Nevşehir Cezaevinde Su Ve Çevre Eğitimi

Nevşehir Belediyesi ile Nevşehir E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu işbirliği halinde, Nevşehir E tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kalan hükümlü ve tutuklulara yönelik olarak 'Su Kaynaklarının Verimli Kullanımı ve Tasarrufu' konusunda konferans verildi.

Nevşehir E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu toplantı salonunda düzenlenen konferansta Nevşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon Müdürlüğünde görevli Çevre Mühendisi İsmet Bilgen, hükümlü ve tutuklulara suyun önemi başta olmak üzere dünya üzerindeki içilebilir su kaynaklarının hızla tükendiğinden ve su kaynakları için yapılması gerekenleri anlattı.

Bilgen, içme ve kullanma amaçlı olarak kullanılan suyun, canlıların nefes almaktan sonra gelen en temel gereksinimi olduğunu belirterek, yüzde 70'i su ile kaplı dünya genelinde bulunan okyanus ve iç denizlerdeki suyun yüzde 97'sinin tuzlu su olması nedeniyle içme suyu olarak kullanıma, sulamaya ve endüstriyel kullanıma uygun olmadığını belirtti.

Dünyadaki suların ancak yüzde 3’ünün tatlı olduğuna dikkat çeken Bilgen, tatlı suların ise yüzde 87'sinin buzullarda, toprakta, atmosferde ve sondajlarla alınamayacak yer altı sularında bulunduğu için kullanılamaz bir durumda olduğunu vurguladı. Bilgen “Yeryüzündeki içilebilir su miktarı sabit kalmakta, fakat dünya nüfusu hızla arttığından su tüketimi de hızla artmakta olup kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı da hızla düşmektedir. Böylece dünya üzerindeki su rezervlerinin ne kadar önemli ve hayati değerde olduğu anlaşılmaktadır. Dünya Bankası verilerine göre su tasarrufu, yeni kaynak üretmeye göre en iyi çözümdür. Suyun tüketim noktasında kullanılan tarafından doğrudan yönetiminin suda israf ve kirlemeyi önleme olarak, su kaynakları için yapılması gereken koruma önlemlerinin başında gelmektedir. Çevre kaynaklarının ve bunların başında da suyun tükenen bir kaynak olduğunu bilerek, su tüketimini bilinçli bir şekilde yapmalıyız. Bizden sonraki nesillere yaşanılabilir bir çevre bırakmak her insanın vicdani bir görevidir. Çevre dedelerimizin mirası değil, torunlarımızın emanetidir.” diye konuştu.