Ünlü yazar Nermin Bezmen, Kurt Seyit & Şura ve Kurt Seyt & Murka’nın ardından bu kez dedesi Kurt Seyit ile ilişkisini kaleme aldı.Kıvanç Tatlıtuğ ve Farah Zeynep Abdullah’ın başrolünde oynadığı diziye uyarlanan “Kurt Seyt ve Şura”nın ardından Nermin Bezmen bu kez “Dedem Kurt Seyit & Ben” ile kitapseverlerle buluştu. Destek Yayınları’ndan çıkan kitabıyla Bezmen, okurunu yine Kırım’a, sürgüne, ihtilale ve yine aşka götürüyor. Bezmen, Kurt Seyit’in destanlaşan yaşam öyküsü hakkında, “Hayal gücümü yanıma alarak yaşanmışları yakaladığım serüven dolu bir yolculuktur. 1877’nin Çarlık Rusyasında, polkaların, troykaların karlı dünyasına, St. Petersburg’un Çar II. Nikola devrinin saltanatlı dünyasına, Birinci Dünya Harbi’nin Karpatlar Cephesi’ne, Bolşevik İhtilali’nin kanlı günlerine ve nihayet işgal altındaki Osmanlı’nın son payitahtı olan İstanbul’a, Pera’nın kışkırtıcı, baştan çıkartıcı dünyasına ve Atatürk’ün modern Türkiye’sinde 1944’e kadar uzanan yolculuğun gerçek öyküsüdür destanlaşan bu romanlar…Çılgınca yaşanan bir aşkın, bir daha buluşulmamak üzere geride bırakılan hayatların, ailelerin, toprakların, sevilenlerin anısına duyulan çaresiz hüzünlerin ve bu hüzünlerin birleştirdiği ruhların serüvenidir. Kaybedilen ve tekrar sahiplenilemeyecek her şeylerini bir diğerinin aşkında bulan, bedenlerinin ve ruhlarının kaynaşmasında teselli arayarak yalnızlıklarını unutmaya çalışan gerçek âşıkların, Kurt Seyit ve Şura’nın, severken acıtan, kıskançlığıyla aşkını yoran Murka’nın eşliğinde yaptığım aşk, hasret, coşku, tutku ve hüzün dolu bir yolculuktur bu” dedi.Bezmen, Kurt Seyit & SŞura, Kurt Seyit & Murka ve onların kardeşi olan Mengene Göçmenleri’nin sadece köklerini aramak ve anlamak için yaptığı bir yolculuk olmadığını belirterek, “Onlar, kendimi de keşfettiğim, içsel yolculuğun dünyaları da oldular. Büyüklerimi anlamak için sorarak, sorgulayarak, cevaplar arayarak yazdım bu öyküleri. Onların nesiller boyu seçimlerinin, tavırlarının, özellikle sevgi, aşk, nefret, kıskançlık, hüzün, coşku, tutku dolu duygularının sebeplerini çözmeye çalışarak, adeta her biriyle tek tek konuşup cevapları kâğıda döker gibi yazdım cetlerimi ve hüzün dolu tarihimizi. Onların ruhlarının adeta arzuhalcisi oldum. Bu beni geçmişime ve geçmişimi temsil edenlere daha da yaklaştırdı. Yazdığımdan çok daha fazlasını anlattı ve çok daha fazlasını öğretti bütün bu yakınlaşmalar” ifadelerini kullandı.Ünlü yazar, Kurt Seyit’in kendisi için anlamını da şöyle anlattı: “En büyük sırdaşlığı ve bütünleşmeyi dedem Kurt Seyit’le yaşadım! Zira her şeyin başlangıcıydı o. Bu serüven Kurt Seyit’le başlamıştı. Kurt Seyit’i yazdığım iki roman boyunca geçen bin dokuz sayfanın ardından, onun ölümüyle ayrılmış gibi görünsek de, aslında hiç ama hiç ayrılmadık biz. Kurt Seyit’e yeniden hayat verdiğim satırlar, her yeni okuyucuyla buluştuğunda yeniden canlanarak onun ölmesine hiçbir zaman izin vermiyorlar. Kurt Seyit artık ölümsüz. Kurt Seyit’in ardından, beni yazar Nermin olarak da, en çok yaşatacak olan şey yine bu çok özel bağ olacak”.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz