YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Narenciye Çiftçinin Elinde Kaldı

Mersin Ziraat Odası Başkanı Cengiz Gökçel, narenciye üreticisinin bu yıl çok kötü bir sezon geçirdiğini...

Narenciye Çiftçinin Elinde Kaldı

Mersin Ziraat Odası Başkanı Cengiz Gökçel, narenciye üreticisinin bu yıl çok kötü bir sezon geçirdiğini belirterek, “Hem don zararının etkisi hem de talep gelmemesi çiftçiyi tam bir çıkmazın içine soktu. Portakal ve limonun yüzde 70’i, mandalinanın da yüzde 10’u hala dalında duruyor” dedi.Narenciyenin 2013-2014 yılları hasat sezonuyla ilgili İHA muhabirine açıklama yapan Ziraat Odası Başkanı Gökçel, Mersin’de narenciye rekoltesinin bu yıl 3 milyon 600 bin ton civarında olacağını, ancak bu yılki büyük problemin ürünleri hem iç piyasada hem dış piyasada satamamak olduğunu söyledi. Bu yıl narenciye sezonunun çok kötü gittiğine dikkat çeken Gökçel, narenciyenin hem üreticisini hem bu işin ticaretini yapan insanları tamamen içinden çıkılmaz bir hale soktuğunu belirtti. Mersin çiftçisinin 20 Eylül 2013 tarihinde limon hasadına başladığını, ardından erkenci çeşit mandalina ile hasada devam ettiğini ifade eden Gökçel, ancak bölgede yoğun üretimi yapılan satsuma cinsi mandalina çeşidinin hasat dönemi başladığında, Türkiye ihracatının en fazla yapıldığı Rusya’da bir problem ortaya çıktığını aktardı. Türk yaş meyve sebzesinin, narenciyesinin yüzde 50’sinin satıldığı, Türk ihracatçısının işletmelerinin de bulunduğu Moskova’daki halin Moskova Belediyesi tarafından bir günde alınan bir kararla kapatıldığını anlatan Gökçel, “Dolayısıyla çok büyük miktarda ihracat yaptığımız bir ülkede ürünleri satacak hal, pazar kalmadı. Bu da geriye döndü ve talebi yüzde 80 azalttı” diye konuştu.Mersin bölgesinde şu anda Washington cinsi portakal ile limonun yüzde 70’inin, mandalinanın ise yüzde 10’unun dalında durduğuna işaret eden Gökçel, çiftçinin elinde kalan mandalina için bir çare aradığını ve olası yağmurlarda ürünlerin zarar görmemesi için ağaçları naylonlarla kapattığını dile getirerek, “Bu da bir girdi maliyeti oluşturdu. Ayrıca yine bu olumsuz hava koşullarında örtülen naylonlar çiftçilerimize bir zarar daha verdi. Yağmurdan zarar görmesin diye kapatılan naylon sıcaklık ortalamaları yüksek gidince bu sefer terleme yaptı ağacın üstünde ve asitli olan ter damlacıklar halinde meyvelerin üstüne gelince meyveleri olumsuz etkiledi. Yani böyle bir sıkıntı yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.“BU YIL ÇOK KÖTÜ GEÇİYOR”Washington cinsi portakalın hasat zamanının ise iklim koşulları nedeniyle biraz geç kalmakla birlikte 25 Kasım’da başladığını aktaran Gökçel, ancak şu anda portakala da talep olmadığını, çiftçilerin ürünlerini 23-25 kuruşa bile satamadıklarını ve dalında beklettiklerini kaydetti. Limonda da büyük sıkıntı yaşandığı bilgisini veren Gökçel, 8 Aralık’ta yaşanan don nedeniyle Türkiye üretiminin yüzde 65’ine denk gelen 600-700 bin ton limonu üreten Mersin, Erdemli ve Silifke’deki bahçeleri olumsuz etkilendiğinin altını çizdi. Gökçel, “Şu anda hem soğuğun etkisi var hem de talep gelmiyor. İnsanlar deyim yerindeyse tam çıkmazın içindeler. Bu yıl çok kötü bir yıl geçiyor. Allah, önümüzdeki yılın bizlere bu şekilde sıkıntılı geçmesini nasip etmesin. Çünkü hem iklim koşulları hem piyasa koşulları deyim yerindeyse bölge ve ülke çiftçisini tamamen üretimden uzaklaştıracak, vazgeçecek hale getirdi” şeklinde konuştu.“ÖNLEM ALINMAZSA SIKINTILAR ARTARAK DEVAM EDER”Bu sıkıntıların mutlaka bir çözümü olduğunu vurgulayan Gökçel, Mersin Ziraat Odası olarak geçmiş yıllarda da pazarda yaşanabilecek sıkıntılara dikkat çektiklerini belirterek, şunları söyledi: “Türkiye için bir avantaj olan, yaş sebze meyveyi hem ucuz maliyetle hem kısa sürede ulaştırabileceğimiz en yakın sınır komşularımız var. Bu ülkelerle ticari ilişkilerimizin mutlaka düzenli hale getirilmesi bölge ve ülke çiftçisini ayakta tutar, katkı sağlar diye yıllardır dile getirdik. Geldiğimiz noktada bizim haklılığımız ortaya çıktı. Keşke bu durum böyle olmasaydı. Ama ben yine ısrarla söylüyorum, biz eğer bu yaş sebze ve meyveleri, ürün fazlasını yurt dışına ihracat yoluyla satmazsak bütün çeşitlerde üretici sıkıntı yaşar. Dolayısıyla ihracatın artırılabilmesi için önlemlerin alınması gerekiyor. Ayrıca bu ürünleri işleyebilecek işletmelerin bölgeye daha fazla tesis edilmesi gerekiyor. Aksi takdirde bu sıkıntılar önümüzdeki yıllarda da artarak devam eder. Ben bundan endişe duyuyorum ama asla umudumu kaybetmiyorum. Mutlaka doğru politikalarla planlarla programlarla bu işin altından hem Mersin ve Türk çiftçisi hem bu ülke insanı kalkacaktır.”

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler