Yüzlerce deyim ve atasözü arasından duruma uygun olanı bulma konusunda kelime dağarcığı geniş olanlar hiç zorlanmaz. Elbette ki deyim ve atasözlerinden büyük bir bölümünün anlamını biliyorsunuzdur. Ancak altında yatan mecaz anlamların yanında bu kalıplaşan sözlerin bir de birbirinden ilginç oluşum hikayeleri vardır. Peki bu atasözleri ve deyimler nasıl ortaya çıktı? İşte “Ne ekersen onu biçersin” atasözünün çarpıcı hikayesi...
Atasözünün hikayesinde geçmeden önce dilersiniz biraz anlamından söz edelim. “Ne ekersen onu biçersin” atasözünün anlamı genel olarak yapılan herhangi bir olayın eninde sonunda sonucunun alınacağını ifade eder. Kötülük yapan kötülükle, iyilik yapan iyilikle ödüllendirilir.Bu atasözünün hikayesi yaşlı bir çifti ve bakkala dayanır.
Rivayete göre; yaşlı bir çift evde tereyağı yapar ve geçimlerini sağlamak için adam karısının yaptığı tereyağlarını her gün bakkala götürüp satar. Bakkal ise onların tereyağlarını hiç tartmaya gerek duymadan satışa çıkartır. Bir gün bakkal bu tereyağları tartmaya karar verir. 1 kilogram olması gereken yağ 900 gram çıkar. Bakkal karşılaştığı sonuç karşısında öfkeden deliye döner.
Ertesi gün tereyağ üretimi yapan yaşlı çiftçi yeniden bakkala gider. Bakkal çiftçiyi karşısında görür görmez, “Bir daha seninle alışveriş yapmayacağım. Hile yaptın ve tereyağların 900 gram geldi” der. Yaşlı adam utanır ve ezilip büzülerek, “Bizim terazimiz yok, fakat sizden aldığımız 1 kiloluk şekeri ağırlık olarak kullanıyoruz” diye yanıtlar. Bakkal utancından kızar ve hemen mahçup bir şekilde özür diler.