-
Başkalarının ne yaptığıyla ilgilenmek
Başkalarının ne yaptığını boş verin. Hangi konumda olduklarını ve neye sahip olduklarını boş verin. Hiç kimse sizden daha iyi yaşamıyor çünkü kimse siz değil. Kendi yolunuzu yürüyen SİZ'siniz. Bazen güvensizlik hissetmemizin nedeni, hayatınızın sahne arkasındaki durumlarımızı diğerlerinin göz sahne önünde görünen durumlarıyla karşılaştırmamızdır. Kendimizi dinlemek yerine dünyanın gürültüsünü dinleriz. Karşılaştırmalardan vazgeçin. Dikkat dağıtan şeyleri önemsemeyin. Kendi iç sesinizi dinleyin. Kendi işinize bakın.
En iyi dileklerinizi ve en büyük hedeflerinizi kalbinize yakın tutun ve her gün bunlara zaman ayırın. Yalnız başınıza yürümekten korkmayın ve bundan keyif almaktan da. Kimsenin cahilliğinin veya olumsuzluğunun sizi olabildiğinizin en iyisi olmaktan alıkoymasına izin vermeyin. Kalbinizde KENDİNİZ için doğru olduğuna inandığınız şeyi yapmaya devam edin. Çünkü sizin için anlam ifade eden bir işe odaklandığınızda ve kendinizle barışık olduğunuzda sizi sarsacak neredeyse hiçbir şey yoktur. 2. Kendi değerlerinin başkası tarafından onaylanmasını beklemek
Kendinizi başkalarıyla kıyaslamadan, başkalarını etkilemek için başkalarıyla yarışmadan sadece kendiniz olarak rahat hissettiğinizde, değecek herkes size saygı duyar. Ve daha da önemlisi, siz kendinize saygı duyarsınız.
Niye başkalarının sizin nasıl biri olduğunuzu tanımlamasına izin veriyorsunuz? Kimsenin yargılamayacağını bilseniz neyi farklı yapardınız?
Gerçek şu ki, kimsenin sizi yargılama hakkı yok. İnsanlar sizin hikayenizi duymuş olabilirler ve sizi tanıdıklarını düşünüyor olabilirler ama sizin hissettiklerinizi hissedemezler, sizin hayatınızı yaşamıyorlar. Bu yüzden, sizin hakkınızda ne düşündüklerini ve söylediklerini önemsemeyin. Kendiniz hakkında ne hissettiğinize odaklanın ve sizin için doğru olduğunu düşündüğünüz yolda yürümeye devam edin.
Sizi kabul edenler arkadaşlarınızdır. Kabul etmeyenler öğretmenleriniz. Eğer biri sizin için bir şey söylüyorsa ve bu doğruysa, söylediği şey doğru olduğu için sizin için bir problem yok. Eğer biri sizin için bir şey söylüyorsa ve söylediği şey yanlışsa, söylediği şey yanlış ve yine bu sizin probleminiz değil. Her iki türlü de sizin için ne söylerlerse söylesinler bu sizin probleminiz değil. İnsanların sizin için söyledikleri şeyler kendi problemleridir.
Sizin kendiniz hakkında ne söylediğiniz ve olmaya karar verdiğiniz şey sizin probleminizdir. 3. Mutluluk için diğer insanlara ve dışsal olaylara bel bağlamak
Mutsuzluk şu an sahip olduğumuz şeyler ile ihtiyacımız olduğunu düşündüğümüz şeyler arasındaki farka bağlıdır. Ama gerçek şudur ki, sahip olduklarımızla kendimizi mutlu hissetmek için daha fazla şeye sahip olmaya ihtiyacımız yok. Mutlu olmak için kimsenin iznine ihtiyacımız yok. Hayatınız bir başkası öyle dediği için değil, siz öyle görmeyi tercih ettiğiniz için harikadır. Mutluluğunuzu başkalarına bağlamayın. Seçmek, yaşamak ve deneyimlemek her zaman sizin elinizdedir.
Başkalarını kendi mutluluğunuzun sorumlusu haline getirmeyi bırakır bırakmaz daha mutlu olursunuz. Eğer şu an mutsuzsanız bu kimsenin hatası değil. Kendi mutsuzluğunuzu için tüm sorumluluğu üstlendiğiniz an daha mutlu olma yeteneğini kazanırsınız. Sadece, şu anda sahip olduğunuz güzelliklerin kıymetini bilince istediğiniz şeyler için gerekli koşullar oluşmaya başlar.
Mutluluk ve mutsuzluğun önemli bir kısmı durumuza değil durumunuza bakış açınıza bağlıdır. İşler şu an Mükemmel olmasa bile, sahip olduğunuz güzel şeyleri düşünün. Gülümsemek için iyi bir neden bulmak her zaman sadece bir düşünce kadar uzağınızdadır. Ve bu düşünceye dilediğiniz zaman uzanabilirsiniz. 4. Gücenmelere takılı kalmak
Geçmişinizde olanlar hayat hikayenizdeki bölümlerden yalnızca biriydi. Kitabı kapamayın, sadece sayfaları çevirin.
Hepimiz hayatımızda kendi ve başkalarının kararlarından dolayı incindik, bu deneyimlerin hissettirdiği acılar normal olsa da, bazen çok uzun sürerler. Gücenme hissi aynı acıyı tekrar tekrar yaşamamıza neden olur ve acıyı unutmakta zorlanırız.
Bunun ilacı affetmektir. Affetmek geçmişle kavga içinde olmadan geleceğe odaklanmanıza olanak verir. Önünüzdeki sonsuz potansiyeli fark etmenin yolu geçmişteki her şeyi affetmektir. Affetmezseniz yaralar asla iyileşmez ve kendinizi geliştiremezsiniz. Affetmek geçmişi sildiğiniz veya olanları unuttuğunuz anlamına gelmez. Gücenmekten ve acı çekmekten vazgeçtiğiniz ve onun yerine olaydan ders çıkarıp hayatınıza devam ettiğiniz anlamına gelir. 5. Olumsuz ortamlarda çok uzun zaman geçirmek
Hayatınızın geri kalanı boyunca yapacağınız olumlu seçimleri bu seçimleri kolay, doğal ve keyifli hale getiren bir ortam olmadan yapamazsınız. Bu yüzden, negatif kişilerle ve negatif ortamlarda geçirdiğiniz zamanı sınırlayarak ruhunuzu ve potansiyelinizi kirlenmekten koruyun.
Diğer insanlar sizi hayatınızdan memnuniyetsiz hissetmenize neden olduğunda, hayatın adaletsizliğinden şikayet ettiklerinde ve sizin onlara katılmanızı beklediklerinde, UZAKLAŞIN. Bu negatiflik oyununa katıldığınızda her zaman kaybedersiniz.
Yalnız olduğunuz zamanlarda bile zihninizde pozitif bir alan oluşturun. Kendinizi kötü hissetmenize yol açan düşüncelerin tamamını ya da bir kısmını düşünmeyi bıraktığınız bir alan. Ve bunun hayatınızı nasıl değiştirdiğini görün. Negatif düşüncelere ihtiyacınız yok. Hepsi yalan. Hiçbir işe yaramazlar. Tek yaptıkları boş yere acı çeken bir siz yaratmak. 6. Gerçeğe direnmek
Hayatımızı nasıl yalan söyleyeceğimizi öğrenmeye harcamak tam bir tuzaktır, çünkü bu yalanlar eninde sonunda zihnimizde öyle büyür ki gerçeğin ne olduğunu görmekte zorlanırız. Yalanla bir arada tutulan hayatlar kolaylıkla parçalanır. Eğer gerçeğe direnirseniz her gün bir yalanı yaşarsınız ve gerçek peşinizi bırakmaz.
Gerçeği bükmeyin. Yanlış bir açıklama yapmaktansa hiç açıklamama yapmamak daha iyidir. Gerçeği kabullenmek cesaret ve güç ister ama hayatı gerçek şekilde yaşamanın tek yolu budur. Olanı kabul edin, tümüyle kabul edin ve gerçekler dahilinde yaşayın.