Müzedeki broş sahte çıktı

UŞAK (İHA) - Uşak Arkeoloji Müzesi'nde sergilenen Karun hazinelerinin en değerli parçası olarak kabul edilen Kanatlı Denizatı Broşu'nun sahtesiyle değiştirildiği iddiaları ile ilgili davaya devam edildi. Tutuklu sanık eski Müze Müdürü Kazım Akbıyıkoğlu'nun tahliye istemi reddedilirken, tutuksuz yargılanan sanıklardan 4'ü duruşmadan vareste tutuldu. 2 sanığın da 15 bin YTL kefaletle yurt dışı yasağı kaldırıldı.

Uşak Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşması öğleden sonra başladı ve akşam saatlerine kadar devam etti. Mahkeme heyeti, Kazım Akbıyıkoğlu hakkında müzedeki halı ve kilimlerin kaybolması ve 2006 yılındaki bir defin arama için yatırılan bin YTL'lik harcırahı zimmetine geçirdiği iddiasıyla açılan iki ayrı davayı aynı dosyada birleştirdi. Duruşmada tutuklu sanık eski Arkeoloji Müzesi Müdürü Kazım Akbıyıkoğlu ile tutuksuz sanıklar Suat Yenmez, Ahmet Düzyer, Mehmet Polat, Fehmi İşler, Uğuz Sağlan, Halil Eker ve Fuat Ergün hazır bulundu.

BİLİRKİŞİ RAPORU AÇIKLANDI Uşak Ağır Ceza Mahkemesi, şuanda müzede sergilenen broşun sahte olup olmadığının tespit edilmesi için müzede inceleme yapılarak bilirkişi raporu hazırlanmasını istemişti. Bilirkişi heyeti, 04 Aralık 2007 tarihinde gerekli incelemeyi yaparak raporu mahkemeye sundu. Bilirkişi raporuna göre, 2005 Mart ayında Focus dergisinin çektiği fotoğraf ile The Lydian Treasury kitabında yer alan broş fotoğraflarının aynı olduğu ancak Uşak Arkeoloji Müzesi'ndeki mevcut broşun farklı olduğu belirlendi. Doç Dr. Yaşar E.Ersoy, Doç. Dr. Gül Gürtekin Demir ve Öğretim Görevlisi Dr. Hüseyin Cevizoğlu'ndan oluşan bilirkişi heyeti, broşun yapımında kullanılan metal değer ayarı konusunda uzman olmadıklarını belirterek bu konuda bir çalışma yapmadıklarını rapora ekledi. Mahkeme heyetinin bilirkişi raporunu açıklamasından sonra sanık avukatları bilirkişi raporunu incelemek için süre istedi.

Duruşmada kendisini savunarak tahliyesini isteyen tutuklu sanık Kazım Akbıyıkoğlu, yapılan suçlamaları reddederek ilginç açıklamalarda bulundu. Akbıyıkoğlu, yaklaşık 20 aydır tutuklu olduğunu ifade ederek, "Ben cezaevine girdikten sonra 40 yıl önce yapılan kazının fotoğraflarını kaybetmekten, 20 metrelik hortumunun kaybolmasından, kendi çabalarımla ve paramla tamir ettirdiğim kameranın kaybolmasından sorumlu tutuldum. Ben cezaevine girince bazıları ortamı boş buldu ve her şeyden ben sorumlu tutuluyorum. İnsanda bir onur olur, 20 metrelik hortum bile dava konusu edildi. Bazı insanlar arkamdan vuruyor. Bir eserden başladık, halıdan su hortumuna kadar geldik. Son 10 yıllık dönem içerisinde ele geçirilen eski eserler ve hakkında dava açılan kişi sayısına bakılsın. Bir de ben içeri girdikten sonra 21 ayda ele geçirilen eserler ve hakkında dava açılan kişi sayılarına bakılsın. Bu sayılardan benim neden cezaevinde tutulmam gerektiği anlaşılmaktadır. Eğer amaç beni içerde tutup bazı şeyleri yapmak ise zaten yaptılar. Bunun takdiri yüce mahkemeye kalmıştır" dedi.

Mahkeme heyeti, duruşma sonunda tutuksuz yargılanan sanıklardan Ahmet Düzyer, Halil Eker, Mehmet Polat ve Fuat Ergün'ün bundan sonraki duruşmalardan vareste tutulmasına, Suat Yenmez ile Fehmi İşler'in yurt dışı çıkış yasağının 15 bin YTL nakti teminatla kaldırılmasına karar verdi. Tutuklu sanık Kazım Akbıyıkoğlu'nun tahliye talebi reddedilirken, dava 19 Mart 2008 tarihine ertelendi.