Müze Ve Tarih Sevgisini "Kadınlar Günü" Ile Aşıladılar

Kırşehir'in Kaman ilçesindeki Kalehöyük Arkeoloji Müzesi yönetimi, "kadınlar günü" ile başlayan bir dizi etkinlikle, çevre köy ve beldelerde yaşayanlara müze ve tarih sevgisini aşıladı.

Kadınlardan başlayarak çocuklara yaz okulu ve belediyelerle işbirliği içinde müze gezileri organize eden müze yöneticileri çevre sakinlerinin müzeye ilgisini arttırdı.

Ahi Evran Üniversitesi'nin düzenlediği "Kırşehir'in Saklı Geçmişi Kalehöyük Kazıları" Sempozyumu'nda konuşan Kalehöyük Arkeoloji Müzesi arkeoloğu Pınar Temiz İlman, müdür vekili olarak görev yaptığı dönem ve sonrasındaki yapılan çalışmaları anlattı.

Çağırkan beldesinde 2010 yılında açılan müzeye başta Uzak Doğu ülkeleri olmak üzere dünyanın birçok yerinden turistler gelmesine rağmen, çevre halkının tarihe fazla bir ilgilerinin olmadığını belirten İlman, yöre halkının müzeye ilgisini artırmak etkinlikler düzenlemeye karar verdiklerini söyledi.

Öncelikli olarak kadınları hedef aldıklarını ifade eden İlman, şöyle konuştu:

"Çocukları yetiştiren anneler. Anneler bizim için çok önemli. 'Bir erkek bir kişidir ama bir bayan tüm ailedir' diyerek yola çıktık. Müzemizde her ay "bayanlar günü" düzenliyoruz. Her ay toplanan bayanlara keyifli bir ortam sunuyoruz. Müzenin tarihinden, çocuklara verdiğimiz öneme kadar her şeyden bahsediyoruz. Müzedeki eserleri gördükçe çok heyecanlanıyorlar. Çocuklarını ve eşlerini de göndermeye başlıyorlar. Dünya kadınlar günü kutlamalarını da müzemizde yaptık. Kadınlarımız da müze ve tarih sevgisini bu sayede geliştirdik."

-Çocuklar, tarihi yaşayarak öğrendi -

Kadınlar için yaptıkları etkinliklerde müze ve tarih sevgisinin giderek arttığını görünce çocuklara ve erkeklere yöneldiklerini anlatan İlman, şöyle devam etti:

"Kadınlara yönelik etkinliklerde şunu anladık ki, kazı alanının ve müzenin yakınındaki köylerde ve kasabalarda yaşayanların kendi tarihlerinden haberleri yoktu. Çocuklara yönelik yaz okulu çalışması yaptık. Özellikle köyden ihtiyaç sahibi çocukları seçtik. Kişisel gelişim dersleri verdik. Yaratıcı drama, tarihsel gelişimleri ve evreleri yaşayarak öğrendiler. Önce onlarla mağaradaki yaşama girdik. Duvar boyası yaptılar. Neolitik dönemde tarım yaptılar. Daha sonra üretime geçtiler. Seramiğe estetik duygusu kattılar. Ticareti öğrendiler ve yazılı döneme girdiler. Kabartma ve heykel sanatını gördüler. Osmanlı dönemine ait ebru sanatını öğrendiler. Belediye başkanları ile işbirliği yaptık. Onlar da belediye hoparlörlerinden anonslar yaparak müzeye gelmeleri için çalışma yaptılar. Artık her ay kadınlar, çocuklar ve erkekler müzeye geliyorlar. Müzenin olduğu Kırşehir'de artık burayı görmeyen Kırşehirli'nin kalmayacağını düşünüyoruz."

İlman, Çağırkan beldesi ile çevresindeki köy ve beldelerde kadın ve erkeklerin kazı çalışmalarına da katılmaya başladıklarına işaret ederek, özellikle çıkarılan malzemelerin temizlenmesi ve yerleştirilmesinde uzmanlara katkı sağladıklarını kaydetti.

Kaman'da, dünyada ender bulunan kazı alanı, müze ve enstitünün bir arada olduğu üçlü kombinasyonun yer aldığına dikkat çeken İlman, yerli halkın, Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü'ndeki çalışmalara da katıldıklarını sözlerine ekledi.