Survivor'a girmek kolay, çıkmak zordur. Tamam televizyondan izlediniz, şartlar ne biliyorsunuz ama her türlü mücadele vereceksiniz. Adanın vahşi ve gergin rekabet ortamında bir adım öne geçmek için bunları bilin, adadaki konumuzu garantileyin.
Issız da olsa cumhuriyetinizi doğaya zarar vermeden ilan edin, ellerinizle barınağınızı yapın. İhtiyacınız olan şey kalın ağaçlar, yapraklar ve sarmaşıklar. Villa değil, adada bir barınak yapıyorsunuz. Bu nedenle esas olan elinizdeki imkanlarla tasarım harikası değil, kullanışlı bir barınak yapmanız. Kaçak kat yapmak yasak değil, ilgilenenlere duyurulur.
"Survivor'a gitsem kesin kazanırım da akrebi var yılanı var" diyen çok insan var biliyoruz. Sizin onlardan olmadığınızı farz ediyoruz ama zehirli canlılardan nasıl korunacağını da bilmek lazım. Kendinizi akrep veya yılanlardan korumanın en etkili yolu, kızılçam ağaçlarının reçinelerinden geçiyor. Bu reçineleri toz haline getirin ve barınağınızın içine veya tabanına dökerek akrep, yılan ve kene sokmalarını engelleyin. Açık hava için henüz biz de bir yöntem bulamadık.
Barınağın dışında, bir diğer ihtiyacınız da dinlenebileceğiniz bir yatak. Survivor'daki en ateşli kavgalar birileri bir yerlerde uzanırken oluyor, o yüzden kendinize iyi bir yatak yapıp yattığınız yerden sağa sola laf yetiştirmek isteyebilirsiniz diye düşündük. Elinizdeki malzemelerin çeşidine göre yatak veya sandalye yapabilirsiniz. Ortopedik mi emin değiliz ama üç kalın ağaç dalı ve iplerle bayağı rahat bir yatak yapılabiliyor.
Ellerinizle barınaktı yataktı uğraşırken, mini mini şortlar üçgen bikinilerle ormanın kuzeyi senin güneyi benim dolaşırken bir yerlerinizin kesilmesi çok doğal. Farkında olmayabilirsiniz diye söylüyorum; adada zaten eczanenin içindesiniz. Bütün ilaçların hammadelerinin doğadan geldiğini unutmayın. Vücudunuzdaki yaraları tedavi etmenin en kolay yöntemi, doğal antiseptik ve tedavi özelliği taşıyan kızılçam reçinelerinin tozu. Bu tozdan hazırlayacağınız solüsyon sayesinde yaralarınız kısa sürede iyileşecek.
Acıktınız. Her gün balık yemekten bıktım, et yok mu et diyorsanız avcılığa başlamanın zamanı gelmiş demektir. Bu uluslararası teknik sayesinde hem adadaki ödül oyunlarını beklemeden karnınızı doyurabilecek hem de kendinizi sincap, kirpi veya orman fareleri gibi küçük kemirgenlerden koruyacabileceksiniz.
Bunun için tek ihtiyacınız olan; kayın ağacından ince bir dal. Adada kayın ağacı olmayabilir tabii ama siz çeşitlerden deneyin. Lifli yapısı sayesinde kolaylıkla hareket ettirebileceğiniz maşa sayesinde yemeğinizi rahatlıkla pişireceksiniz.
Survivor'a gidenlerin önceki ve sonraki hallerine bakınca saçı sakalı bırakın bir sabunun bile değerinin ne kadar büyük olduğunu anlıyor insan. Survivor adasında zeytinyağı sabunu yapamasanız da kül ve yağ karışımıyla kendi sabununuzu yapabilirsiniz. Issız adada “yağı nereden bulacağım” diyorsunuz, der tabi insan. Avladığınız hayvanların iç yağını kullanabilirsiniz. Ay ben dayanamam midem kalkar diyorsan o zaman orada işin ne derler adama.