Diyarbakır'da 21 Ağustos'ta kaybolduktan sonra cansız bedeni bulunan minik Narin tüm Türkiye'yi göz yaşlarına boğmuştu. Davanın ikinci ayağında savcı mütalaasını okudu. Mütalaada, "Boğmak suretiyle ölümüne sebebiyet verdiler" ifadeleri de yer aldı. Tüm sanıkların suç ortağı olduğunu belirten savcı, "Sanıklar eylemi müşterek işledi" değerlendirmesinde bulundu.
Narin Güran cinayeti davasının ikinci duruşmasında savcı mütalaasını tekrarladı. Savcı mütalaasında sanıkların suç ortağı olduğunu söyledi, Yüksel Güran, Enes Güran, Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar hakkında ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savcı mütalaasını okudu. Savcı mütalaasında, aile bireylerinin Narin Güran olayını saklamak ve gizlemek için organize bir şekilde hareket ettiğini ifade etti. Savcı, sanıkların iştirak halinde suç ortakları olduğuna dikkat çekti.
Elde edilen veriler ve dosya kapsamındaki delillere bakıldığında sanıkların olay günü Arif Güran’ın evinde olduğunun belirlendiğini ifade eden savcı, Salim Güran, Yüksel Güran, Enes Güran ve Nevzat Bahtiyar hakkında iştirak halinde çocuğu öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi.
Savcı, TCK’nın ilgili maddeleri gereği sanıkların cezalarında iyi hal indirimine gidilmemesini istedi.
Arif Güran konuştuğu sırada ağlayıp oğlu Enes Güran ile birlikte çıkmak istedi. Mahkeme başkanı, Güran ailesinin gerginlik üzerine salondan çıkartılmasını istedi. Hüseyin Güran ağır küfürler sarf ederek salondan çıktı. Mahkeme başkanı salonun boşaltılmasını isteyip duruşmaya ara verdi.
Mahkeme başkanının uyarılarına rağmen sanık yakınlarının gerginliğe sebep olmalarından dolayı duruşmalarda salona alınmayacağı açıklandı.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde, tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile Narin'in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi'ne sakladığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar'ın yargılandığı davanın duruşmasında, 1'i tutuklu 3 kişinin tanık olarak dinlenilmesinin ardından mahkeme heyeti başkanı, "müşteki" sıfatıyla baba Arif Güran'a, "Geçen celse sormadığınız ve araştırmasını istediğiniz bir delil ve husus var mı?" diye sordu.
Bunun üzerine Arif Güran, "Ahmet A'nın kamera görüntüsündeki açıda ben de vardım. Herhangi bir toplantıya gitmedik. Akşam vaktiydi yemeğe gittik. Ahmet'in konusu açıldı. Belki bir şey biliyordur diye çağırdık. Kızımın ise saat 18.00'e kadar köyün sınırları içinde olduğu sabittir. Ahmet ise o saatlere kadar hayvanların yanında olur. Biz de belki bilir diye çağırdık. Kızı görmüş olabilir." ifadesini kullandı.
Mahkeme heyeti başkanının, "Toplantıda Enes neden yoktu?" sorusunu Arif Güran, şöyle yanıtladı:
"Özellikle aile toplanacak denilmedi ki. O gün birçok kişi yoktu. Camiden çıktıktan sonra yeğenim yemek hazırlandığını söylediği için oraya gittik. Özellikle planlanmış bir durum değil. Benim kızım, ruhum gitmiş. En küçük bir iğne ucu kadar biri bir şey söylese 'Hele çağırın gelsinler, soralım.' deriz. 300 kişi var o köyde ama maalesef kimse görmüyor. Dara-2 görüntüleri çıkmadı. Diğer yerlerden de kamera görüntüleri çıkmadı. Bütün tesadüfler, her şey benim kızıma denk geldi. Kızımın dosyası Türkiye'nin dosyası oldu. İlk günden beridir kamerayı hep sorduk. Böyle bir dosyada nasıl kamera olmaz."
Mahkeme heyeti başkanının tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar'a, "Eklemek istediğiniz bir şey var mı?" diye sorması üzerine Bahtiyar, ilk duruşmada her şeyi söylediğini, eklenmesini istediği bir şey olmadığını ifade etti. Bahtiyar, "Narin'i ben öldürmedim. Narin'i ahırın arkasında açılan küçük bir pencereden içeri bıraktım. Bunu ifadelerimde daha önce söylemiştim. Narin'in bulunduğu gün Tavşantepe'ye gitmedim. İşteydim ve çalışıyordum." dedi.
Diyarbakır Barosu adına avukat Nahit Eren'in, "Narin'in cansız bedenini Salim ile nasıl taşıdınız, Salim nereye gitti?" sorusuna karşılık Nevzat Bahtiyar, şöyle konuştu:
"Narin'in cansız bedenini aldım. Araca bıraktım. Salim geldi battaniyeyi benden aldı. Aşağıyı doğru gitti hangi tarafa gittiğini bilmiyorum. Köyün içinden çıkıp çıkmadığını bilmiyorum."
Avukat Eren'in, "Narin'in çantasını açtınız mı?" sorusu üzerine Nevzat Bahtiyar, "Kemerini aldım. Ne çantayı açtım ne de çantaya baktım." beyanında bulundu.
Tutuklu sanık Yüksel Güran'ın avukatı Yılmaz Demiroğlu'nun, "Dara-2 görüntülerini inceledik. 'Salim cami yolunu kullanarak geldi battaniyeyi benden aldı' dediniz. Hangi yoldan geldiniz?" sorusunu Bahtiyar, şöyle yanıtladı:
"Cami yolundan geldik. Caddenin üzerinde buluştuk. Salim'in aşağıya gittiğini biliyorum ama hangi tarafa gitti bilmiyorum. Hatırlamıyorum. Daha önce verdiğim ifadelerim doğrudur. Benim üzerime iftira ediyorlar."
Avukat Demiroğlu'nun, "Adımsayar uygulamasında 15.00 ile 16.00 arasında Salim 45 adım atmış sizce telefonu yanında mıydı?" sorusuna Bahtiyar, "Hatırlamıyorum." dedi.
Demiroğlu'nun "Raporda Narin kızımızın iç çamaşırının üzerinde sperm öncesi bir bulgu PSA bulunmuş." demesi üzerine Bahtiyar, "Düşündüğünüz şeyi biliyorum. Kesinlikle öyle bir şey yok, olmadı. Böyle bir şey yapmadım." ifadesini kullandı.
Avukat Demiroğlu'nun, "Eğertutmaz Deresi'nde 38 dakika kalmışsınız. Neler yaptınız? Torbanın içinde kanca bıraktınız mı?" sorusuna Bahtiyar, "Ben sadece bir taş koydum. Kanca koymadım. Beni takip etmiş olabilir. Salim koymuş olabilir. Ben sonra pişman oldum. Bir ara cesedi oradan almayı düşündüm. Keşke yolun üzerine bıraksaydım biri gelip alırdı." karşılığını verdi.
Sanık avukatlarından Mustafa Demir'in, "Yüksel Güran, Narin'in cansız bedenini alırken gördü mü?" sorusunu Bahtiyar, "Evet gördü." şeklinde cevapladı.
Salim Güran'ın avukatı Onur Akdağ'ın, "Telefonunda adımsayar var mı veya telefonuna format attın mı?" şeklindeki sorusuna karşılık Bahtiyar, "Hayır." dedi.
Mahkeme heyeti başkanının, "Eklemek istediğiniz bir şey var mı?" diye sorması üzerine tutuklu sanık amca Salim Güran da şu beyanda bulundu:
"Özellikle Dara-2 görüntülerini bekliyorduk. Muhtarım, o karakolu biliyorum. Onların kamerası deliği bile görür. Nevzat'ın kayınbiraderi orada nöbet tutuyor. Olayın akşamı neden orada nöbet tutuyor. Korucudur, yeri ayrıdır. Köy koruyucusu görüntülerle oynamış olabilir. Benim arabam aşağı inmişse bu vahşinin, katilin yanında görürseniz beni burada asın. Bu kolluk kuvvetlerinin bize karşı tutanaklarını da kabul etmiyoruz."
Mahkeme heyeti başkanının, "Stratejik bir konumu olan yere benim bile gitmem mümkün değilken görüntülere müdahale edildiğini mi düşünüyorsun?" sorusu üzerine Salim Güran, "Olabilir." dedi.
Nevzat Bahtiyar'ın avukatı Ali Eryılmaz'ın, "Telefonu üzerinde nerede taşırsın?" sorusu üzerine Salim Güran, "Bu avukatın eşi, katil Nevzat'ın eşi ile fotoğraf çektirmiş. Ben bu avukatın hiçbir sorusuna cevap vermek istemiyorum." diye konuştu.
Duruşmada, mahkeme heyeti başkanı, tutuklu sanık Yüksel Güran'a da "Eklemek istediğiniz bir şey var mı?" diye sordu.
Bunun üzerine sanık Yüksel Güran, "Sadece Narin'in katilinin bulunmasını istiyorum. Başka bir şey istemiyorum." şeklinde beyanda bulundu.
Mahkeme heyeti başkanının, "Eklemek istediğiniz bir şey var mı?" sorusuna karşılık tutuklu sanık Enes Güran ise söyleyecek bir şeyi olmadığını belirtti.
Avukat Nahit Eren'in, "Malatya'dan geldikten sonra Narin'in herhangi bir kıyafetine dokundun mu?" sorusuna Enes Güran, "Hayır." dedi.
Davanın ikinci duruşmasında, Diyarbakır Barosu eski Başkanı Nahit Eren söz aldı. Güran ailesinin kendisiyle temas kurduğunu belirten Eren, “Sosyal medyaya tweet atayım, programlara çıkayım. Yargı bu değil, adalet de hukuk da bu değil. Diyarbakır Barosu üzerinden bir algı oluşturulmaya çalışıldı. Güran ailesini tanımıyorum. Diyarbakır Barosu’nun bu davalarla bir geçmişi var. Bu tür cinayetlerden edindiğimiz tecrübe var. Şu, ‘Aileyle ya da köyle bir temas kurmayın’ dedik, ‘lütfen gitmeyin’ dedik. 14 Eylül’de bana telefon açıldı. ‘Güran ailesi olarak sizinle görüşmek istiyoruz’ denildi. ‘Yönetim kurulu üyelerimizle birlikte baroda görüşebiliriz’ dedim. 4 kişi geldiler. Geldikleri zaman 4 saat görüştük. ‘Biz Diyarbakır’da bu davaya avukat bulamıyoruz’ dediler. Avukatlara telkinde bulunduğumu söylediler. ‘Görüştüğümüz avukatlar milyonlardan bahsediyor’ dediler, ben kendilerine avukatların ücret konusunda serbest olduklarını söyledim. ‘Çocuklarımız okula gidemiyor’ dendi. Ben de kendilerine ricada bulundum. Bir algı oluşmuşsa, bu algıya ben sebebiyet vermedim. ‘Cinayetin faili kimse teslim edin’ dedim. Onlar da bana daha sonra işkence konusuyla geldiler. Bu konuda barodan yardım istediklerini söylediler. ‘O mağdur arkadaşları lütfen baroya getirin’ dedim. İşkence mağduru kişiyi aradım, kendisine baroya gelmesini söyledim. ‘Başkanım, bu konuya dahil olmak istemiyor artık’ dedi. Ben o suç duyurusunu nasıl yapabilirim? 23 Eylül’de bir kez daha arandım. Kalabalık bir grup geldi. Bu görüşmede, kendilerinden bir ricada bulundum. ‘Bütün aile zan altında’ dedim. O esnada bana, ‘Efendim, cezaevinde akrabalarına işkence yapılıyor’ dendi. Cezaevinde bu çok zor. ‘Enes cezaevinden götürülmüş, dişleri çekilmiş’ dendi. Ben bir hukukçuyum. ‘Böyle bir iddia varsa, avukatlarınız bir görüşme gerçekleştirsin. Biz de komisyonumuzla bakalım’ dedim. Avukatlar bize dönmedi” dedi.
Amca Salim Güran’ın, cinayet saatinde yaptığı telefon faturası ödemelerini gösteren delillere ilişkin konuşan Eren, “Sosyal medyada bir fatura sunuldu. Bir çizelge yayınladılar. Cinayet mahallindeyken 2 havale yaptığını söylediler. MASAK raporuna göre 2 ödeme yapılmış. Bu MASAK raporunu göstereyim, 580 TL’lik iki işlem gerçekleştirilmiş. Kamuoyu bunları 'havale' diye tartıştı. Sayın Başkan, 15.19’da gerçekleşen havale işlemi sistemsel bir havale işlemi. Türkiye Ekonomik Bankası’ndan, yani telefona girmeden yapılan bir işlem. Peki, 15.28’de bir fatura neden ödeniyor? Salim Güran’ın sistemsel olarak işlemi, hesabı sıfır bakiye olduğu için eksi 580 TL olarak tekrar işlem yapıyor. Peki, Salim Güran burada neden ödüyor? Günlerce arkadaşlarımla bunu yorumlamaya çalıştım. Sistemsel olduğunu nereden biliyorum? Salim Güran’ın HTS kayıtlarına bakalım. Saat 15.19’dan önceki Salim Güran’ın GPS kaydına bakalım. 15.16’da Salim Güran’ın telefonu bir bankacılık işlemi yapsaydı, telefonundan herhangi bir internet kaydı bulunmuyor. Yani herhangi bir havale işlemi gerçekleştirmemiş. Salim Güran’ın yakın zamanda, bir hafta önce mahkemenize sunulan telefon verilerine göre, yani şu telefona bir işlem yapıldığında hangi saniyede hangi uygulamanın öne çıktığını görebiliyorsunuz, bu işlemler incelenmiş. İkinci havale işlemi ise 15.28’de gerçekleşiyor. Bu sırada, tam o saniyelerde 71 saniyelik bir GPS bağlantısı bulunuyor. Birden fazla işlem için bağlanmış, telefonun birçok arka uygulaması sisteme bağlanmış. Salim Güran’a ait telefonun ödeme günü, ayın 21’i. Peki, Salim Güran o an resmi bir işlem yapma ihtiyacı mı hissetti? Meslektaşım şunu söyledi, ‘Salim Güran’ın telefonda inanılmaz bir veri akışı var.’ Bu durumda, 'Telefonda temizlik mi yapılıyor?' diye şüphe duyarım” diye konuştu.
Eren, Dara-2 kamera görüntülerinin izletilerek yaptığı konuşmada, “Ulusal Kriminal, Onur Bey’in düştüğü hataya düşmüş. Ulusal Kriminal, 15.34 diyor, ancak 6 dakika ileri alınca durum değişiyor. Önceki araç bir traktör. Ruhi Kaya, kamera görüntülerinden geçiyor ve oradan 1 dakika sonra gelen bir otomobil var. Bunu niye anlatıyorum? Herkes şu hataya düştü; Nevzat’ın aracının yukarıdan aşağıya indiğini göremiyoruz. Ama iddiası doğruysa, Salim’in aracının geldiğini görebiliriz. Ancak göremeyeceğimiz bir yol da var. Bu aile bireyleri, Narin bulunca yas tutacaklarına kavga ediyorlar. Ben bütün bunları anlattığım zaman, Arif Güran’ın acısını hissediyorum ama uydurulmuş bir delil ile konuşmadım. O gün orada bir şey yaşanmadı mı? Bir şey yaşanmış. Nevzat’ın silik olduğunu söyleyen aile bireyleri var. Benden önce şüphe duyan bir Arif Güran var” dedi.
Eren, Salim Güran’ın cinayet saatinde telefonundaki adımsayar uygulamasında 45 adım attığı tutanağına ilişkin, “Eğer bu adımsayar, tespit ettiğiniz gibi doğruysa, kız çocukları iş yapıyor, alışveriş yapıyor, hatta çocukları ödeme için kendisini çağırıyor ve kendisi gidiyor. Ben mutfakta iki kez dolandım, 45 adım oldu. Adımsayar tutanağı ile ilgili, android telefonlarda eğer sizin GPRS kaydınız açık değilse, tespit edilemiyor. 19.00- 20.00 arasındaki 2 bin küsurluk adım” diye konuştu.
Dosyada sanık ve tanıkların gerçeği anlatmadığını ifade eden Eren, “Narin’in kaybolma haberini alıyor. Asıl kritik soru şu; Narin kaybolduktan sonra 20.00- 24.00 arası adımlarını saydığınızda, camiye gitmek, okula gitmek gibi bir hareketlilik var mı? Saat 16.10’da Arif’in evinin önünden ayrılış anını göstereyim. Salim’in aracı, 16.18’de köyde. Şimdi bana 'Bu nokta araba mı?' demeyin. 16.13’te burada, kavşakta şu an devam ediyor. Ruhi Kaya’nın tabelasına geçiyoruz. 16.10’da Arif’in evinden ayrılıyor. Ruhi Kaya’nın kamera kayıtları, bu görüntüler silinmiş. Bu görüntüler sonradan getirilen görüntüler. Mehmet Selim Atasoy kaçta geliyor biliyor musunuz? 16.23. Motosikletini görüyor musunuz? Salim’in girdiği yerden tarlaya giriyor. Tam Mehmet Selim Atasoy 16.23’te geçerken, meşhur elektrikçilerin görüntüsü var. Onların mavi arabası. Bunu niye anlatıyorum? Bugün R.A.’ya bir soru sordum; 'Siz orada gün içerisinde Salim ve babanız dışında kimseyi gördünüz mü?' diye. 'Hayır' dedi. Sonra tekrar sorduk, 'Hatırlamıyorum' dedi. Yani neyi ifade etmeye çalışıyorum? Bize bu dosyada hiç kimse gerçeği anlatmıyor” dedi.
Eren, 4 sanığın da cezalandırılmasını talep ederek, şöyle konuştu:
“Salim Güran’ın geri getirilen WhatsApp görüşmeleri dosyada var. 22 Ağustos’tan itibaren telefonundaki ses kaydı kapatılıyor. 23 Ağustos’ta ise geriye dönük arama kayıtları siliniyor. Hepsinin bir sebebi var. Şunu sormak istiyorum, ilk bize şunu söyledi. Tanımlaması neydi? Eskort. ‘Eskort ile görüştüm’ dedi. Peki, biraz sonra gözaltına alınma riskim varsa ben kayıtları silerim. Narin’in kaybolması ile bağın yoksa neden sildin? PSA… İlk celsede ısrarlı şekilde Nevzat’a şunu sordum. ‘Çanta neredeydi’ dedim, daha önce ‘kapalıydı’ dedi. Ben de soruyorum, eleştirebilirler. PSA hangi numunelerden çıktı? Vajen dış külot, iç yüz. Nereden çıktı? Narin’in çantasından. Özür dilerim burada Enes ve annesi var. Rapor şunu söylüyor, ‘cinsel istismarı tespit edemem’ diyor. Yazma ve etek çantanın içerisinde ise vajen 2 de yok, külot ön yüzde de yok, dış yüzeyde var. PSA testi nasıl yapılır? Şu şekilde kartla. Olay örgüsünde şunu oturtamıyorum, Cinsel ilişki sırasındaki şahıslardan bunlara geçtiyse? Ve ben şunu anlıyorum, o zaman bu eşyalara biri temas etti. Anneden de bulamış olabilir, bilemeyiz? Nevzat cinsel istismarda mı bulundu? Bilemeyiz. Diyarbakır Barosu katılan taraf olarak, 4 sanığın cezalandırılmasını talep ediyorum.”
Bugün yaklaşık olarak 14 saat süren duruşma sona erdi. Mahkeme Başkanı, duruşmayı sabah saat 09.00’a erteledi.
Okuyucu Yorumları 9 yorum