Nazilli Devlet Hastanesi’nde Kanser Bilgilendirmesi

1-7 Nisan Kanser Haftası nedeniyle Nazilli Devlet Hastanesi’nde ‘Kanser’ standı kurulurken, Hastane Yönetici Dr. Nail Ündağ tarafından da haftanın önemiyle ilgili açıklama yapıldı.Halkla İlişkiler sorumlu ve görevli personellerince hastaneye muayene olmaya gelen hasta ve yakınlarına kanser ile ilgili broşürler dağıtılarak bilgilendirmelerde bulunuldu. Nazilli Devlet Hastanesi Yöneticisi Dr. Nail Ündağ, açıklamasında kanserin belirli bir doku veya organdaki hasarlı hücrelerin kontrolsüz bir biçimde üreyerek, bir kitle veya tümör oluşturmasına dendiğini, dünyada her yıl 6 milyondan fazla insanın bu hastalığa yakalandığını kanserin vücutta bir hücrenin günün birinde hiçbir kontrol dinlemeden büyüyüp çoğalması sonucunda ortaya çıkan bir hastalık olduğunu belirtti. Günümüzde her ülkede, her yaşta görülebilen, coğrafi sınır tanımayan, sosyal statü ve gelir durumu ayrımı yapmayan kanser hastalığı evrensel bir sorun niteliğinde olduğunu ifade eden Dr. Nail Ündağ; “Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO) verilerine göre, dünyada her yıl 6 milyondan fazla insan kanser hastalığına yakalanmaktadır. Hastalanan bu insanların, yaklaşık 5 milyonu hayatını kaybetmektedir. Ülkemizde yılda 175 bin kişiye kanser teşhisi konulmaktadır. Kanser hastalığının görülme sıklığı yaşa, cinsiyete, köken aldığı organa, genetik faktörlere, çevre faktörlerine, beslenme alışkanlıklarına göre farklılıklar göstermektedir. Yaş arttıkça kanser hastalığının görülme sıklığı da artmaktadır. Gelişmekte olan ülkemizde, çeşitli nedenlerle kanser hastalığı riski altında bulunan insan sayısı gün geçtikçe artmaktadır ve ölüm nedenleri arasında ön sıralarda yer alması nedeniyle bir sağlık sorunu olmasının da yanında, topluma getirdiği ekonomik maliyeti nedeniyle toplumsal bir sorun olduğu açıkça görülmektedir” dedi.‘TEDAVİ YAKLAŞIMININ BELİRLENMESİNİ SAĞLANMALI’Bazı virüsler, hava kirliliği, radyasyona maruz kalma, kötü beslenme alışkanlığının kansere yol açtığını belirten Yönetici Nail Ündağ; “Rahim veya makattan gelen anormal kanama veya akıntı, memede veya vücudun herhangi bir yerinde ortaya çıkan şişlik ve sertlikler, iyileşmeyen yaralar, uzun süreli ses kısıklığı ve öksürük, büyük abdest ve idrar alışkanlıklarında değişiklikler, yutma güçlüğü ve hazımsızlık, ben ve siğillerde meydana gelen büyüme, kanama, renk değişikliği, yara olduğunda dikkatli olunuz. Uygun tedavi kanserin türüne göre değişiklik göstermektedir. Kanserin tipi, başladığı organa, geliştiği hücre tipine ve kanser hücrelerinin görünüşüne bağlı olarak belirlenmektedir. Kanserin sınıflandırması vücuttaki uzak yayılımlarına göre yapılmakta olup, tedavi yaklaşımının belirlenmesini sağlamaktadır” dedi.‘DESTEKLEYİCİ TEDAVİLER HASTA ÜZERİNDE UYGULANABİLİR’Kanserde erken tanının çok önemli olduğunu, tedavi şansını artırdığını ve kolaylaştırdığını, tedavi giderini azalttığı gibi, doku ve organ kaybını önlediğini, sakatlık bırakmadığını ifade eden Dr. Ündağ: “Tedavi tek başına veya kombinasyon olarak uygulanabilir. Etkilenen organın veya tümörün çıkarılması amacıyla cerrahi, vücudun belli bir bölgesine kontrollü olarak uygulanarak kanser hücrelerinin ölmesini veya kanser kitlesinin küçülmesini sağlayan radyoterapi, vücuttaki kanser hücrelerinin öldürülmesini amaçlayan güçlü ilaçlardan oluşan kemoterapi, prostat ve göğüs kanseri gibi hassas tiplerin tedavisinde kullanılan hormon tedavisi, kanser hücrelerinin tespiti ve öldürülmesi için vücudun savunma sistemini uyarmak için bağışıklık sisteminin doğal olarak ürettiği maddelerin kullanıldığı immünoterapi, akupunktur, meditasyon, aromaterapi gibi destekleyici tedaviler hasta üzerinde uygulanabilir” şeklinde konuştu.