Mutlu evliliğin sırrı

“Nerde o eski aşıklar, nerde o eski evlilikler “ diye iç çektiren bir dönemdeyiz son yıllarda. Evlenmekte boşanmakta çocuk oyuncağı gibi oldu birçok insan için. Erkekler kadınları, kadınlar ise erkekleri suçluyor her zaman.

“Evlenmek için çok mu acele ediliyor?” sorusu geliyor aklımıza ama sonra da eski evlilikleri düşünüyoruz. Birbirlerini görmeden görücü usulü evlenirlermiş ve ömür boyu sürermiş aralarındaki saygı ve sevgi. Türkiye İstatistik Kurumunun verilerine göre evliliklerde ilk 5 sene içerisinde boşanma oranı %39’6. Görüldüğü gibi ilk yılları atlatamayan evlilikler boşanmaya mahkum gibi görünüyor.

İşte tüm bunlar mutlu evliliğin formülü nedir diye sordurtuyor insana.

Evli, mutlu ve çocuklu olmak bu kadar zor mu? İşte püf noktaları…

• Uzmanlar öncelikle evliliklerde çiftlerin birbirlerine nasıl davrandıklarına bakıyor. Aldatma, aile faktörü, şiddet ve daha özel nedenler yok ise çiftler genellikle birbirlerine saygısızca davranışların başlaması ile birbirlerinden soğumaya başlıyorlar. Bu nedenle ne olursa olsun eşinizle olan saygınızı yitirmemelisiniz.

• Her konuda sürekli olarak suçlamalarda bulunmamalısınız birbirinize. “Niye onu yaptın, sen yaptın, senin yüzünden oldu, her şeyin sorumlusu sensin” gibi suçlamalar bir süre sonra iki taraflı olmaya başlar ve taraflar birbirlerinden uzaklaşırlar. Bunun yerine oturup konuşmayı seviyeli bir şekilde konu üzerinde fikir alışverişinde bulunulmalıdır. Birbirinizi dinlerseniz her şey çok daha kolay çözülecektir.

• Hem kendi özelinizde hem de başkalarının yanında birbirini azarlayan, küçük gören veya dalga geçen çiftler ve bunu alışkanlık haline getirenler için de boşanma çanları kısa bir süre sonra çalacaktır. Bu duruma son vermek kimsenin kimseye üstünlük sağlamaya çalışmamasını sağlamak en akılcı yoldur. En baştaki madde saygı evliliğin temelidir.

• Bir konu hakkında anlaşamadığınızda içinizden biri çekip gidiyorsa, gidip uyuyorsa veya iletişimi sizinle kesip küsüyorsa bu durumda evliliğinizi çıkmaza sokan diğer detaylardan biridir. Susmak, ertelemek ve her şeyi karşı taraftan beklemek sadece sabır sınamak olur. Bunun yerine gurur yapmadan sakince ve nazikçe birbiriniz ile konuşarak halledemeyeceğiniz bir probleminiz olmadığını düşünün ve sizde emek verin. Evlilik emek ve fedakarlıklar üzerine kurulur.

• En önemlisi de çocuk faktörü. Eğer evliliğinizde yolunda gitmeyen bir şeyler var ise bu durumu çocuk ile düzeltmenin bir anlamı olmadığını unutmayın. Evliliklerini kurtarmak için çocuk yapmak pislikleri halının altına süpürmek gibidir. Er ya da geç en başa geri dönersiniz ve bu sefer ortada bir de çocuk vardır. Sorumluluklarınız artar ve kendinizi suçlamaya devam edersiniz. Ve düzelmesi imkansız sorunlar yaşamanız içten bile değildir. Bu nedenle dünyaya getireceğiniz çocuğunuzun da mutlu, huzurlu ve sevgi dolu bir ailede büyümeye hakkı vardır. Bu hakkı onun elinden almamalısınız.