Nazilli’nin İlk Roman Kitabı: ‘uzun Çarşı Hatırası’

Nazillili eğitimci-yazar Osman Girgin ‘Boşa Yaşamışım’, ‘Anlatabildiğim Üstad’ ve ‘Bir Gülde Benden’ isimli kitaplarının ardından Nazilli’de yazılan ilk roman eseri olan 4. kitabı ‘Uzun Çarşı Hatırası’ isimli kitabını okurlarının beğenisine sundu.14 Haziran 2014 Cumartesi günü saat 14.00’da Uzun Çarşı’da imza günü düzenleyecek olan Girgin, tüm okurlarını davet etti.Şuana kadar çıkardığı kitaplarında kendine göre bir ilki yapmaya çalıştığını ifade eden yazar Osman Girgin, son kitabı olan ‘Uzun Çarşı Hatırası’ isimli eserinde de Nazilli’de bir ilki gerçekleştirdi. Dördüncü kitabı aracılığıyla okurlarıyla buluşmanın sevinci içerisinde olduğunu ifade eden Osman Girgin; “Zamanın nasıl geçtiğini kimse bilmiyor. Önemli olan zamanımızı güzel ve faydalı işlerle geçirmektir. Ben hiçbir zaman kitap yazacağım, yazar olacağım diye ortaya çıkmadım. Benim yazdığım eserlerin tamamı hissettiğim eksiklikten dolayıdır. İşte yine bu anlamda bir eksikliğe parmak basmak için, Nazilli için yazılar ilk ve tek roman özelliği taşıyacak olan ‘Uzun Çarşı Hatırası’ adlı romanımda buluştuk. Bu roman benimde ilk romanımdır. Biz hiçbir zaman yaşayan insanlara değer vermeyiz. Ancak öldükten sonra methiyeler düzeriz. Çevremiz içinde aynı davranırız. Bir köyün, körfezin veya fabrikanın güzelliğini anlatmak için ya sular altında kalacak olması gerekir ya da kapatılacak olması. İşte bu düşünceyi değiştirmek için bugünün Nazilli’si ve bugünün güzelliklerini içerisinde yaşayanlarla birlikte anlatmaya çalıştığım romanımı umarım okur, sever ve tavsiye edersiniz" dedi.‘UNUTMADIĞIMIZ MÜDDETÇE, ZENGİNLİKLERİN KIYMETİNİ BİLEBİLİRİZ’Romanı yazma duygusu ve ihtiyacı veren, dünyanın en güzel bölgesinde doğmama vesile kılan yüce Rabbime, Nazilli’de yaşayan insanlarımıza ve geçmişimizle kopmamızı sağlayan ağabeylerime çok teşekkür ederim diyen Girgin; “Nazilli’miz uzun yaşam merkezi olmasıyla, yetiştirdiği ürünleriyle, medeniyetlere verdiği ilham kaynağıyla, doğal güzellikleriyle ve en önemlisi sıcakkanlı insanlarıyla daha birçok kitaba konu olacağı kesindir. Bu bereketli topraklardan nasıl yılda iki üç ürün alınıyorsa; bu topraklarla beslenen insanlarımızda dünyanın en üretken insanı olmaya namzettirler. Yeter ki tarım ve hayvancılığa baktıkları gibi bakmasınlar. Bu topraklar üzerinde her devirde kıymetli insanlar yetişmiştir. Bu toprakların altı da üstü de hazinelerle doludur. Günümüz hastalıklarından olan tembellik, gösteriş, verdiği sözde durmama, çekememezlik, yalan konuşma, emanete hıyanet etme, başkaları için yaşama ve ticarette hilekârlık bizi biz olmaktan çıkarmaktadır. Biz kendimizi ve yaratıcımızı unutmadığımız müddetçe bu zenginliklerin kıymetini bilebiliriz. Bu topraklar eskilerin tabiri ile ‘abdestsiz basılmaması gereken topraklardır’. Kitabımın yazılma sürecinde fikir alışverişinde bulunduğum, sözleriyle beni destekleyen tüm dostlarıma teşekkürü bir borç bilirim” ifadelerini kullandı.