Nanoteknoloji projeleri pazarda görücüye çıkıyor

İSTANBUL (İHA) - AK Parti'nin AR-GE'den Sorumlu Başkan Yardımcısı Reha Denemeç, "Salt borçlanmayla krizden çıkılmaz. Beklenen bir sıcak para girişi olacak. Kaynağın bir kısmı ile bilim, teknoloji ve sanayi alt yapıları iyileştirilmek zorunda. Belirli sıkıntılar yaşanacak ancak doğru adımlar atmak gerek" dedi.

Ulusal İnovasyon Girişimi (UİG) ve Türk Amerikan Biliminsanları ve Akademisyenleri Derneği'nin (TASSA - Turkish American Scientists and Scholars Association) düzenlediği "Nanoteknolojide Ürüne Dönüştürülebilir Araştırma ve Ticarileşme Konferansı" ikinci gününde de çeşitli oturumlarla devam etti.

Açılış konuşmalarını dün Sabancı Holding CEO'su Ahmet Dördüncü, Eczacıbaşı Topluluğu CEO'su ve UİG Eşbaşkanı Dr. Erdal Karamercan ve TASSA Başkanı ve Drexel Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Banu Onaral'ın yaptığı konferansın ikinci günü, Finansbank Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Ömer Aras tarafından yürütülen, AK Parti'nin AR-GE'den Sorumlu Başkan Yardımcısı Reha Denemeç ve Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Faruk Eczacıbaşı'nın konuşmacı olarak katıldığı "Kriz ve İnovasyon" başlıklı oturum ile başladı.

Konuşmasına, oturumda asıl bakılmak istenenin ekonomik kriz olduğunun altını çizerek başlayan Ömer Aras, kriz döneminde işletmelerin maliyetleri düşürerek inovasyonun da önünü kestiklerini, ekonomik krizden çıkmanın en önemli yolunun inovasyon olduğunu belirtti.
Faruk Eczacıbaşı ise konuşmasına 1997 yılında yayınlanmış "Uzun Süreli Büyüme" başlıklı bir makaleden alıntılar yaparak başladı. Eczacıbaşı, 20 sene boyunca dünyada bir durgunluk beklenmediğini belirten makalenin yayınlanmasından 3 yıl sonra NASDAQ krizinin patlak verdiğini söyledi. Yaşadığımız krizin 1929 krizi ile karşılaştırıldığını vurgulayan Faruk Eczacıbaşı, 1929 ve 2. Dünya Savaşı olmak üzere ABD'nin 15 yılda iki kriz yaşadığını söyledi. 1929 krizinden otomotiv ve taşımacılık sektörünün etkilendiğini belirten Eczacıbaşı, ABD'deki yüzlerce otomotiv firmasından sadece üçünün; Ford, GM ve Chrysler'ın büyüyerek çıktığını ifade etti. Savaş sonrasında ağır sanayileşmenin sivilleştirilmesinin ABD ekonomisini canlandırıp güçlendirdiğini belirten Faruk Eczacıbaşı, kriz anında ortaya çıkan inovasyonun krizden çıkınca pratikte kullanılmaya başlanmasının devletin dinamizminin kanıtı olduğunu söyledi. Son olarak verimliliğin artırılması ile ilgili öneri sunan Eczacıbaşı, "Devletin bazı çalışmaları dışarıya verilmeli. Böylelikle, bir taraftan devletin maliyeti azalır, dışarıya iş verilir ve verimlilik artar" dedi.

"SALT BORÇLANMA İLE KRİZDEN ÇIKILMAZ" AK Parti'nin AR-GE'den Sorumlu Başkan Yardımcısı Reha Denemeç, "Nanoteknolojide Ürüne Dönüştürülebilir Araştırma ve Ticarileşme Konferansı"nın Türkiye'de nanoteknoloji konusunda gerçekleştirilen en kapsamlı ilk toplantı olduğunu vurguladı. Denemeç, ABD'de çıkan krizin, Avrupa ve Uzak Asya ülkelerini etkilediğini, iletim yoluyla da Türkiye'nin krizden etkilendiğini söyleyerek, krizin doğal afet gibi etki etmesi durumunda, yeniden kurulacak ekonomik düzende farklılaşmak gerektiğini, böylece tehdidin fırsata dönüşebileceğini belirtti. Dünyanın 6.5 milyarlık nüfusunun, 8 milyara, Türkiye'nin nüfusunun ise 70 milyondan 80 milyona yükseleceğini ifade

eden Denemeç, bu kadar nüfusa sanayide yer olmadığını, sektörlerin önem kazanacağını belirtti.

Dünya ile rekabet etmek için Türkiye'nin kendi teknolojisini üretmesi gerektiğini savunan Reha Denemeç, "nanoteknoloji", "biyoteknoloji", "bilişim teknolojisi" ve "bilgisayar teknolojisinin" önem verilmesi gereken 4 teknoloji olduğunu söyledi. Türkiye'nin ülke olarak önemli bir karar anında olduğunun altını çizen Denemeç, hızlı ve akılcı politikalar ile bilim ve teknoloji üretilmesinin önemini vurguladı. "Salt borçlanmayla krizden çıkılmaz. Beklenen bir sıcak para girişi olacak. Kaynağın bir kısmı ile
bilim, teknoloji ve sanayi alt yapıları iyileştirilmek zorunda. Belirli sıkıntılar yaşanacak ancak doğru adımlar atmak gerek" diyen Denemeç, global ekonomiye entegrasyon için ulusal hedeflerin belirlenmesi, ürün ve kalite yönetim sistemi, yetişmiş insan gücü, teknolojik alt yapı, eğitim sistemi, yasal alt yapı sağlandığında, Türkiye'nin dünyada rekabet edecek konuma gelebileceğini ifade etti. Denemeç, "Erken harekete geçersek yüksek katma değer kazanırız" diye konuştu.