KADIN

Muz, AIDS hastalığı tedavisinde yardımcı olabilir mi?

Çeşitli ülkelerden biraraya gelen 26 bilimadamı yaptıkları araştırmayla gündem oluşturdu. Muzun AIDS hastalığını tedavi edebileceğini söyleyen uzmanlar dikkat çeken açıklamalar yaptı. Haberimizde AIDS belirtilerini, AIDS hastalığı tedavisini; Hepatit C ve grip gibi hastalıklarda etkili olan muzun, AIDS tedavisine çare olup olmayacağı ise birkaç yıl içinde netlik kazanacak.

 Muz, AIDS hastalığı tedavisinde yardımcı olabilir mi?

Almanya, İrlanda, Kanada, Belçika ve Amerika Birleşik Devletleri'nden 26 bilimadamının yaptığı araştırma ile bir takım yeni gelişmeler kaydedildi. Muz meyvesinde bulunan bazı maddelerin AIDS, Hepatit C ve grip gibi hastalıklarla mücadelede etkili olabileceği belirtildi. Muzun AIDS hastalığını tedavi etmesinin heyecan verici olduğunu belirten bilim adamları burada önemli olan noktanın potansiyel kullanımı iyi ayarlayabilmek olduğu açıkladı. Uzmanlar muzun AIDS tedavisi üzerindeki etkilerini birkaç yıl içinde sonuca bağlayabilceklerini kaydetti.

AIDS hastalığının ilk belirtileri

HIV, vücuda alindiktan 1-6 hafta içerisinde ilk çoğalma döneminde akut infeksiyona neden olur. Bu dönemde görülen belirtiler ve klinik bulgular, HIV infeksiyonuna özgü değildir ve değişkendir. Belirtiler ve görülme sıklıkları şu şekilde belirtilmektedir:

Ateş (%96)
Lenf bezlerinde büyüme (lenfadenopati) (%74)
Farenjit (%70)
Deri döküntüleri (%70)
Kas veya eklem ağrisi (%54)
İshal (%32)
Baş ağrisi (%32)
Bulanti ve kusma (%27)
Karaciğer ve dalak büyümesi (%14)
Pamukçuk (%12)

HIV virüsü tarafından bağışıklık sistemi zayıflatılan hastada, normalde zararsız olan birçok hastalık, hafif geçen ya da ender rastlanan bazı hastalıklar belirir. Ayrıca lenf bezlerinde büyümeler, ağız ve deride tekrarlayan uçuk, vücutta yara ve kırmızı lekeler, nedeni bilinmeyen uzun süreli ateş, gece terlemeleri, kilo kaybı, ishal, öksürük görülür. Ağızda pamukçuk, diğer bakteri, mantar ve protozoon hastalıkları gibi fırsatçı enfeksiyonlar ortaya çıkar. Ortaya çıkan bazı hastalıklar 2-4 hafta arasında kendiliğinden geçer. Şüpheli bir temas sonrasında erken teşhis koyabilmek için HIV testi yaptırılması önem arz etmektedir.

AIDS Belirtileri Ne Zaman Başlar ?

AIDS' e yol açan HIV virüsü bulaştıktan sonra, virüs çoğalarak bağışıklık sistemini yenmekte AIDS hastalığının belirtilerinin görülmesine neden olmaktadır. Ortalama bulaş olduktan 2-6 hafta sonrasında ilk belirtiler HIV virüsü bulaşan kişide görülebilmektedir. Yaygın kullanımda HIV ile ilgili tüm hastalıklar genel olarak AIDS ile anılmakta ise de aslında HIV virüsü bulaştıktan sonra geçirilen tüm dönemler HIV enfeksiyonu, bunun son basamağıda AIDS evresidir. Bu dönemde bağışıklık zayıflığı iyice belirgin hale gelir. AIDS Belirtilerinin başlaması CD4 hücrelerinin yıkıma uğradığı anlamına gelir. Genel olarak bu zaman zarfı ortalama 8 ila 10 yıl arasında olmaktadır. Bu süre bazı kişilerde daha da uzun olabilmektedir.

AIDS Nasıl Bulaşır ?

HIV virüsü, kan yoluyla, HIV Pozitif kişinin kan, kan ürünleri, doku veya organlarının nakliyle,
HIV/AIDS olan kişiyle yaşanan Cinsel ilişki ile,
Hamileliğinde HIV/AIDS taşıdığının farkında olmayan anneden, çocuğuna bulaşır. En fazla bulaşma yolu da anne sütüdür.
HİV virüsü taşıyan partnerle cinsel ilişki kuran kişi başka cinsel hastalık taşıyorsa (Bel soğukluğu, frengi, hepatit herpes vs.) doku hasarı nedeniyle bulaşma riski katlanarak artar. Ayrıca partnerin yaşı, hastalığın evresi, ilişkinin şekli ile risk değişir. Kadınlarda menstrüal kanama zamanındaki ilişkide risk yüksektir. Ne kadar farklı kişi ile cinsel ilişki kurulursa HIV kapma olasılığı o denli artar.

AIDS Tedavisi

AIDS tedavisinde HIV virüsünü tamamen ortadan kaldıran bir tedavi henüz yoktur, ancak HIV virüsün çoğalmasını kontrol eden ilaçlar vardır. Bu ilaçların genel adı "Antiretroviral ilaçlar", bu ilaçlarla yapılan tedavi de antiretroviral tedavidir. Tedavi ile HIV ile ilgili şikayetler başlayana kadar geçen sürenin uzadığı, CD4 + hücre sayısının yükseldiği, ve özellikle yoğun tedavi ile yaşam süresinin uzadığı tespit edildi.Tedaviye başlamada yol gösterecek laboratuvar testleri ise CD4 + T hücre sayisi ve kanda ne kadar virüs olduğunu gösteren HIV RNA PCR testi olan viral yük testidir.

Günümüzde AIDS tedavisi, geçmiş yıllarda olduğundan çok daha etkin bir şekilde yapılabilmektedir. Tam bir tedavisi henüz bulunamamış olsa da, HIV enfeksiyonu artık sonu beklemekle geçirilen çaresiz bir hastalık olarak değil, neredeyse kronik bir rahatsızlık gibi kabul edilmektedir. Bunu sağlayan unsurların başında, tedavide kullanılan ilaç sayısının artmış olması geliyor. Bu sayede bir ilaç grubunun işe yaramadığı durumlarda bir başka ilaç grubu kullanılabilmektedir. Ayrıca ilaçlardaki gelişmeler, daha az yan etkiyle karşı karşıya kalınması için daha az sıklıkta ilaç alımına da izin veriyor. Bir başka unsur ise, AIDS tedavisi esnasında yapılan kan testlerinin daha gelişmiş olması ve elde edilen deneyimler sonucu daha iyi yorumlanabilmesidir. Bunun getirisi olarak, tedavi daha kontrollü olarak yürütülebilmektedir.

Tedavi Sürecine Başlama

HIV tedavisine başlama kararı ve kullanılacak ilaçları seçme işlemi, kan testlerinizin sonuçlarına ve/veya vücudunuzda görülen belirtilere (semptom) göre saptanır. Bunun anlamı şudur; HIV testiniz pozitif olsa bile tedaviye başlama kararı hemen verilmeyebilir ve uygun bir zamana kadar beklenebilir. Eğer bağışıklık sisteminiz henüz ilaç alımını gerektirecek kadar zarar görmemişse, çoğu zaman tedaviye başlama zamanı ertelenir.

AIDS tedavisi, artan bilgi birikimi ve ilaç sayisi nedeniyle gittikçe daha karmaşik bir hale gelmektedir. Tedavide kullanilan ilaçlarin ciddi yan etkileri vardir, uygulanan şemalar komplekstir ve en önemlisi tedavinin uygunsuz yapilmasi direnç gelişimine neden olmaktadir. Bütün bu nedenlerden ötürü hem tedavi öncesinde hem de tedavi sirasinda hasta eğitimine önem verilmeli, hastalar tedavileri konusunda bilgilendirilmelidir. Antiretroviral tedaviye başlanacak hastalarda tedavi öncesi viral yük ve CD4 + hücre sayisi çalişilmalidir.

Hastalikla ilgili yakinmalari olan hastalar tedavi edilmelidir. Hiçbir şikayeti olmayan hastalar, CD4 + hücre sayilari yüksek ise, tedavi başlanmadan, belli araliklarla bu testi tekrarlayarak takip edilir. AIDS tedavisi sırasında sizi takip eden doktorunuz tedaviye başlama kararı aldıktan sonra çeşitli dozlarda ilaç kullanacaksınız. Unutmamanız gereken bir nokta, bu ilaçların sizin hayatınızı etkileyeceğidir. Kullanacağınız ilaçları düzenli bir şekilde almak ve doz atlamamak yani tedaviye devamlılık, birincil amaçlarınızdan biri olmalıdır. AIDS tedavinizin etkinliğini belirleyen en önemli faktör, ilaç kullanımınızdaki istikrardır. Almadığınız her dozla, virüsün kendisini çoğaltmasına yardımcı olursunuz. AIDS tedavisinin temel hedefi vücuttaki HIV virüs miktarını düşürmektir. Bu tedavi, sizi yıllar boyunca hasta olmaktan koruyacaktır. Antiretroviral tedavi, gereklerine uyulduğu sürece çoğu zaman herhangi bir büyük problem yaratmaksızın uygulanabilir.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler