Nemrut Yolu’ndaki Tahta Köprü Kavgası Sürüyor

Nemrut Dağı yolu üzerinde kurulu bulunan turistik tesis işletmecisi ile Malatya Valiliği arasındaki köprü tartışması sürüyor. Valiliğin tesise girişi sağlayan Karapınar Çayı üzerindeki 2 köprüyü yıkmasına karşın, işletmeci yeniden bir tahta köprü yaparak, haksızlığa uğradığını iddia etti. Malatya Valiliği ise bölgenin SİT alanı olduğunu ve izinsiz olarak yapılaşmanın olamayacağını bildirdi.

Pütürge ilçesine bağlı Tepehan beldesindeki Karapınar Turistik Tesis işletmecisi ile Malatya Valiliği arasındaki köprü yıkma ve yapma konusundaki tartışma sürüyor. Nemrut Dağına 10 kilometre uzaklıkta bulunan ve 2004 yılında açılışı yapılan tesisin girişini sağlayan Karapınar Çayı üzerindeki köprülerin Valilikçe yıktırılmasına işletme sahibi Ahmet Kınay tepki gösterdi.

Geçtiğimiz günlerde jandarmanın ve sağlık ekiplerinin aldığı güvenlik önlemi ile bölgeye giden iş makinelerinin yapılan tahta köprüyü yıkmasına tepki gösteren Kınay, geçtiğimiz 3 Şubat 2012 günü daha önceki Malatya Valilerinden Saffet Arıkan Bedük’ün döneminde yapılmış olan beton köprünün yıkıldığını, ardından ise kendisinin yaptırdığı tahta köprünün yıktırıldığını, ancak kendisinin yeniden tahtadan köprü yaptığını ifade etti. Kınay, “Bundan iki yıl önce Pütürge kaymakamı gelerek ‘Vali beyin bu tesisleri özel idareye vermemi istedi’ dedi. Ben de ‘Burası tapulu, ruhsatlı dededen kalma bir hatıra, ben de bu suyun başına bu tesisleri kurdum. Vermek istemiyorum’ dedim. Geçtiğimiz aylarda kışın ortasında, 3 Ocak 2012 günü ben İstanbul’dayken köylüler aradılar ve tesislere gitmek için yapılan köprüyü iş makinelerinin yıktığını söylediler. Pütürge’nin tüm köy yollarının kapalı olduğu bir mevsimde iki metre köprüyü yıkmak için iki gün çalışmadan sonra tesislerime ulaştı ve yıktılar. Sezonun açılışı için geldiğimin ilk günü bir de baktım ki 2 tıra yüklenmiş iş makineleri, bir ambulans, 2 resmi araba ve 5 askeri araç ile birlikte 50’ye yakın jandarma ile iki metre uzunluğunda, 70 santim kalınlığında 15 kilo ağırlığındaki köprüyü yıkmaya geldiler. ‘Bana hiçbir yazılı tebligat verilmedi’ dedim. Dinlemediler. Çılgına döndüm, ‘kendime ve size zarar veririm’ dedim. Kendimi tesislere kapattım ve bu manzara 6 saat sürdü. Sonunda yorgunluk, stres ve gerginliğe dayanamadım ve bayılmışım. Tüm bu olaylar yaşanırken şeker hastası eşimde yanımdaydı. Sonunda suyun üzerinde geçip tesislere ulaşmak için kurulan iki metrelik tahta köprüyü yıktılar” dedi.

İki kez köprüsü yıktırılan iş adamı üçüncü köprüyü tamamlayarak faaliyete geçirdi. Kınay, “Ben haksızsam, müfettişler gelip inceleme yapsınlar. Vicdanı merhameti olan böyle yapmaz. Bağımsız bir kurum gelip her şeyimi incelesinler. Gizli kapaklı bir şey yapmıyoruz. Her şey ortada. Aç kalıp vergimizi veriyoruz” dedi.

VALİLİK “SİT ALANI” DİYOR

Bu arada, Malatya Valiliği yetkililerinden alınan bilgide ise, söz konusu alanın sit alanı olduğu iddia edilip, izinsiz olarak yapı ve yapılaşmanın olamayacağını ifade edildi. Tesis için binanın arka kısmından giriş yolunun yapılması gerektiğini kaydettiler.