Bilim insanları, yerçekiminin damarla kan pompalamayı sürdürürken kalbin hem boyutunu hem de işlevini korumasına yardımcı olduğunu belirterek, bu kuvvetin ortadan kaldırıldığında ya da yer değiştirdiğinde kalbin buna tepki olarak küçüldüğünü açıkladı.
NASA astronotu ve uçuş mühendisi Scott Kelly, 27 Mart 2015'ten 1 Mart 2016'ya kadar Uluslararası Uzay İstasyonu’nda yer çekimi olmadan yaşadı. Her gün iki saat boyunca, haftada altı gün sabit bir bisiklet ve koşu bandı ile egzersiz yaptı.
Lecomte ise , 5 Haziran-11 Kasım 2018 tarihleri arasında her gün 3 kilometre yol kat ederek günde ortalama altı saat yüzdü. Lecomte Dünya'da olmasına rağmen, günde saatlerce suda kalması yer çekiminin vücudundaki etkisini değiştirdi.
Uzun mesafeli yüzücüler, dayanıklılıklarını artırmak için yüzüstü pozisyon tekniğini kullanıyor.
Araştırmacılar, her iki erkeğin gerçekleştirdiği fiziksel faaliyetlerin kalplerinde herhangi bir küçülme veya zayıflama yaşamasını engelleyeceğini umuyorlardı. Fakat, bu aşırı fiziksel olaylardan önce, sırasında ve sonrasında kalp testlerinden toplanan veriler aksini gösterdi.
Kelly ve Lecomte, deneyimleri sırasında kalbin sol ventriküllerinde bir kitle kaybı ve çapta ilk düşüş yaşadı.
Söz konusu çalışma, Amerikan Kalp Derneği'nin Circulation adlı dergisinde yayımlandı.
Uzayda yaşam mümkün olabilir mi? NASA astronotunun kalbi küçüldü - 6
Texas Southwestern Üniversitesi Tıp Merkezi'nde kardiyoloji profesörü olan çalışmanın yazarı Dr. Benjamin Levine,her ikisi de olağanüstü şeyler yapan iki adam üzerinde çalıştıklarına dikkat çekerken, insan vücudunun aşırı durumlarda nasıl tepki verdiğini anlamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Diğer taraftan araştırmacılar, küçülen kalbin zamanla vücut fonksiyonlarına uyum sağladığını şimdiye herhangi bir kötü etkiye neden olmadığını açıkladı.
Levine, neredeyse dörtte üçü fiziksel aktiviteye yanıt veren kalbin kas kütlesinin esnekliğine ve uyarlanabilirliğine dikkat çekti.