Nikah Yüzükleri
İlk defa eski mısırlılar tarafından icat edilmiş olan alyans yüzük takma işi, şimdilerde de evlilik denen esaretin sembolik kelepçeleri. Eski Yunanlılar, sol elde olan bir aşk damarının kalbe gittiğine inandıkları için, yüzüğü sol ele takma adetini çıkarıyor.
Beyaz Gelinlik
-
yüzyıla kadar olmayan bu adeti, 12.Louis'in karısı Anne'nin beyaz giymesi tetikliyor. Şimdiki beyaz gelinliklerin ilk modelini ise Kraliçe Victoria giyiyor. Duvak
Ortaçağ'da duvak ne kadar uzunsa, gelin o kadar zengin demekti. Eski Türklerde ise, gelin başı ve duvak kullanılırken, gelinin başına konan kırmızı bir örtü de vardı. Yunanlılarda ve Romalılarda da saydam peçeler kullanılırdı. Ayağa Basan Patron Olur
Bu adeti kim çıkarmış bilinmese de, daha olayın başında başlayan üstünlük savaşı, ileriye dönük olarak evlilik konusunda ümit verici olmasa gerek. İlk Öpücük
İlk çağlarda damadın bu öpücüğü, evlilik anlaşmasının mührü olarak varsayılırdı. Bu öpücüğün önceden provası fazlaca yapıldığından olsa gerek, eskisi kadar heyecanlı olmamakta günümüzde. Vazgeçilmez Kına Gecesi
Eski bir adet olan kına yakmanın amacı, gelini kem gözlerden korumak. Bir de gelin ağlarsa, yeme de yanında yat; zira ağlayan gelinin göz yaşlarının bolluk ve bereket getireceğine inanılıyor. Çeyiz Sandığı
Şimdilerde çok önemsenmese de çeyiz denen olgu, insanlık tarihi kadar eski. Yunanlılarda çeyiz, gelinin damada götürdüğü mal mülk iken, bize Orta Asya'dan miras, içi dantellerle dolu çeyiz sandığı kalmış. Düğün Pastası
1600'lü yıllarda, düğünlerde keklerin ve pastaların üst üste yığılması zenginlik belirtisiydi. İngiliz Kral 2.Charles'ın özel aşçısı daha fazla bu rezilliğe dayanamayıp, ilk çok katlı pastayı yapınca, bu düğün pastası işi de patladı gitti. Balayı
Vikinglerden kalan bu adet aslında öyle tatille falan ilgili değil. Kaçırılan kızı dağda saklayan delikanlının, bu sırada geline yedirebildiği yegane yiyecek baldı. Balayı denen şey bir tatil değil, aslında öfkeli kız ailesinden saklanmak için geçen bal dolu günlerdi.