YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

MUZUNGU

Çare Derneği ile bu kurban bayramında Türkiye’den gönderilen kurbanları ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak için Uganda’daydık.

Muzungu, Afrika’nın incisi Uganda’da beyaz adamı ifade ediyor. Çare Derneği ile birlikte bu kurban bayramında Türkiye’den gönderilen kurbanları ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak için Uganda’daydık.

Uganda bir Doğu Afrika ülkesi, yıllarca İngiliz sömürgesinde kalmış, sözde özgürlüklerini kazanmış bir üçüncü dünya ülkesi. Ne kadar özgür denilse de ülke kaynaklarının kullanımı konusunda pek özgür değiller. Ülke insanı uysal, yardımsever, ağırbaşlı ve fakir. Diğer Afrika ülkelerine nazaran güvenli bir ülke.

Viktorya gölü ülkeyi eşsiz kılıyor. Nil nehrinin doğduğu yer burası. Nil’in kaynağını fokur fokur yerinde gördük. Şelaleler nehir üzerinde bambaşka bir süs. Ekvator çizgisi içinden geçiyor. Rahmetli Barış Manço’dan izlediğimiz suyun dönüş yönü deneyini biz de yapma fırsatı bulduk. Evet, su ekvator çizgisinin bir yanında sağa doğru dönerek boşalırken, diğer yanında sola doğru dönerek boşalıyor. Tam çizgi üzerinde dönme falan yok, çok ilginç.

Ananasın boyu karpuz kadar, tadı harika, muz desen bedava. Mango çeşit çeşit. Adını sayamadığım harika meyveler var bu ülkede. Yemyeşil çay bahçeleri, kahve ağaçları süslüyor her yanı. Hayret ediyorsunuz yılda dört hasat olan bir ülkede açlık olabilir mi diye. Ama burası Afrika. Afrika’da olmazlar oluyor. Günde iki dolara çalışan insanlar, birilerinin kesesini doldururken aç kalabiliyorlar. Yüzde beş azınlık ,yüzde doksan beşi sömürüyor. Dört çeker Pradolarla cirit atarken kimileri, kimileri yalın ayak yirmi beş kilometre yürüyerek, evlatlarına su götürüyor, burası Afrika.

Avrupa ülkelerinde kiliselere kilit vurulmuşken, sömürdükleri Afrika’da unutmuşlar dinlerini diye düşündüm bir an. Kiliseler dolup taşıyor. Sabahlara kadar ayin yapıyorlar. İlginç. Kiliselerden çocukların söylediği melodilerin sesi yükseliyor etrafa, her vakit. Avrupa ateizmle sarsılırken bu durum bana tuhaf geldi.

Müslümanların sayısı yüzde otuz beş civarında. Müslümanlar fakir bu ülkede, imkanları kısıtlı. Kurban bayramlarında onları hatırlayan Türk kardeşlerini her zaman yanlarında görmek istiyorlar, bekliyorlar.

Pencil!, pencil! diye pantolonumu sündüren minik kız çocuğu hiç gözümün önünden gitmiyor. Somali mescidine bayram namazı için gittik ve namazdan sonra mescidin avlusunda çocuklara kalem, silgi ve kalemtıraş dağıttık. Bu küçük kız iki kalemi eline almış ve hala pencil! pencil! diye paçamı çekiştiriyordu, kıramadım bir tane daha verdim. Kardeşleri vardır, onlar için istiyordur diye düşündüm.

Kurbanları Türkiye’den bir gün sonra kestik. O akşam, dağıtımda son kalan kurban etlerini, yağ, pirinç, şeker ve çocuk kıyafetlerinden oluşan yardım malzemelerini bir yetimhaneye götürdük ve arkadaşların ifadesi şuydu, burası sözün bittiği yer. Duygularını anlatmak için kelimeler kifayetsiz kalıyordu manzara karşısında. Gözlerimizde yaş vardı ve utandık insanlığımızdan. Kıyafeti yıkandığı için çıplak gezen çocuklar mı dersiniz, camsız sınıflar mı?

Kokudan girilmeyen yatakhane mi, yoksa tam takır kuru bakır mutfak mı insanlığımızdan utandıran bizi bilmiyorum; ama en azından utanmayı biliyorduk, sömürüp gidenlerin aksine.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler