HABER

Ne kaybettik?

Başbakan Erdoğan, Sümela Manastırı'nda yapılan ayini değerlendirdi: "Geldiler ayinlerini yaptılar, gittiler. Kaç kişi bin 500 2 bin kişi. Ne kaybettik?"

Ne kaybettik?

Başbakan Erdoğan, MÜSİAD Gaziantep Şubesi'nin Dedeman Otel'de verdiği iftara katıldı.
Başbakan Erdoğan, konuşmasında bugün Trabzon Sümela Manastırı'nda düzenlenen ayine değindi. Türkiye'nin komşu ülkeler başta olmak üzere bütün ülkelerle iyi diyalog içinde kalmaya çalıştıklarını belirterek, ülkeye kazanç sağladıklarını söyledi. Göreve geldikleri ilk dönemde Suriye ile savaşın eşiğine geldiğini ifade eden Erdoğan, "Ne gerek vardı. Bakın şimdi gidiyoruz, geliyoruz. Kim kazanıyor? Benim Gaziantepli tüccarım, sanayicim. Biz bu tuzakları bozuyoruz, tezgahları bozuyoruz. Biz çevremizdeki tüm komşularımızla hangi dinden, dilden, ırktan, milliyetten olursa olsun ilişkileri en iyi noktaya nasıl getireceğiz onun gayreti içindeyiz. Bunu başarmamız lazım. Bugün Trabzon Sümela'da geldiler Hıristiyanlar kendilerine göre ayinlerini yaptılar. Bir iki grup, malum, kimler olduğunu benim anlatmama gerek yok, 'İşte bak yeniden Pontus'u hortlattılar' deniyor. Yahu arkadaş ne oldu, geldiler ayinlerini yaptılar, gittiler. Kaç kişi, bin 500 2 bin kişi. Ne kaybettik? Biz kazanıyoruz aslında. Ne kazanıyoruz söyleyeyim size, inancına güvenen, inanç hürriyetinden korkmaz. Fikrine, düşüncesine güvenen fikir ve düşünce hürriyetinden korkmaz. Bunlar 'Milliyetçiyiz' diyorlar. Aç Osmanlı tarihini bir oku. Bak Osmanlı bunlardan korkmuş mu? Osmanlı açmış ve Osmanlı bunlarla da hiçbir zaman en ufak bir sıkıntıya düşmeden tam aksine bunları uluslararası camiada da kendisinin otoritesi için en iyi şekilde kullanmış. Şimdi nedir yahu. Aman yarabbi! Ülkeyi kurcalamak, karıştırmak için bir korku havası. Üstad Necip Fazıl şöyle derdi, 'Başarı korkuyu korkutmaktadır' derdi. Korkuyu korkutmak, bu çok önemli. İşte bizim bunu başarmamız lazım. Eğer korkuyu korkutamıyorsan zaten adam gibi ortada dolaşma, çekil kenara. Ortada nasıl yaşayacaksan yaşa. Sana ancak münzevi bir hayat yakışır. Dolaşacaksak, yiğitçe dolaşalım ve inandığımızı inandığımız gibi anlatalım" şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bugün kalkıp Yunanistan Başbakanına 'Atina'daki camiyi ne zaman açıyoruz' diyebiliyorsam, işte bu tür attığımız adımlar sebebiyle söyleyebiliyoruz. O da bana, 'bunu er geç açıyoruz' diyorsa, benim bu noktadaki dürüstlüğüme inandığı, güvendiği için söylüyor. Açar veya açmaz. Ben bir adım önde olurum. Biz Kıbrıs'ta da aynı şeyi yaptık. Biz, 'Rumlara göre bir adım önde olacağız' dedik. Ne kaybettik? Bizden öncekiler maalesef doğru hareket etmediler, dürüst hareket etmediler ve hep kaybettik. Ama hep biz dedik ki hep Rumların bir adım önünde olacağız. Ama şimdi dünya bizim karşımızda konuşamıyor. Niye? Diyoruz ki 'bak biz bunu yaptık'. Referandumda yaptık. Siz ne yaptınız, aldattınız. Onun için 'Kusura bakmayın, bundan sonra bizden daha fazlasını isteyemezsiniz ve şimdi biz sona doğru yaklaşıyoruz' dedik. 'Yaptınız yaptınız, yapmadığınız takdirde atacağımız adımlar nihai adımlardır. Ondan sonra bizimle masaya oturamazsınız' dedik. Onun için değerli kardeşlerim bu unutmayın, bu gidiş gerek GAP'ta, DAP'ta, KOP'da Türkiye bir sıçramasını yaşıyor. İnşallah bunu başarıyla götüreceğiz bundan hiç endişemiz yok"
Başbakan Erdoğan konuşmasının ardından MÜSİAD'lı işadamlarına plaketlerini verdi. Daha sonra Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan ve MÜSİAD Gaziantep Şube Başkanı Sadullah Tayşi tarafından, halıya işlenen Başbakan Erdoğan'ın portresi ve altında 'Sevdamız millet kararımız Evet' yazılı bir tablo hediye etti.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler