Tüm Hollywood'u kötülemek gibi bir niyetimiz yok elbette. Hatta bu listedeki hiçbir filmi de kötülemiyoruz aslında.
Bazı filmler var ki; gözlerinizi ayıramadan izlemek, onun heyecanına kendinizi kaptırmak, sonunda ne olacağını, hikaye örgüsünü merak etmek durumundasınız... Ama bayram tatilinde de çalışıyorsanız, ananızın babanızın yanına gidemediyseniz, harika olmalarına rağmen kafanızı ekstra yoracak olan bu filmlere ihtiyacınız yok diye düşünüyoruz.
Ya da en yakın sehpayı kanepenin önüne çekip bilgisayarınızı onun üzerine koyun.
Bir sehpa daha çekin ki; kültablanız, çayınız, kahveniz veya biranız; ertesi gün uyanmanız için can simidiniz olan cep telefonunuz da o ekstra sehpada dursun.
Ara sıra uyuyakalın, uyandığınızda aşağıdaki filmlerin hiçbir yerini kaçırmadığını farkedeceksiniz. Çünkü Hollywood bu zor günlerimizde de yanımızda.
Eski seri ama, Tobey Maguire'ın oynadığı.
Yeni seride (İnanılmaz Örümcek Adam) olaylar çok hızlı değişiyor, arada uyandığınızda ''Nerdeyim ben?'' hissine kapılabiliyorsunuz.
İlk defa izliyorsanız önermiyoruz; ama sizin de ortalama 17. kere izlediğinizi tahmin ediyoruz. Bu arada teknik olarak bir Hollywood filmi olmasa da, Julia Roberts'ı barındırması bizim için yeterli oluyor...
Dünyanın en kült filmlerinden biri kabul edilmesine rağmen, o kadar durağan ki; uyuyakalmanız için birebir.
Kötü filmler önermediğimizi söylemiştik, IMDB puanı 8.2 :)
Madagaskar serisindeki en sevdiğimiz karakterler şüphesiz penguenlerdi.
Onlara güzelinden bir film yapmalarına da çok sevindik...
Her dakikasında eşit derecede gülümsemeniz garantili, o yüzden uyuyup uyandığınızda tekrardan gülümseyeceğinizi de garanti edebiliyoruz :)
İşte Brad Pitt var; tüm dünyayı zombi istilasından kurtarmaya çalışıyor filan...
Bitmeyen bir aksiyon, güzel efektler. Uyuyakaldığınızda hiçbir şey kaçırmıyorsunuz.
Harika bir film ama o kadar çok izledik ki, ne olduğu belli...
İlk film, 'ilk film' olduğu için bir takım merak ettiren noktaları var; uyku kaçırabiliyor.
Üçüncü filmde başlangıçta Jack Sparrow'u nasıl kurtardıklarını merak ediyoruz, sonra da filmin gerisini izlemiş bulunuyoruz.
Dördüncü filmde ise oyuncu kadrosu büyük ölçüde değiştiği için tekrar bi' izlemek zorunda hissediyoruz kendimizi.
Tam kafayı dümdüz etmelik, tam vakit öldürmelik, tam uykuya dalmalık harika bir film.
Shia LaBoeuf var, Megan Fox var... Autobot'lar var...
Sadece şey yok; hikayenin durduğu, yeniden harekete geçip sizi şaşırttığı noktalar yok. Sürekli yüksek aksiyon.
Kulağımızda gürültüler, bu bayramda da uyurken televizyonu açık bırakıyoruz.
(Teoman başkana selam ederiz)