Nabucco Doğal Gaz Boru Hattı Projesi CEO'su (üst yönetici) Reinhard Mitschek, Nabucco projesinin Türkiye'ye, Türkiye'nin de Nabucco projesine ihtiyaç duyduğunu belirterek, "burada sadece bir A planı var o da Nabucco" dedi.
Mitschek, Ankara Limak Ambassador Otelinde düzenlediği basın toplantısında Nabucco projesi hakkında bilgi verirken gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, projenin Erzurum'dan değil Ankara'dan başlamasına dönük öneriye nasıl baktıklarını sorması üzerine Mitschek, projenin başlangıç noktasının doğudan kuzeybatı Avrupaya olduğunu söyledi.
Projeye her paydaşın yani her şirketin eşit düzeyde ve aynı miktarda para yatıracağına dikkat çeken Mitschek, Türkiye'nin de bütün ortaklar gibi bu kapsamda bir yararlanıcı durumunda olduğunu bildirdi.
Mitschek, Botaş'ın hem işletme açısından hem de boru hattının bakımı noktasında kendi fayda sağlayacağını ifade etti.
Yatırım miktarına ilişkin olarak da Mitschek, projenin maliyetinin yaklaşık 8 milyar Avro olduğunu bunun yüzde 30'nun paydaşlar tarafından kendi öz sermaye ile karşılanacağını söyledi.
Mavi Akım hattının Nabuccoya rakip olup olmayacağının sorulması üzerine Mitschek, farklı farklı ülkeler ve bölgelerden gelen gazların, kaynakların Nabucco'ya girebileceğini, bunların Türkiye'den de dağılabileceğini kaydetti.
"Biz burada Mavi Akım'ı hiç bir şekilde rakip, alternatif proje olarak görmüyoruz" diyen Mitschek, Mavi Akım'ın aslında bu projeyi besleyen hatlarından biri olabileceğini söyledi.
Mitschek, sözlerine şöyle devam etti: "Dolayısıyla biz Rusyadan da besleyen hatları biz bu sisteme sokabiliriz. Bu bizim için bir fırsat olabilir. Rusyanın da bu proje içeresinde olabilme ihtimali ile ilgili biz hiç bir şekilde bir ülkeyi reddetmiyoruz ya da proje dışında bırakmıyoruz. Herhangi bir gaz tedariği sağlayabilecek ülkeler de bu projenin bir parçası olabilirler ancak hissedar seviyesinde herhangi bir talep gelmedi."
Mavi Akım-2 projesinin de bir alternatif olabileceğine işaret eden Mitschek, Rusyanın bu iki alternatiften birini kullanarak bu sistemi besleyebileceğini söyledi.
Projeyi hızlandırma noktasında da Avrupa Komisyonunun bunun için elinden gelen desteği vermeye hazır olduğunu bildiren Mitschek, Budapeşte'de Nabucco zirvesinde bu bu yönde açıklama olduğunu kaydetti.
Bu kapsamda ayrıca 250 milyon avroluk bir hibenin bu proje için ayrıldığına işaret eden Mitschek, bunun kurtarma, iyileştirme paketleri içinden ayrılan miktar olduğunu bildirdi.
Mitschek, Nisan Mayıs gibi bu anlaşmaların da nihai halini almasını umduklarını söyledi.
Boru hattının doldurulması noktasında İran, Irak, Türkmenistan gibi ülkeler bazında bazı sıkıntılar bulunduğunun hatırlatılması üzerine Mitschek, şu anda 2009 yılında bulunulduğunu ve ilk gazın 2014'de pompalanacağını hatırlatarak, şu an bir takım sorunların olmasının 5 yıl sonra da aynı sorunların olacağı anlamına gelmediğini belirtti.
"Eğer Türkiye yoksa, Türkiye bir şekilde çekilmek isterse bu projede bir şekilde gerçekleştirilemez" diyen Mitschek, "Bununla ilgili Nabucconun bir B planı yok ama Nabucco içinde ortakların bir B planı vardır, yoksa zaten zayıfsınızdır" dedi.
Bir başka soru üzerine de Mitschek, Nabucco'nun hiç bir şekilde gaz satın almayacağını, sadece iletim taşıma sistem operatörlüğü görevini üstleneceğini yani gazı tedarik etme pazarlama ve işletilmesini sağlayacağını vurguladı.
Nabucco Hattı'na büyük önem verdiklerini ve Türkiye, Orta Asya ve Avrupa tarafından da bu projeye önem verildiğini bildiklerini belirten Mitschek, Rusya- Ukrayna arasında yaşanan doğalgaz krizinden sonra artık herkesin gaz tedariğinin çeşitlendirilmesine yöneldiğini kaydetti.
Bu kapsamda Nabucco projesini hızlandırmak istediklerini bildiren Mitschek, gerek yatırım, gerek kar paylaşımı ve gerekse karar alma açısından ortak iş yapma anlaşması çerçevesinde her şeyin eşit olarak paydaşlar arasında paylaşılması noktasında mutabakata varıldığını hatırlattı.
Mitschek, şunları söyledi: "Avrupa'da şu anda 500 milyar metreküp gaz kullanılmakta, 200 milyar metreküp gaz üretilmekte; dolayısıyla 300 milyar metreküp gaz de ithal edilmekte.
2010 ve 2020 arasındaki döneme bakarsak sözleşmelerde doğalgaz ithalatının çok büyük ivme kazandığını görüyoruz.
Avrupa'ya ithal edilen gazın Rusya, Kuzey Denizi ülkeleri ve Kuzey Afrika'dan geldiğini biliyoruz. Ancak Nabucco aslında ortak Orta Asya ve Ortadoğu ülkelerinden bir gaz tedariği sağlanması konusunda 4. bir koridor açacak.
Dolayısıyla sadece Avrupa'nın değil aynı zamanda bu bölgelerin de zincire katılması için de çok önemli. Aslında Türkiye üzerinden pazarlarımıza verilen gaz akışını maksimize etmek projedeki bizim en büyük amacımız."
Amaçlarının tüm gaz hattını Türkiye'den geçen bu sisteme dahil etmek olduğunu belirten Mitschek, "Bu öngördüğümüz rotayla ilgili olarak, şunu söylemek istiyorum; Nabucco Türkiye ve İran, Türkiye-Gürcistan sınırından başlıyor. Bu iki hat Erzurum'a kadar geliyor ve tek boru hattı haline geliyor.
Sonra Çanakkale ve Marmara'ya kadar geliyor. Marmara Denizini geçtikten sonra Bulgaristan sınırına giriyor. Bulgaristan sınırından sonra güneydoğu-kuzeybatı istikametinde, Romanya'ya giriyor ve daha sonra Macaristan ve ardından Avusturya'ya ulaşıyor.
Aynı zamanda ters akış sağlanırsa, aslında Avrupa'dan da ters şekilde Türkye'ye gaz getirilmesi söz konusu. Yani tek yöne doğru bir akış yok burada. Dolayısıyla iletimin iki yönlü olması ve gazın depo edilebilmesindeki esneklik çok büyük faydalar getiriyor" dedi.
Doğalgaz boru hattının inşasına 2011 yılında başlamayı öngördüklerini bildiren Mitschek, 2011-2014 arası projenin geliştirilmesi fazı olduğunu, dolayısıyla 2011 yılında nihai yatırım kararlarını alacaklarını ve mali
kararlarımızı vermiş olacaklarını kaydetti.
Türkiye'nin de hem Orta Asya'daki gaz kaynakları hem de Türkiye ve Avrupa'nın ihtiyaçları düşünüldüğünde konumunun "mükemmel" olduğunu diye getiren Mitschek, ülkenin bir enerji merkezi olmak için bir takım stratejilere ihtiyacı bulunduğunu belirtti.