Söz konusu iki kuruluşun hazırladığı ortak raporda, uydu verileri kullanılarak Dünya’nın Güneş'ten gelen enerjinin ne kadarını ısı formunda tuttuğu ve ne kadarını uzaya geri saldığı ölçülüp arasındaki fark ortaya konuldu.
2005 ile 2019 arasında, "enerji dengesizliği" olarak bilinen ısı tutumunun neredeyse iki katına çıktığı vurgulanan raporda, bu durumun okyanus, hava ve karaların hızlıca ısınmasına neden olduğuna dikkat çekildi.
Raporda, Dünya’nın Güneş'ten metrekare başına yaklaşık 240 vat enerji aldığı, 2005 ölçümlerinde bunun yaklaşık 239,5'ini uzaya geri yaydığı görülürken, metrekare başına yarım vatlık "enerji dengesizliği"nin 2019’da yaklaşık 1 vata çıktığının tespit edildiği kaydedildi.
Söz konusu enerji dengesizliğine, atmosferde artan metan ve karbondioksit gibi sera gazlarının yanı sıra bulut örtüsü ile denizlerdeki buz tabakasının azalmasının ve güneş ısısını tutan su buharlaşmasındaki artışın neden olduğuna işaret edildi.
Raporun baş yazarı NASA bilim adamı Norman Loeb, "Artışın büyüklüğü eşi benzeri görülmemiş bir şey. Dünya beklenenden daha hızlı ısınıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Dünya’da absorbe edilen ısının "aklın alamayacağı kadar büyük olduğuna" işaret edilen raporun ortak yazarı, NOAA’dan Gregory Johnson da söz konusu enerji artışının, her saniyede Hiroşima'ya atılan 4 atom bombasına veya dünyadaki her insanın aynı anda 20 elektrikli çaydanlık kullanmasına eş değer olduğunu ifade etti.
Loeb ve Johnson, dünyadaki enerji dengesizliğinin bu şekilde devam etmesi halinde gelecek yıllarda sıcaklığın daha da artmasının ve iklim değişikliğinin toplumların yaşamını etkileyecek şekilde kendini göstermeye başlamasının beklendiği uyarısında bulundu. (AA)