HABER

"Nadir balıklar" özenle korunuyor

Türkiye'nin en büyük sulak alanlarından Beyşehir Gölü Havzası'nda, türüne ender rastlanan balıkların, özel bir koruma planı ile çoğaltılması hedefleniyor - Doğa Derneği Önemli Doğa Alanları İzleme Sorumlusu Burçin Feran: "Bu balık türlerini koruma altına alarak yok olma tehlikelerini ortadan kaldırmak için çalışıyoruz. Balıkların görüldüğü yerleri, koruma alanları, sit alanları ve sulak alan ilan ediyoruz" - "İki yıldır nesli tehlikede olan balık türleri üzerine çalışıyoruz. Beyşehir Gölü havzası, nesli tehlikede olan 12 balık türüyle dünya çapında bu kapsamda özel bir yere sahip"

ABDULHAMİT YAŞAR - Türkiye'nin önemli sulak alanlarından Beyşehir Gölü Havzası'nda, nadir görülen 12 balık türünün yok olma tehlikesine karşı özel bir koruma planı uygulanıyor.

Doğa Derneği Önemli Doğa Alanları İzleme Sorumlusu Burçin Feran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Beyşehir Gölü'nün, dünyanın en önemli tatlı su balığı yaşam alanları arasında yer aldığını söyledi.

Balık çeşitliliği bakımından önemli yere sahip gölde, bazı türlerin neslinin yok olma tehlikesi altında olduğunu vurgulayan Feran, şöyle konuştu:

"İki yıldır nesli tehlikede olan balık türleri üzerine çalışıyoruz. Beyşehir Gölü havzası, nesli tehlikede olan 12 balık türüyle dünya çapında bu kapsamda özel bir yere sahip. Anadolu'ya özgü bu 12 balık türü, sadece bu havzada görülmektedir. Bunlardan; siraz, kızılkanat ve yılan balığı sadece burada yaşıyor. Diğer yandan maalesef göğce balık türünü kaybettiğimizi gördük. Bu nedenle diğer türüne ender rastlanan balık türlerimizi koruma çalışması başlattık."

Feran, bu nadir balık türlerinin, Beyşehir Gölü'nü besleyen akarsularda yaşam sürdüğünü tespit ettiklerini dile getirdi.

- "Yok olma tehlikelerini ortadan kaldırmak için çalışıyoruz"

Göle 1980'li yıllarda aşılanan etçil sudak balığının, diğer otçul türlerle beslenmesinin de bu türlerin azalmasında etkili olduğunu anlatan Feran, şunları kaydetti:

"Gölü besleyen pınarlar ve derelerin bulunduğu alanlardaki vatandaşlarla görüşerek bu alanların ne gibi tehlikelerle karşılaştığını araştırdık. Doğu bölgesindeki yerleşim yerlerinde bulunan kanalizasyon atıklarının göle dökülmesinin, türü tehlikede olan yılan balığını etkilediğini gördük. Burada göğce balık türünü kaybetmekle beraber diğer balık türlerinin de tehlikede olduğunu söyleyebiliriz. Dolayısıyla bu tür sularda balıkları nadir görmemizin sebebi, kendilerine daha sakin üreme ortamları bulmalarıdır. Bu balık türlerini koruma altına alarak yok olma tehlikelerini ortadan kaldırmak için çalışıyoruz. Balıkların görüldüğü yerleri koruma alanları, sit alanları ve sulak alan ilan ediyoruz. Gölde sulama döneminde su seviyesi düşüyor. Elektroşokla avlanma en büyük etken balık türleri için."

Doğa Derneği olarak göldeki balık türlerinin korunması için Küresel Çevre Fonu Küçük Destek Programı (GEF) desteğiyle 2016 yılından bugüne çalışmalar yaptıklarını aktaran Feran, Beyşehir ilçesinde mayıs ayında gerçekleştirilen "Beyşehir Gölü'nün Nadir Balıkları" toplantısında da daha önce yapılan çalışmaların değerlendirildiğini bildirdi.

En Çok Aranan Haberler