Kuran-ı Kerim’de 78. sırada be iniş sırasına göre 80. olan Nebe suresi, Mekke’de inmiştir. Amme suresi olarak da bilinir ve bu surede ölümden sonraki yaşama dair önemli konulara değinilir. Ölümden sonra yaşamın varlığını kanıtlamaya dair ispatlar, kıyamet, hesap için toplanma, öldükten sonra dirilme gibi konulardan bahsedilir. Ayrıca hesap, ceza ve mükafat gibi konular da ele alınmıştır. Nebe suresinin nasıl okunduğu öğrenip sonrasında Türkçe’sini öğrenmek, ne anlattığını daha iyi anlamayı sağlar.
Nebe Suresi 33. ayet okunuşu, Müminlerin tarafından araştırılır. Çünkü çok önemli konulara değinen bu sure, aynı zamanda pek çok fazilete sahiptir. Bu yüzden pek çok Müslüman Nebe suresinin okunuşunu öğrenip ezberlemek ister. Nebe Suresi 33. ayet Arapça olarak şu şekilde yazılır ve okunur:
Nebe Suresi 33. ayet Türkçe okunuşu ise aşağıdaki gibidir:
Kuran-ı Kerim okuyanlar ve İslam dinini araştıranlar, surelerin ne anlama geldiğini öğrenmek ister. Bunun için de Türkçelerini okurlar. Nebe Suresi 33. ayet anlamı da hem surenin hem değindiği konular hem de faziletleri ile dikkat çeker. Nebe Suresi 33. ayet meal olarak tam hali şöyledir:
Nebe Suresi 33 ayet Türkçesi ve tefsiri okunarak bu surede neyden bahsedildiği daha iyi kavranabilir. Çünkü tefsirde surenin anlattığı konu daha açık bir şekilde sunulur. Nebe suresinin 33. Ayetinin tefsiri ise şu şekildedir:
Yeri geldikçe belirtildiği, özellikle bir kutsî hadiste de ifade buyurulduğu üzere, 31. âyette “müttakiler” şeklinde anılan itaatkâr müminler için âhirette hazırlanan nimetler, lütuf ve ikramlar “gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve hiçbir beşer aklının tam olarak tasavvur edemeyeceği türdendir” (Buhârî, “Tevhîd”, 35; Müslim, “Îmân”, 312). Çünkü bütünüyle âhiret gayb alanıdır; gaybı da Allah’tan başkası bilemez (bk. Bakara 2/3). Bununla birlikte, Allah Teâlâ, kullarının uhrevî nimetlere dair yaklaşık bir fikir edinmelerini sağlamak ve onlarda bir arzu uyandırmak için, birçok âyette olduğu gibi burada da idrak ve anlama gücüne göre temsilî bir anlatımla bu dünyada en çok ihtiyaç duydukları, arzuladıkları, sevdikleri nesneler ve hazlardan örnekler vermiştir. Bu anlatımda Kur’an’ın ilk muhataplarının beklentilerinin dikkate alındığı da söylenebilir; kezâ bu anlatımdan, âhirette cennete girmeyi hak eden her bir insana, dünyadaki ameline, zihnî ve ruhî kemaline, mutluluk anlayışına ve beklentisine göre neleri istiyor ve bekliyorsa onların verileceği sonucunu çıkarmak da mümkündür (ayrıca bk. Fussılet 41/30-33).
“Bunlar rabbinin bol bol lutfettiği karşılıktır, bağıştır” diye tercüme ettiğimiz 36. âyete, “Bunlar rabbinden, amellerine göre hesap ve takdir edilmiş bolca mükâfatlardır” şeklinde de mâna verilmiştir (İbn Âşûr, XXX, 47-48). Burada kapalı bir şekilde ifade edilmiş olan amellerin karşılığının, başka âyetlerde Allah’ın lutfu olarak on katı (En‘âm 6/160), 700 katı (Bakara 2/261), hatta hesapsız (Zümer 39/10) bir şekilde kat kat verileceği bildirilmiştir. 26. âyette azgınlara verilecek cezanın dünyada yaptıklarına uygun bir karşılık olduğu bildirilmişti. Burada da müminlerin yaptıklarına karşılık olarak verilecek ödülün Allah’ın bolca lutfu ve bağışı olduğu belirtilmektedir. 36. âyette müminlere âhirette verilecek nimetlerin niceliğini bildiren hisâben kelimesi, “çok, bol bol, yeter deyinceye kadar” şeklinde yorumlandığı gibi, “yeterli, kâfi miktarda, amellerin miktarına göre, hak edişe göre” şeklinde de açıklanmıştır. Ancak meâlde biz, kısmen birbirinden farklı olan bu iki yorumdan ilkini tercih ettik. Çünkü ödülün, amellere göre kat kat fazlasıyla, hatta hesapsız verileceğini bildiren âyetler de vardır (Bakara 2/261; Zümer 39/10; Gāfir 40/40) ve bu âyetlerde ahirette ödüllerin hak edişe göre ölçülü değil, Allah’ın razı olduğu kullarına, ölçüye ve hesaba sığmaz lütufları olarak verileceği belirtilmektedir. (Kaynak: Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 5 Sayfa: 539-540)
Nebe Suresi 33 ayet fazileti ve sırları pek çok mümin tarafından araştırılır. Öncelikle bu konuyla ilgili olarak “Nebe” kelimesinin “önemli haber” demek olduğunu söylemek gerekir. Burada ise kıyamet haberi anlamında kullanılır. Nebe suresi faziletleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Nebe suresi 33. Ayet okunduğu zaman pek çok fazilete ulaşılabilir. Bu nedenle bu surenin okunması gereken pek çok durum vardır. Kabir karanlığı görmemek ve kabrin nurla aydınlanması için bu surenin okunması söylenmiştir. Nebe suresini güneş doğarken okumak ise kişiyi afetlerden korur. Sabah saatlerinden bu sureyi okumak ise kişi için 70.000 meleğin tövbe etmesi içindir. Herhangi bir malin kaybolmaması ya ad çalınmaması için onun üzerine Nebe suresi okunması gerekir. Kişi, şirk hariç tüm günahlarının affedilmesi için de Nebe suresini okumalıdır. Ayrıca kıyamet günü azabının hafiflemesi, dünya ve ahiret saadetine ulaşmak için de müminlere Nebe suresini okumaları emredilmiştir.