Türkiye'de piyasaya çok hızlı bir giriş yapan ve geniş bir kitlelere ulaşan yayın platformu Netflix Türkiye, bu kez ciddi bir eleştiriyle gündeme geldi. Neredeyse her ay yeni bir Türk dizisini kullanıcılar sunan Netflix Türkiye'ye yönelik olarak "Aynı yüzler, aynı hikayeler, aynı kalemler..." isyanı patlak verdi.
2012 yılında Venedik Film Festivalinde “Geleceğin Aslanı” ödülüne layık görülen senarist ve yönetmen Ali Aydın’ın Netlix Türkiye ve yöneticisi Pelin Diştaş ile ilgili yaptığı açıklamalar yankı buldu.
Sosyal medya hesabından dikkat çeken paylaşımlarda bulunan Aydın, Netflix’in başındaki isim Pelin Diştaş ve ekibinin hep aynı yapımcılarla çalıştığını iddia etti.
"Sektördeki küçük yapımcılar, yönetmenler, yazarlar ve oyuncular asla Netflix'in kapsısından giremiyor." diyen Aydın, Savcılığa da başvuracağını duyurdu. Aydın "Kültür Bakanlığı ve Sinam Genel Müdürlüğü'nü de bu davaya müdahil bir hale getireceğim çünkü bu korkunç düzeni yasalarla sonlandırmak zorundayız" dedi.
Ali Aydın'ın İstanbullu Gelin dizisiyle ilgili daha önce gündeme getirdiği iddiaları ise ayrı bir gündem yarattı.
"Hak gaspından hepiniz pay sahibisiniz ve ben yakanızı bırakmayacağım" diyen Aydın, Seynep Günay, Lale Eren ve Inur Güventam'ı hedef aldı.
Bir dönem televizyon dünyasında geniş izlenme kitlesine ulaşan İstanbullu Gelin dizisinin tasarımının tamamıyla kendisine ait olduğunu iddia eden Aydın, birinci bölümünü yazdığını ve çok sevildikten sonra Lale Eren ve Zeynep Günay'ın devreye girip diziyi çekecek olan Türkan Derya'nın bu porjeyi çekmemesini sağladıklarını belirtti.
Üçüncü bölümden sonra işine son verildiğini belirten Aydın, kendisi üzerinden milyonlar kazandığını söyledi. Aydın "Onlara göre hiçbir şey yapamam çünkü şirketlerin kapısından beni sokmazlar. Ah canım. Her kuruşu geri alacağım" diye yazdı.
Aydın söz konusu iddiaları sosyal medyada yeniden geniş yankı uyandırdı.