Eskişehir Anadolu Üniversitesi (AÜ) bünyesinde 2009 yılında kurulan Nanoboyut Araştırma Laboratuvarı, yer aldığı projelerle üniversitenin bilimsel çalışmalara verdiği önemi açıkça gösteriyor.
AÜ'nin yanı sıra Savunma Sanayi Müsteşarlığı ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ile ortak çalışan laboratuvar grubu, çok sayıda projeyi de bir arada yürütüyor.
Fen Fakültesi Fizik Bölümüne bağlı laboratuvarın başında ise Doç. Dr. Uğur Serincan ve Doç. Dr. Bülent Aslan yer alıyor. Yüksek Lisans ve Doktora öğrencileriyle çalışmalarını yürüten ekibe ek olarak laboratuvar, lisans proje öğrencilerine projeler tanımlayıp eğitim sürecine de katkıda bulunuyor.
Yaklaşık 400 metrekarelik bir alanda, ayrı bir bina olarak kurulan laboratuvarda; 2 tane bin sınıfına ve 1 tane yüz sınıfına dahil, 'Temiz Alan' olarak adlandırılan bölümler bulunuyor. İçerideki havanın sürekli filtrelendiği bu bölümlere, özel kıyafetler olmadan girilemiyor. Bin sınıfında ise, en temel cihazı olan Moleküler Demet Epitaksi (MBE) kullanılıyor.
Laboratuvarın çalışmaları hakkında detaylı bilgi veren Doç. Dr. Aslan "Nanoteknoloji çok geniş bir konu. Tekstilde, boya sanayiinde duyuyorsunuz. Bunlar dışarıda Nano ölçekle küçültülen parçacıklar ve bu parçacıkların özellikleri kullanılıyor. Bizim yaptıklarımız ise sonradan küçük ölçeğe indirgemek değil, biz ince tabakalar halinde büyütüyoruz" şeklinde konuştu.
Tek kristal yarı iletken malzemelerin büyütülerek karakterize edilmesini ve bu yapıların aygıt haline getirilmesini sağladıklarını belirten Aslan "Tek başlarına farklı özellikler gösteren yarı iletken yapılar bir araya getirilerek bambaşka özellikler gösteren yeni yapılar oluşturuluyor. Amaca uygun olarak tasarlanan yapılar, daha sonra bilgisayarların işlemcileri, ışık algılayıcılar, ışık yayıcılar, hafıza kartları gibi birçok alanda kullanılabiliyor" dedi.
Savunma Sanayi Müsteşarlığı, ODTÜ ve Bilkent Üniversitesi ile ortak yürütülen bir çalışma olan 'Kızılötesi Fotodedektör Teknolojisi Geliştirilmesi Projesi (KÖFDE)' hakkında bilgi veren Aslan "Bu bir kızılötesi algılayıcı projesi. Türkiye’de üzerinde çalışılan bir konu aslında ancak bizim burada yaptığımız teknoloji, ilk defa Türkiye’ye bu çalışmayla geldi. Diğer teknolojiler zaten bulunmaktaydı. Elde ettiğimiz sonuçlar da gayet keyif verici" şeklinde konuştu.
Aslan sözlerini şöyle sürdürdü: "Çıkış noktası askeri uygulamalar olan kızılötesi algılayıcı teknolojinin kanser teşhisi, yalıtım gibi sivil uygulamalarda da geniş bir alana sahip. 3 yıllık olan bu proje, 2009 yılının sonlarında başladı ve bu yılın sonunda tamamlanacak"
Üzerinde çalıştıkları yeni projeler olduğuna da değinen Aslan, yürütülen diğer projeler hakkında ise şunları söyledi: "TUBİTAK destekli bir projemiz var. Bu projede farklı malzeme sistemleri kullanarak var olan teknolojiyi daha ekonomik kullanmanın yollarını arıyoruz. Diğer bir projemiz olan üniversite destekli projemiz ise "Kuantum Sınırlı Safsızlık Atomlarının THz Uygulamaları Projesidir"
LABORATUVAR TAMAMEN KENDİ KAYNAKLARI İLE ÇALIŞIYOR
Farklı konularda araştırmalar yaptıklarını vurgulayan Aslan "Bu laboratuvar tamamen üniversitenin kendi parasıyla yapıldı. Bu anlamda üniversitemiz tektir" ifadesini kullandı.
Bundan sonraki projelerinin daha çok yapılan işlerin iyileştirilmesine yönelik olacağını ifade eden Doç. Dr. Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Amacımız bu tarz çalışmaların Ankara ve İstanbul dışında da yapılabileceğini göstermekti ve biz bunu kanıtladık"
Temiz alanlar hakkında da detaylı bilgiler veren Aslan "Nanoboyutta çalıştığımız için her şey çok küçük. Dolayısıyla normal şartlardaki bir ortamda bulunan toz dediğimiz zerrecikler, bizim için öldürücü. Çok yüksek vakum seviyeleriyle çalışıyoruz. İçerisi özel koşullandırılmış bir ortam. Hem kendimizi korumak hem de yaptığımız işi korumak adına dikkatli olmak zorundayız" dedi
Aslan, "Bu tarz laboratuvarlara çok fazla insan giremez. Ancak bizim amacımız sadece iş yapmak değil, aynı zamanda insan altyapısını geliştirmek ve farkındalık oluşturmak. Dolayısıyla kapımız, merak edip görmek isteyen herkese açıktır." ifadeleriyle sözlerine son verdi.
NANATEKNOLOJİ NEDİR?
Nanoteknoloji atom boyutlarındaki yapıların tek tek alınıp hassas bir şekilde dizilerek istenilen ürünün elde edilmesidir. Atomsal düzeydeki malzemelerin amaca yönelik yapılandırılmaları, birçok alanda yeni imkanların doğmasına yol açmıştır. Bu alanlardan bazıları ise şunlardır: tıp, fizik, kimya, Malzeme Bilimi, bilgisayar, tekstil.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz