Kabukları reçel, çiçekleri kozmetik sektöründe kullanılan, Antalya'nın simgesi turunçlar, kentteki Narenciye Araştırma Enstitüsünde görsel şölen de oluşturuyor.
Türkiye'de virüs ve hastalıklardan ari fidan üretim merkezleri arasında yer alan Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünde (BATEM) 1960'lı yıllarda kurulan narenciye bahçesinde farklı ürünler yer alıyor.
BATEM bünyesine açılan Narenciye Araştırma Enstitüsünde portakal, limon, kamkat, mandalina ve greyfurtun yanı sıra Antalya'nın logosunda da yer alan turunç yetiştiriliyor. Merkezde yıllık 45-50 bin civarında narenciye fidanı üretilerek, çiftçilerin talebi karşılanıyor.
Kurumun bahçesine yaklaşık 60 yıl önce dizayn edilen, geçmişte kente gelen siyasetçiler ve iş insanlarının da yürüyüş yaptığı "turunç yolu", özellikle kış mevsiminde rüzgarla dökülen turunçlarla görsel şölen sunuyor.
Kuş cıvıltılarının, yeşil ve turuncunun hakim olduğu yol, fotoğraf tutkunları ve belgesel yapımcılarının da tercihleri arasında yer alıyor. Kabuklarından reçel, çiçeğinden parfüm yapılan turunç, hem cadde ve sokak süslemelerinde hem de gıda sektöründe kullanılıyor.
- "Virüsten ari fidan üretiyoruz"
BATEM Müdürü Abdullah Ünlü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, narenciyenin Antalya ile özdeşleştiğini söyledi.
Turuncu, narenciye üretiminde anaç olarak kullandıklarını belirten Ünlü, "Özellikle turunç kireçli topraklarda çok iyi yetişebilen bir bitki. Görsel anlamda güzel fon oluşturuyor. Narenciye bahçesi kurulurken burası 'turunç yolu' olarak dizayn edilmiş. Herkes burayı başka yerde sanıyor ama Antalya'nın göbeğinde." diye konuştu.
Ünlü, turunç yolunu hala özenle koruduklarını ifade etti.
Antalya'da yıllık 525 bin ton civarında narenciye üretimi olduğuna değinen Ünlü, "1980'li yıllarda dünyada BM Gıda ve Tarım Örgütü tarafından, Amerika, Meksika, Fas ve Türkiye'de virüsü olmayan fidan üretim merkezleri kurulmuş. Bunlardan biri de bizim enstitümüz bünyesinde. Virüsten ari fidan üreterek hastalıksız materyalleri üreticiye veriyoruz." ifadelerini kullandı.