Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi elemesinde konuk ettiği Monaco'yu 2-1 yenerken, karşılaşmayı değerlendiren spor yazarlarının yorumlarında iki isim öne çıktı: Salih Uçan ve Emenike... Nijeryalı futbolcu attığı gollerle maçın kader adamı olurken, 10 numara pozisyonunda oynayan genç Salih için çok çarpıcı yorumlar yapıldı. İşte o yorumlardan bazıları...
UĞUR MELEKE - HÜRRİYET
Fenerbahçe’nin Portekizli koçu Pereira’nın elinde yalnızca 14 sağlıklı oyuncu vardı dün. Ben Pereira’nın 3-5-2’yi uzun vadeli-kalıcı bir plan olarak düşündüğünü zannetmiyorum. Geçen sezon açık olarak kullandığı 3 adam Nani-Alper-Volkan yok, o da açık oyuncusuz bir sistem hayal etti mecburen. Üstelik elinde tecrübeli ve kaliteli 3 de stoper olunca, 3-5-2 düzeni çok makul gözüküyordu bu malzemeyle. Eldeki malzemeyle ortaya konan ürünün de gayet başarılı olduğunu düşünüyorum ben.
METİN TEKİN - SABAH
Emenike geçen sene baktığımızda yeterli bulunmamış ve kiraya gönderilmiş bir oyuncuydu ama bugünkü mevcut kadroda şu an için Fenerbahçe'nin öndeki santrforu rolünü kapmış ilk oyuncu olarak gözüküyor. Evet, birçok yönden eleştirebilirsiniz. Oyun görüşü olarak, vuruş eksikliği olarak yetersiz bulabilirsiniz ama çok önemli iki özelliği var. Fizik kalitesi ve koşu kalitesiyle oynuyor ve bu da onu her zaman rakip için tehditkar bir hale getiriyor. Dünkü maçta ilk gol tipik bir Emenike golüydü ama ikincisi pek tahmin edilemezdi! Ama bu 2 golle ve performansla sezon başlangıcı olarak çok iyi bir Emenike performansı gördük.
MEHMET DEMİRKOL - FANATİK
Salih kendi kariyeri açısından İtalya yerine İspanya’ya gitse belki şu anda bambaşka bir seviyede, bambaşka bir noktada olacaktı. Belki Milli Takım’ın 10 numarası olacak, İspanya’nın ya da İngiltere’nin önemli takımlarından birinde forma giyecekti. Çünkü oyun yapısına, futbol karakterine çok daha uygun bir yerdi La Liga. Kendi kariyeri açısından verdiği bu hatalı karar, Fenerbahçe açısından büyük bir kazanç oldu. İtalya’da sertleşmiş, oyun devamlılığı sağlamış, pozisyon bilgisi ve defansif katkısı gelişmiş, hem de oynamadığı 2 senenin sonunda... Ersun Yanal’ın ondan istediği de buydu. Sırtındaki 48 numaralı forma, memleketini anlatıyor ama aslında hak ettiği 10 numara.
ERMAN TOROĞLU - SABAH
Pereira "3'lü defans" diyor ama çok pozisyonda otomatik olarak 4'lüye dönüyor. Bu sistemdeki en önemli iki adam 5'linin kenarları. Zaten 5'linin kenarlarında oynayan iki futbolcu da (Wiel ve Hasan Ali) defans ağırlıklı. Yani önce defans yapıyorlar sonra hücum. 3-5-2 değil, çok zaman 5-3-2 oluyor. Özellikle ilk yarı Fenerbahçe müthiş fırsatlar yakaladı. Bir top direkten döndü, verilmeyen golleri bence goldü çünkü Monaco kalecisi De Sanctis'e Fenerli oyunculardan hiçbirisi faul yapmıyor.
GÜRCAN BİLGİÇ - SABAH
Evet; rakibin büyük hatasıyla golü buldular. Ve yine evet; defanslarının acemiliğiyle de beraberlik sayısını ağlarında gördüler. Ama saha dengelerinde hep "hakeden" taraftılar. Monaco'nun tandemini iyi analiz edip, sürekli uzun toplarla bu ikilinin üstüne gittiler. Bu da muhtemelen kenar yönetimin keşfidir. Emenike'nin kaçırdığı iki vuruşta da merkezdeki sallantı etkili oldu. Fenerbahçe'ye rövanş için de en çok umut veren bu zaaf olacak. Eksikleri ve cezalıları olduğu, böylesine önemli bir maçta, bir de taraftarın tam desteğinden uzak oynamalarına rağmen, bu duruşu ve direnci göstermek önemliydi.
MEHMET AYAN - VATAN
1989 G.Saray’ı ve 2003 Beşiktaş’ı dışında ülkemizde iyi örneklerini görmediğimiz, Euro-16 ile tekrar moda olan 3-5-2’yi oynamak da oynatmak da kolay değil. F.Bahçe ilk sınavını iyi verdi. 6 net eksik ve boş tribünler önünde bu oyunu oynamak, çeşitli sıkıntılarına rağmen tatmin edici. Sonuçtan bağımsız oyuna bakacak olursak.. F.Bahçe orta sahasının göbeği arkada Topal; önünde Salih ve Ozan ile tahkim edilecek gibi duruyor. Souza’ya kupa yolları görünüyor! 81. dakikada Ozan’ın kaçırdığı pozisyonları çoğaltmanın yolu da bu üçlünün uyumlu oyunundan geçecektir.
ATEŞ BAKAN - HÜRRİYET
Herkes Monaco’yu favori ilan etmiş. Fenerbahçe bu. Zor günlerin takımıdır. Zor günlerimizin takımıdır. Karanlık günlerimizin Feneridir. Yol göstericidir. Öncüdür. “Bittik” dediğin anda küllerinden yeniden doğar. Sessiz sedasız oyuncular almışlar… Havaalanında karşılayan olmamış. Çok da isabetli transferler yapmışlar. Alışık olmadığımız bir açılış maçıydı. Sessiz ama mağrur.
ŞANSAL BÜYÜKA - MİLLİYET
Fenerbahçe’ye 2-1 yeter mi? Monaco’yu, Stade Louis II’yi çok iyi bilen biri olarak şunu söylemeliyim. Zaten 18 bin kişilik bir stat. Monaco’nun kadını tuvaletini, erkeği smokinini giyip baloya gider gibi maça gelir. Yani Fenerbahçe’nin üstünde bir baskı oluşturamaz. Ama sorun Monaco’dan önce Fenerbahçe’nin kendi içinde. Fenerbahçe kendi sorunlarını aşabilse, Monaco’yu çok rahat aşar. Ancak sezon başlarken şunu görüyorum; Bu kadro, bu futbol, bu tribünleri doldurmaz.
ATİLLA GÖKÇE - MİLLİYET
Yenilenmiş Fenerbahçe’de cezalılar ve sakatlardan sonra eldekilerle oluşturulan kadro, yine de uyumluydu. Salih Uçan’ın yumuşak, çabuk ve akıllı oyununu çok beğendim. Fizik olarak biraz daha güçlenirse çok iş yapacak. Ozan Tufan’a da baktım.. Avrupa Şampiyonası’nda kafayı yenilemiş. Hem savunma, hem de ofans anlamında iyi iş yaptı. De Souza bence emanetçi... Alper ve Mehmet Topal döndüğünde kulübede oturur gibi duruyor. Çift santrforlu bir sisteme dönüş de akıllı bir seçim. Ancak Fernandao ve Emenike yan yana oynar mı? Robin van Persie ve Aatıf’ın da katılacağı forma rekabetinde ortaya nasıl bir tablo çıkar, bilmiyoruz. Van der Wiel, Hasan Ali ya da Şener sisteme uyacak gibi görünüyor.
ÖMER ÜRÜNDÜL - SABAH
Salih, fizik olarak eğer biraz daha güçlenirse Fenerbahçe'ye 10 numara orta sahada faydalı olacağı görüşündeyim. Ama eldeki orta saha oyuncularının tümünü göz önüne aldığımda Fenerbahçe'nin üçlü defansa devam etmesini doğru bulmuyorum. Dün de bu açıkça görüldü. Çok güçlü olmayan bir rakip karşısında geride yerleşme hataları oldu. Ayrıca kaleye gelen yüksek toplarda da sıkıntılar yaşandı.
BAĞIŞ ERTEN - CUMHURİYET
Sahada pasaportunda hücum yazan sadece iki buçuk oyuncu vardı Fenerbahçe’de. Emenike, Fernandao ve Salih’in hücumcu yarısı. Gene de göründüğünden daha üretken daha tumturaklı çıktılar. Bu kadar defansif oyuncu varken o saçma golü yemeseler her şey süper gidecekti. Yenilen saçma gol işi bozdu. Monaco’nun kaleyi bulan ilk şutu ağları buldu ve devre arasına giderayak moralleri düşürdü.
HAKKI YALÇIN - FOTOMAÇ
Fenerbahçe dün gece zaman zaman "hazırlıklı" göründüğü bir maçtan avantajlı çıktı. Ozan'ın son dakikalarda stajyer vuruşu olmasa. İspanyol hakem maçın başında Fenerbahçe'nin attığı nizami golü yemese. Rövanş adına duyulan endişeden zerre kadar eser kalmazdı. Her şeye rağmen dünkü maçı süsleyecek en anlamlı gerçek. Gelecek haftaya taşınan umuttur.
FEYYAZ UÇAR - FANATİK
Emenike’nin dönüşü muhteşem. Defans arkasına atılan paslarda deparını ve gücünü, Fernandao’nun indirdiği toplarda ise süratini kullanıyor. Oyundan alınması çok garip. Fenerbahçe önde iken Emenike’nin yapabilecekleri sınırsız. Boşluk bulduğunda tutabilene aşk olsun. Tam iş yapacağı dakikalarda sahadan alındı. Üçüncü gol işi burada bitirebilirdi.
GÜRKAN KUBİLAY - FOTOMAÇ
Aatif şu ana kadar hayal kırıklığı benim için. Üçlü savunma birbiri ile uyumlu gözüküyor. Ozan ve Josef savunuyorlar ama hücuma katkı veremiyorlardı. Monaco eksikleri nedeni ile sıradan gözüktü ama orada daha iyi olacaklardır. Yine de ben, henüz hazır olmasa da F.Bahçe'nin tur için şanslı olduğunu düşünüyorum.
İLKER YAĞCIOĞLU - TAKVİM
Maçtan önce turun ortada olduğunu söylemiştim. Dün geceki oyuna ve skora bakarak artık Fenerbahçe'nin tura daha yakın taraf olduğunu söyleyebilirim. Dün gece gördük ki Monaco hiç de korkulacak bir takım değil. Fenerbahçe'de ise merak edilen birçok konu cevabını aldı. Pereira'nın 3-5-2 sistemini takımın sahaya iyi yansıttığını iyi oynattığını gördük. Savunma anlamında yedikleri gol de dahil olmak üzere 90 dakika boyunca rakibe bir tek pozisyon dahi vermeden maçı tamamladılar.
SERDAR TATLI - FANATİK
Fenerbahçe’nin 41. dakikada yediği gol öncesinde ise top son oynandığı anda Falcao bana göre santimlerle de olsa ofsayttaydı. Sonuç olarak İspanyol hakem, oyunun genelinde doğru kararlar verdi. Özellikle ikili mücadelelerde oynatmaya yönelik tutumu alkışlanacak cinstendi. Örneğin 39. dakikada Emenike’nin golden önce rakibiyle omuz omuza girdiği mücadelede devam ettirmesi yerindeydi.
ARİF KIZILYALIN - CUMHURİYET
Salih gibi yurtdışı görevini tamamlayan Emenike de son günlerin moda ifadesiyle ‘diri’ döndü. Yine gol noktalarında saç baş yoldurtacak ama çok güçlü, önünde buldu mu topu rakibi yıkıyor, golü atıyor (Bkz. ilk gol). Son vuruşları da isabetli (Bkz. 2. gol). Eğer Emenike’nin yanında Fernandao değli de van Persie olsaydı, rövanş Cote d’azur seyahatine dönerdi. Sonuçta Fenerbahçe Türkiye Cumhuriyeti’nin takımı. AS Monaco ise ismi üstünde Monaco Prensliği’nin temsilcisi. Ve dün bir kez daha gördük ki Cumhuriyet aslında her şeyin sırrı...
BÜLENT YAVUZ - HABERTÜRK
Yeter artık!. Birilerinin UEFA Hakem Kurulu Başkanı Pierluigi Collina’ya F.Bahçe’yi ve Türkiye’yi hatırlatması lazım. Bir İvan Bebek rezaleti yaşandı ama zarar gören Fenerbahçe oldu. Bebek yerli yerinde duruyor. Şimdi de İspanyol Jesus Gil Manzano... Rüştünü henüz ispat etmemiş, çok alt düzey maçlar yöneten hakeme Şampiyonlar Ligi gibi üst düzey bir organizasyonda çok önemli bir maç veriyorsunuz. Peki, bundan yarar gören kim? Monaco... Zarar gören kim? Her zamanki gibi Fenerbahçe... İlk devrede Fenerbahçe’nin attığı ve sayılmayan buz gibi golü hakem hangi gerekçe ile iptal etmiş bunu Fenerbahçe yönetimi mutlaka öğrensin, Collina’ya sorsun, hatta Roberto Rosetti’ye sorsun. Biz de bilelim, futbol kamuoyu de öğrensin. Fenerbahçe’nin yediği gol, yüzde bir trilyon ofsayt. Peki, buna ne diyecek Mr. Collina? Fenerbahçe, Avrupa arenasında sevilmiyor. Braga ve Monaco maçları bunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Hakem ekibi, orta sahada yapılan faullerde kurala göre uygun kararlar verdi, kartlarda da aynı şekilde... Ancak tehlikeli alanlarda yani ceza sahasında iken özellikle Fenerbahçe lehine çıkabilecek kararlarda çok seçici davranıldı. Örnek mi? Salih’in pozisyonu pekâlâ penaltı olabilirdi. Tam anlamıyla penaltı demiyorum ama hakem verse tıpkı iptal ettiği gol gibi bu kez Monacolular ‘penaltı değil’ itirazında bulunurlardı. Hakemin yönetimindeki maç yorumu, ‘ev sahibini kollamayayım, misafir takımın burada cesur oynamasını sağlayayım’ havası içerisindeydi. Ne demek istediğimi anlayan anlar. Zaten literatüre geçmiş çok güzel bir söz var: “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur.” Fenerbahçe 2-1 galip geldi. Bu rövanş için yeterli mi? Bence evet. Ama bir şartla. Tarafsız, dürüst, kariyerli ve de son Avrupa Şampiyonası’na katılmış; yarı final ya da final yönetmiş hakem şartıyla. Dandik bir hakem verilirse F.Bahçe’nin işi zor.