Müzeye Çevirdiği Evinde Tarihe Sahip Çıkıyor

ÖZKAN BEYER - Aksaray'da bir koleksiyoner, çocukluğundan bu yana topladığı antika eşyalarla evinin alt katını küçük bir müzeye çevirdi. Tarihi evleri ve yer altı şehirleriyle tanınan Demirci beldesinde yaşayan 70 yaşındaki Mustafa Öz, ilkokuldan sonra tarihi nitelikte eşyaları biriktirmeye başladı. Askerden geldikten sonra da bu hobisini devam ettiren Öz, topladığı eşyaları 1979 yılında evinin alt katında sergilemeye karar verdi. Öz, beldeye özgü, 3 kuşak öncesine ait baston, değirmen taşları, paralar, gaz lambaları, halı ve çeşitli kıyafetlerden oluşan 226 parça eşyayı burada sergilemeye başladı. Sergilediği eşyaların üzerine kaç yıllık olduğu ve ne işe yaradığı bilgisini de yazan Öz, antikaları satın almak isteyen kişilere ise olumsuz yanıt veriyor. Mustafa Öz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocuk yaşta başlayan koleksiyon oluşturma merakının emekli olduktan sonra daha da arttığını söyledi. Fırsat buldukça yöreye ait antika eşyaları topladığını anlatan Öz, "İlk olarak eski eşyalardan başladım. Mesela çıkrık, körük, kapı düzenekleri, buğday ve kahve öğütülen değirmenler ile eski paraları biriktirdim. Bunları sergileyerek, tarihe sahip çıkmaya çalışıyorum" diye konuştu. Evinin alt katındaki antika eşyaları görmeye gelenlerin şaşkınlıklarını gizleyemediklerini aktaran Öz, "Etrafımda ilginç bir şey gördüğümde onu almaya çalışıyorum, eğer vermezlerse para ile alıyorum. Bazı kişiler 'üzerine ismimi yazarsan veririm' diyor. Ben de ismini yazarak alıp, evimin altındaki koleksiyona koyuyorum" dedi. Sergilediği eşyalar arasında, savaşlarda kullanılmış kılıçlar ile babasının dedesine ait 250 yıllık bastonun da bulunduğunu dile getiren Öz, "Bu eşyaların bir kısmının yapıldığı tarihler, 1650 yıllarına dayanmaktadır. Buradaki bir çarık ortalama 200 senelik vardır" ifadelerini kullandı. Öz, bugüne kadar evinde herhangi bir hırsızlık olayının yaşanmadığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Buralarda şimdiye kadar hırsızlık olayları olmadı. Ama bu tür olayların olabileceğinden endişe ediyorum. Burayı gezmek için çok gelip giden oluyor. Çocukların gelip ortalığı karıştırmaması için duvarlara 'köpek var' yazısı yazdım, aslında yok. Bir de bazı yerlere 'gizli kamerayla izlenmektedir' yazdık. Aslında kameramız da yok ama kimse çalmasın düşüncesiyle tedbir amaçlı yazdık. Faydasını da gördük. Yukarıda olduğum zaman birileri gelince, benden habersiz içeri giremiyor."