NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, dünyanın Soğuk Savaş'a kıyasla daha tehlikeli ve öngörülemez bir dönemden geçtiğini söyledi.
Ukrayna'daki savaş Rusya ile NATO arasında bir çatışmaya dönüşürse sonuçların çok daha yıkıcı olacağı uyarısında bulunan Stoltenberg bu yüzden NATO'nun çatışmalara müdahil olmadığını vurguladı.
İspanya'nın başkenti Madrid'de yapılan NATO Zirvesi'nin kapanışında açıklamalar yapan Stoltenberg, "Dünya soğuk savaştan daha tehlikeli bir döneme mi girdi?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Daha tehlikeli ve daha öngörülemez bir dünyada yaşıyoruz. Avrupa'da sıcak bir savaşın sürdüğü bir dünyada yaşıyoruz. Avrupa'da İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana görmediğimiz büyüklükte askeri operasyonlar mevcut."
Stoltenberg, durumun daha da kötüleşme riskinden söz ederek, "Bu Rusya ile NATO arasında bir savaşa dönüşürse çok çok daha büyük bir ölçekte yıkımla karşılaşırız" dedi ve şöyle devam etti:
"Bu yüzden NATO'nun iki temel görevi var: biri Ukrayna'ya destek sağlamak, bu zirvede bu desteği artırmaya karar verdik. Ama aynı zamanda da bu çatışmanın Ukrayna'nın ötesine yayılmasını önleme sorumluluğumuz var. Bu yüzden NATO sahada çatışmaya müdahil bir taraf değil."
Öte yandan NATO'nun topraklarının tamamını koruyacağını vurgulayan Stoltenberg, Rusya'nın NATO topraklarına saldırısı halinde tüm ittifakın karşılık vereceğini belirtti.
Stoltenberg, Ukrayna'dan tahıl ihracatı konusunda Türkiye'nin bir anlaşma sağlanması için çalıştığını, Yunanistan'ın da Ukrayna'dan tahıl taşınması için gemilerini tesis etme teklifinde bulunduğunu söyledi.
ABD Başkanı Joe Biden da Ukrayna'ya 800 milyon dolar değerinde yeni bir askeri destek paketi açıklayacaklarını duyurdu. Biden, ABD yönetiminin yeni destek paketinde gelişmiş hava savunma sistemlerinin de yer alacağını ve birkaç gün içinde detayları resmiyete dökeceklerini belirtti.
Biden, "Savaşın nasıl biteceğini bilmiyorum ama Rusya'nın Ukrayna'yı yenmesiyle bitmeyecek" dedi. Ukrayna'da desteğin "ne kadar gerekirse o kadar uzun süreceğini" söyledi.
NATO Genel Sekreteri ve ABD Başkanı Joe Biden, zirveyi yorumladıkları açıklamalarında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna işgaliyle sınırlarında "daha fazla NATO'ya" yol açtığını da vurguladı.
ABD Başkanı Biden zirvenin kapanışında yaptığı açıklamada, "Putin, Transatlantik İttifakı bozabileceğini düşünüyordu. Bizi zayıflatmaya çalıştı. NATO'yu Finlandiyalaştırmak isterken Finlandiya'yı NATO'laştırdı" dedi.
Stoltenberg de "(Putin) istediğinin tam tersini alıyor. Daha az NATO istiyordu. Finlandiya ve İsveç'in ittifakımıza katılmasıyla daha fazla NATO elde ediyor" ifadelerini kullandı.
NATO Genel Sekreteri, Rusya'nın Ukrayna işgali sonrası tarafsızlık politikasından vazgeçerek ittifaka katılma kararı alan İsveç ve Finlandiya'nın üyelik protokollerinin gelecek Salı günü imzalanacağını açıkladı.
Türkiye'nin itirazlarının zirve öncesi son anda varılan anlaşmayla aşılmasıyla İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya girmesinin önü açılmıştı. NATO liderleri dün iki ülkenin üyeliğe davet edilmesine karar vermişti.
İsveç ve Finlandiya'nın üyelik sürecinin tamamlanması için ittifak üyesi 30 ülkenin bu kararı parlamentolarında onaylaması gerekiyor.
NATO'nun dün kabul ettiği yeni Stratejik Konsept belgesinde Rusya'dan "en önemli ve doğrudan tehdit" olarak söz ediliyor, Çin de ilk kez tehditler arasında sayılıyor.
Stoltenberg zirvenin kapanışında yaptığı açıklamada da Rusya ve Çin'in NATO'nun güneyindeki bölgelerde "siyasi, ekonomik ve askeri kazanımlar" elde etmek için çalıştığını ve bu amaçla "baskı ve zorlama" gibi yöntemlere başvurduğunu söyledi. Buna karşı NATO'nun bölgedeki ortaklarına daha fazla destek sunmanın da zirvede görüşüldüğünü belirtti.
Çin odaklı endişelerin etkisiyle, NATO Zirvesi'nde ilk kez Asya-Pasifik bölgesinden ülkeler de davet edilmişti.
NATO zirvesinde, aralarında Türkiye'nin de yer aldığı 22 müttefik 1 milyar Euro değerinde bir teknoloji fonu oluşturulması yönünde karar aldı.
Bu fonun yapay zeka, veri işleme, biyoteknoloji, uzay gibi NATO için öncelikli alanlarda yenilikçi teknolojilere yatırım için kullanılması planlanıyor.
İttifak, iklim değişikliğiyle mücadeleyi artırma amacını da bu zirvede kayda geçirdi.