Nevşehir’de Aday Din Görevlilerine Temel Eğitim Kursu

Nevşehir İl Müftülüğü tarafından, yeni atanan din görevlisi adaylarına, “Aday Görevliler Temel Eğitim Kursu” verildi.Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından taşra teşkilatında yaygın din eğitimi kapsamında yürütülen hizmetlerin etkinlik ve verimliliğin artırılması, hizmet kalitesinin yükseltilmesi amacıyla Nevşehir merkez ve ilçelerinde yeni göreve başlayan Din görevlileri ve Kur’an Kursu Öğreticilerine, Aday Personel Temel Eğitim Kursu düzenlendi.Çetineller Kur’an Kursunda düzenlenen kursa 15 İmam-Hatip, 3 Müezzin-Kayyım ve 11 Kur’an kursu öğreticisi katıldı. Aday Görevliler Temel Eğitim Kursu İl Müftüsü Yakup Öztürk, Müftü Yardımcıları A. Celalettin Altunkaya, Nazım Haksever, Yaşar Bolat, Murakıp Ahmet Tuncer, Vaiz Uğur Kuru ve Mehmet Çetin tarafından verildi.Müftü Öztürk, yeni atanan İmam-Hatip, Müezzin-Kayyım ve Kur’an Kursu Öğreticilerine 10 gün süren eğitimde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın teşkilat yapısı, Türkçe Dil Bilgisi Kuralları, Milli Güvenlik Bilgileri, İletişim, Atatürk İlke ve İnkılâpları, İnsan Hakları, Halkla İlişkiler, Yazışma Kuralları, Devlet Malını Koruma ve Tasarruf Tedbirleri konularının anlatıldığını söyledi.Kursun son gününde kursiyerlere bir konuşma yapan İl Müftüsü Öztürk: “Sizler iyiliği emreden, kötülükten sakındıran, ümmetin en hayırlı seçkinleri olan din gönüllülerisiniz. Müslüman toplumun, sosyal hayatının ayrılmaz bir mekânı olan, ihtiva ettiği anlam ve işlevi itibariyle din hizmetinin en önemli mekanı bulunan camide hizmet yapacaksınız. Mihrabın, mimberin, kürsünün hakkını vermek için kendinizi sürekli geliştirmeli ve yenilemelisiniz. Caminizin ekseninde bulunan mahallenizi, köyünüzü, kasabanızı ve Nevşehir’i iyi tanımalısınız. Onların da sizi tanımaları çok önemlidir. Muhatap kitlenizin ihtiyaçlarını, sorunlarını iyi tanımalı, zamanında onlara rehberlik etmeli ve sorunlarına çözümler üretmek için çalışmalısınız. Her hafta Cuma günleri, yıl içerisinde mübarek gün ve geceleri bir fırsat bilerek, özellikle hutbenizle, vaazınızla mahalleye manevi bir ziyafet yaşatmalısınız. Öyle ki, ertesi cuma büyük bir aşkla, dört gözle beklensin. Mahallenizin hastasını, yaşlısını, fakirini, zenginini tanımalısınız. Alan el ile veren el arasında köprü vazifesini en iyi şekilde yerine getirmelisiniz. Mahalleyi birbirine kaynaştıran, mahallenin sorunlarına çözüm üreten, mahalleli arasındaki sorunlara hakem olan, manevi mimarı olan bir din gönüllüsü olmalısınız” dedi.