "Dağınık mutfakta ilham gelmez!" mottosuyla hareket ederler. Onlar için mutfağın hem lezzet hem de görsel şölen alanı olması gerekir.
9. Kendi tariflerini yaratırlar.
Standart tarifler onları kesmez. Kendi özgün tariflerini oluştururlar ve bir yemeği farklı bir seviyeye taşıyabilirler. Arkadaşlarına “Bu tarifi nereden aldın?” dediklerinde cevap bellidir: “Ben uydurdum!” Onlar için mutfak, kendini ifade etmenin en tatlı yoludur.
10. Mutfağı paylaşmayı severler.
Yemek yapmak onlar için bir sevgi gösterisidir. Mutfakta yalnız olmayı sevseler de, yaptıkları yemekleri sevdikleriyle paylaşmaktan büyük mutluluk duyarlar. Aile ve arkadaş buluşmalarının en sevilen kişisi olurlar. Sofralarına oturan herkes kendini özel hisseder.