İki sezondur en çok izlenen dizilerden biri olan "Kavak Yelleri"nin Gönül Hoca'sı Didem İnselel'le dizide yaşanan aşk kargaşasını konuştuk. Oyuncu, kendisi için aşkın tanımını yaparken çok da seçici davranmadığını söylüyor ve ekliyor "Yaşadığım, gerçek duyguların hakim olduğu, kalbimin çarptığı, ayağımın yerden kesildiği bir ilişki olmalı. Böyle bir şey arıyorum" diye konuştu.
Dizideki aşklar birbirine karıştı. Aldığınız tepkiler de değişti mi?
O ilk başlardaki saflık, o kasabaya aitti. Tabii, oradaki masum ilişkileri İstanbul'da devam ettirebilmek kolay değil. Bir de şöyle bir şey var; insanlar masal seyretmekten hoşlanıyor. Dizi, Urla'da başladığında insanlara bizim verdiğimiz bir masaldı. İstanbul'da konu biraz daha gerçek hayata döndü. Aslında günümüzde nasıl aşklar yaşanıyorsa şu an dizide de onlar var. Eski masumiyet şimdiki aşklarda yok.
Geçen sezona göre sizin oyun-culuğunuzda bir değişiklik oldu mu?
Muhakkak olmuştur. Dizinin başlamasından bugüne ben çok daha rahatladığımı, çok daha kendimi kontrol edebildiğimi düşünüyorum. O da şundan dolayı kaynaklanıyor. Hani dizi sektörünü küçümseyen oyuncu grubu var ya ben de onları bu tavırlarından dolayı küçümsüyorum. Çünkü oyuncu her yerde oyuncudur. Reklam filminde de oyunculuğunuzu gösterebilirsiniz. Üstelik her hafta tekrarı olan bir yapımda yer almak, izledikten sonra bir sonraki hafta hatalarınızı düzeltmek, kendinize bir şeyler eklemek çok faydalı.
Dizideki evliliğiniz anneniz tarafından sürekli eleştiriliyor. Gerçek hayatta da üzerinizde bir baskı var mı?
Yok, gerçek hayattaki annem ve dizideki annem birbirinden çok farklılar... Dizideki annem tavırlarından dolayı hiç hoşlanmadığım bir anne modeli, çok müdahaleci... Gerçek hayattaki annem öyle değil. Biz üç kız kardeşiz ve aramızda konuşurken annemi de aramızda sayarak, "Bbiz dört kız kardeşiz, keşke dördümüzün bir annesi olsaydı" diyoruz. Annem çok farklı... Muhakkak akıl verir ve diğer anneler gibi tabii... Ama bilir ki ben burnumun dikine giderim (Gülüyor).
Maalesef aşk yok
Dizide hamilesiniz, gerçek hayatta da anneliğe dair planlarınız var mı?
Hiç öyle bir şey yok. Ne öyle ciddi bir beraberliğim var, ne de farklı bir şey. Kendi kendime olumsuz konuşup da olumsuzluğu üzerime çekmek istemem ama artık aşk nerede ben de onu bilmiyorum. Aşk diye bir şey var mı? Aşk katlanıp tozlu bir rafa kaldırılmış bir şey...
İlişkilerinizde çok mu seçicisiniz?
Hep bana böyle söylüyorlar. Uzun zaman bir ilişki yaşamadığınız zaman hep problemin sizde olduğunu düşünüyorlar. Gerçek duyguların hakim olduğu, gerçek duyguların yönlendirdiği, kalbimin çarptığı, ayağımın yerden kesildiği, telefonum çaldı çalacak diye heyecanlanacağım bir ilişki arıyorum. Yani evi olsun, arabası olsun gibi dertlerim yok. Ama malesef aşk yok.
Krizden etkilendiniz mi?
Hayır böyle bir şey yok ama ben çok da olacağını sanmıyorum. Tabii herkese olan, yapılan bir şey bize neden olmasın? Bu fiyat indirimine gidilen işlerde tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan diye bir durum söz konusu. Bu çok fahiş fiyatların konuşulduğu günün geçmişine döndüğümüz vakit bence şöyle bir durum var: Evet, zamanında diziler starlar yarattı. O starlar sadece kendileri o projede oldukları için dizinin başarılı olduğuna inandı. İyi niyetlerle onlara astronomik rakamlar ödendi. Ne oldu? O insanlar kendilerini dev aynalarında gördü. Şimdi indirim istendiği zaman "Benden değil, gidin o 300 YTL maaşla çalışan çaycıdan kesinti yapın' dediler. Çok acıklı. O yüzden de o insanların şu anki mağduriyetlerine üzülmüyorum.
Kendinizi bir star olarak görüyor musunuz?
İyi bir oyuncu, aranılan bir oyuncu, başarılı bir oyuncu olmayı istiyorum ama bir star olmak gibi hedefim yok.
İstediğiniz yolda ilerlemek için nelere dikkat ediyorsunuz?
Her uzatılan mikrofona fikrim varmış gibi yorum yapmıyorum. Her konuyla ilgili birilerini eleştirme hakkını kendimde görmüyorum. Fikirlerimi uluorta, her vakit çok önemliymiş gibi ortaya sunmuyorum. Gerçekten benim fikrim merak edildiği zaman konuşuyorum. Ben de gece hayatı olan gayet sosyal bir insanım. Ben de yazın bir ay Bodrum'da, Alaçatı'da tatil yaptım. Gazetecilerin nerede olduklarını bilip ona göre hareket eden insanlar da var.
Oyunculuk katı kurallarla beslenmez
Öpüşmem, sevişmem gibi kurallarınız var mı?
Oyunculukta öyle kurallar yok. Bence kurallar oyuncunun gelişmesini engelleyecek olan şeylerdir. Tabii ki, herkesin kendine göre belirli sınırları vardır. Ama oyunculuk o kadar katı kurallarla beslenebilecek bir şey değil. Oyuncu için o karakteri yansıtan bir durumsa, o sahneyi çıkardığınız zaman filmin genelini etkileyecekse tabii ki, ben de yaparım bunu... Birçok başarılı işin o öpüşme, sevişme sahnesinin dikkat çeksin diye ortaya atıldığını görüyoruz. Sanki film sadece ondan ibaretmiş gibi. Halbuki, siz bilmem kaç dakika oynamışsınız ama o 10 saniyelik görüntü ile "Gidin bakın neler var o filmde?" gibi mesaj veren işler var. Doğru seçimler yapmak, gerisini de şansa bırakmak gerekiyor.