Nedim Şener’den Konferans

Gazeteci-yazar Nedim Şener, “Basın özgürlüğü, toplumun ifade ve düşünce özgürlüğüdür” dedi.

Atakum Belediyesi ve ÇYDD tarafından Atakum Eğitim ve Eğlence Merkezi’nde düzenlenen “İfade Özgürlüğü ve Türkiye’de Gazetecilik” konulu konferansa konuşmacı olarak gazeteci-yazar Nedim Şener katıldı. Atakum Belediye Başkanı Metin Burma’nın da dinleyiciler arasında yer aldığı konferansta gazetecilerin bugüne kadar çok bedel ödediğini, başka bir meslek dalını düşünmediği ve yapamayacağı için gazetecinin eskisinden bir şey olmayacağını belirten Nedim Şener, “Biz, toplumsal duyarlılıklarımız, bütün algımız, toplum için açık olan insanlarız. Bu süreçte artık gazetecinin kişiliği haline gelir. O nedenle, işsiz kalan gazeteci feryatlarını çok dinlersiniz. Bazılarına göre muhalif diye adlandırılsak da, biz gerçeğin peşinde koşan gazetecilerin yanı sıra son zamanlarda hükümet yanlısı gazeteciler de iş sıkıntısı yaşayabiliyor. Çünkü eleştiriye hiçbir şekilde tahammülü olmayan bir yönetim ile karşı karşıyayız. Bunun dışında eğer siz siyasi iktidarı eleştirmiyorsanız ve oradan gelen mesajları uygulayan bir yapınız varsa size bütün imkanlar sonuna kadar açılıyor” diye konuştu.

Hırat Dink’in Türkiye’de sorunların barışçıl bir şekilde tartışılması gerektiği ve toplumun bu şekilde kaynaşmasını savunduğu için hedef gösterilerek öldürüldüğünü ileri süren Şener, “Bu cinayetin gerçeklerini araştırdığımız, ortaya koyduğumuz için de biz hayatımızı değil ama özgürlüğümüzü kaybettik. Türkiye’de güç odakları çok çeşitlidir ve bütün kurumlara-kuruluşlara saklanmışlardır. Türkiye’nin en güvenilir gazetecisi Uğur Dündar, 2 yıldır televizyonlara sorguladığı ve eleştirdiği için çıkamamaktadır. 68 gazeteci cezaevindedir. Bunlar, sol ve demokrat gazetecilerdir. Hiç sağ gazeteci yoktur. Toplamda bu sayı 200’dür. Terörle Mücadele Yasası’na aykırılıktan yargılanmaktayız. Hükümet bize gazeteci değil terör örgütü gözüyle bakıyor. Ne yapsak bunu söylemekten vazgeçmiyorlar. Ancak bunun dünya çapında bir anlamı yoktur. Dünyada en çok gazeteci hapseden ülkeyiz. Yeni çıkan yargı paketlerinde ifade özgürlüğü konusunda yasaklayıcı zihniyeti daha da geliştiren, propaganda suçunu şiddet boyutuna taşıyan, üzerinizdeki bir işaretin, amblemin sizi sıkıntıya sokabileceği maddeler yer almaktadır. Uluslararası ajansların buradaki çalışanları da çok ciddi sıkıntı altındadır. Onlar da hükümet tarafından suçlanmakta, yıldırma ve bastırılma politikası ile karşı karşıya kalmaktadırlar” şeklinde konuştu.

Bütün ağızların ve gözlerin kapatıldığı bir dönem yaşadıklarını iddia eden Şener, “Toplum, ifade özgürlüğüne sahip çıkmalıdır. Siz sahip çıkacaksınız ki, basın bunu rahatça yazabilsin. Tamam, terör, işsizlik, yoksulluk gibi sorunlar hayatınızda ilk sırayı alsın ama basın ve ifade özgürlüğünün olmadığı bir yerde bunları dillendirmenin ve çözmenin mümkün olmadığını da bilin. Yurttaşlık bilinci gelişmiş ülkelerde basına aykırı davranan siyasetçileri uyarırlar. Türkiye’de ise bu konuya sahip çıkılmıyor. Basın özgürlüğü, aslında sizin düşünce ve ifade özgürlüğünüz olduğunu unutmayın. Türkiye de gazetecilik vardır, gazeteciler vardır. Her kim bunları baskılamaya çalışırsa çalışsın, biz direneceğiz. Toplumun ifade ve düşünce özgürlüğü için her türlü mücadeleyi vereceğiz” dedi.

Akil insanlara endişelerin anlatılması gerektiğini, bunların onlar tarafından raporlaştırılacağını ifade eden Şener, “Topluma rağmen bir şey yapılamaz. Bunun bilincinde olun ve iyi değerlendirin. İzleyici olmayın, iradenizi sağlam tutun, kendi kaderinizi ile ilgili süreci kendiniz yönlendirin. Türkiye’nin dinamikleri, reaksiyonları çok güçlüdür. Hükümetlerin de, uluslararası güçlerin de ülkemizi bölemeyeceğine, buna gücünün yetmeyeceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.